Serkan GÜRTÜRK

BU VİZYONLA OLMAZ

Serkan GÜRTÜRK

Ak Parti 7. Olağan Kongresi yapıldı. “Güven ve istikrar” temalı kongre, pandemi döneminin hassasiyetlerine rağmen klasik Ak Parti kongrelerinin heyecanını yansıttı.

Cumhurbaşkanı konuşmasını her kongrede olduğu gibi milli ve manevi değerler üzerine oturttu, ayet ve hadislerle güçlendirilmiş konuşma metnine Cemil Meriç başta olmak üzere birçok milli düşünür ve şairlerden alıntılar yaptı.

Aile üzerinde çok durdu, aileyi yıkan dizilerden söz etti. Kadınlara yönelik şiddetin kâğıtlara yazılmış metinlerle değil vicdanla sona ereceğine değindi.

Konuşmanın genel hava ve iklimine, partinin omurgasını temsil eden muhafazakâr kesimin duygu ve hassasiyetleri damga vurdu.

Erdoğan bu konuşması ile aslına, belirli bir kesimin gönlünü almaya çalışıyordu. Bazı siyasetçilerin ve bürokratların olumsuz davranış ve partinin kuruluş felsefesine aykırı davranışlarını biliyor ve bundan kendisi de rahatsız oluyordu.

Zaman zaman medyaya yansıyan rüşvet, yolsuzluk, usulsüzlük, partizanlık, haksız mal edinme, ihalelerde kendi yakın ve akrabalarına öncelik verme gibi partiye güven duygusunu zedeleyecek olaylardan kendisi de haberdardı ve bundan da mustaripti. Bu duygulardır ki Erdoğan’a kongrede böyle bir konuşma yaptırdı ve bir nevi “bunu düzelteceğiz” mesajını verdi.

Erdoğan’ın hedefleri elbette büyük. Bu hedeflere gönülden inanıyor ve hatta bunlara ulaşmak için ahdimiz, yeminiz var” diyor. Ancak bu hedeflere ulaşmak için, bu menzile erişmek için halk desteğine ihtiyaç var, bunu da biliyor. Görünen ve anketlerden çıkan sonuçlar da gösteriyor ki Ak Parti günbegün kan kaybediyor.

Bu kan kaybının elbette en önemli sebebi ekonomi. Ancak ülkemizin birçok zamanlar ekonomik sıkıntı yaşamasına rağmen halkın Ak Partiye olan desteği ve güveni azalmamış, tersine sürekli artmıştı.

Vatandaş, hemen her konuda Erdoğan’a güveniyordu ve bu itimatını 19 yıl boyunca sürdürdü. Ancak inatla yapılan bir yanlış ve uygulama var ki, vatandaş bunu tolere edemiyor, edemez ve taşıyamaz hale geliyor.

Parti tabanı ve vatandaşlar, Erdoğan’ın siyasi atamaları ile milletvekilleri listesine artık “emrin başımız üstüne” diye yaklaşmıyor. Dönüp dönüp aynı isimlerin önlerine konulmasından oldukça rahatsız ve sıkıntılı.

Erdoğan’a bu konuda verdikleri krediyi artık tüketmiş durumda halkımız. Bugünden sonra lider merkezli değil aday merkezli bir yaklaşım ortaya koyacakları gibi bir dip dalgayı hepimiz görüyoruz.

Halk, “milletvekilleri ve siyasi atamalarda bizim de görüşümüz alınsın. Yapılan anket ve kamuoyu araştırmalarına itibar edilsin. Bizlere temcit pilavı gibi dönüp dönüp aynı isimler isimler dayatılmasın” diyor.

Kaldı ki bu seçimlerde vatandaş Ak partiye mahkûm ve mecbur da görmüyor kendisini. 2018 seçimlerinin altından çok sular geçti. O günden sonra çoğu Ak Parti’den doğmuş partiler ile milli görüşün temsilcisi olduklarını ifade eden partiler sahaya indi.

Bunlarla birlikte muhalefet tarzı ve halka yaklaşımı ile örnek bir siyasetçi profili ortaya koyan CHP Milletvekili Gürsel Erol var.

Yine parti kurumsalının ötesinde şahsi oy potansiyeli bulunan ve halkın sevdiği isimlere milletvekilliği teklifi götüren bir İyi Parti var…

Sonuçta var da var… Vatandaş, Ak Parti’de bulamadığını farklı adreslerde aramaya itilmişse bunun tek sorumlusu vardır o da dayatmalardır.

Yazarın Diğer Yazıları