İlimizin problemlerini ve yatırımcıların sorunlarını dile getirme noktasında yayınlar yapan Haber Ayrıntı gazetemiz, geçtiğimiz hafta ilimize gelen Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Mehmet Kacır’ın ziyareti öncesi “Kobi Destekleri Güncellenmeli” manşet haberiyle konuya dikkat çekmişti.
İş dünyası ve orta ölçekli işletmelerin sahipleri ile yaptığımız görüşmelerde KOSGEB tarafından verilen kredilerin artan enflasyon karşısında komik kaldığını özellikle döviz ile alınan makine ve teçhizatları bu rakamlarla almanın mümkün olmadığını bu haberle dile getirmiş ve işletmecilerin sesi olunmuştu.
Bizler hem bu konuyu manşetimize taşıdık, hem de Bakan Kacır’ın toplantısına katılarak konuyu bizzat Bakan Kacır’a ilettik.
Bakan Kacır da KOSGEB desteklerinin güncellenerek ve günümüz piyasa koşulları hesap edilerek artırılacağının müjdesini verdi.
Hem haberimiz hem de Bakana bizzat ilettiğimiz talep karşılık buldu ve problem çözüldü.
Bizler şehrimiz ve yatırımcılarımız adına buna vesile olmanın huzur ve mutluluğunu yaşarken, Ak Parti Elazığ Milletvekili Mahmut Rıdvan Nazırlı, bizlerin 24 Ağustos ta yani Bakan Kacır’ın ilimize gelmesinden beş gün önce yaptığımız haberi alıntılayarak; “Bakan beyin toplantısında siz vardınız. Güncelleme yapılacağı müjdesini toplantıda verdi zaten” paylaşımını yaptı.
Yapılan bu paylaşım, ilk bakışta ve kronolojik sıralamayı bilmeyenler için şu anlama geliyordu. “Sizin bir gazeteci olarak Bakanın zaten toplantıda açıkladığı müjdeleri takip etmiyorsunuz, Bakanın açıklamasından haberiniz yokmuş gibi kamuoyuna açıklanan kredi artış talebinizi ileterek sözde gazetecilik yapıyorsunuz”
‘Siz vardınız’ ve ‘verdi zaten’ ibareleri tam da böylesi bir duygunun kelimeler dökülmüş haliydi.
Oysa Sayın Milletvekilinin bizim haberimizi alıntılayarak bu cümleleri yazdığı paylaşımda bizim haberimizin 6 gün önce yayımlandığı çok net görülüyordu.
Haydi diyelim bunu fark edemedi ya da kendi beyanıyla sayfasına yeni düştü. Keşke bizi arayıp da bu haberin çok da anlamı kalmadığını ve zaten Bakan Kacır’ın bu müjdeleri verdiğini söyleseydi. Bizler de durumu izah eder ve haberin Bakanın gelişinden altı gün önce yapıldığını söyler ve birbirimizi daha iyi anlardık.
Ancak Sayın Milletvekili bu yöntem yerine bizim gazeteciliğimizi sorgular bir mahiyette ve biraz da küçük düşürür ifadelerle bir paylaşım yaptı.
Bizler de mütekabiliyet gereği yapılan bu paylaşıma aynı yöntem ve usulle cevap verdik. Sayın Milletvekili, haberin kendi sayfasına yeni düştüğünden hareketle bizlere hak verdi, lakin alışkanlık haline gelen davranışı ile bizleri kendisine karşı kin ve nefret yüklü olmakla itham etmekten de geri durmadı.
Haber Ayrıntı’yı takip eden okurlarımız çok iyi bilir ki bizler Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti’nin icraatlarını her zaman en üst seviyede veren, seçimlerde Ak Parti’nin kazanmasına yönelik duruş sergiledik ve bunu da ülkemiz adına yaptık.
Bu destek ve tutumumuz Ak Parti İl Başkanlığı ve diğer Vekiller tarafından kadir kıymet bilinirken Sayın Mahmut Rıdvan Nazırlı tarafından yeterince anlaşılmadığı gibi masum ve şehrin yatırımcıları adına önemli bir kazanım elde edilmesine vesile olan haberimiz kasıtlı bulundu.
Haber Ayrıntı’nın son beş aylık arşivi tarandığı vakit, bizlerin Mahmut Rıdvan Nazırlı için de çok olumlu cümleler kurduğumuz, enerjisi, özgüveni, siyasi lobisi ve kabinede birkaç Bakanla olan yakın dostluğunun şehre hizmet olarak dönmeye evrilebileceğine dair haber ve yorumlarımız olduğu görülecektir.
Yine arkadaşlarla yaptığımız özel sohbetlerde bu dönem girişim, hizmet ve temsiliyet anlamında adından en çok söz ettiren ve en çok konuşulacak ismin Nazırlı olduğunu söyler ve iddia ederdik.
Biz bu görüşleri samimiyetle dile getirirken Sayın vekilin siyasi etkisinin hizmet olarak şehre yansıyacağını ve bu sebeple isminden sıklıkla söz edileceğini söylemek istemiştik. Öngörümüz tuttu ancak bu söz edilme hizmetler olarak değil, gazeteciler ve bazı çevrelerce yaşadığı gereksiz polemik ve tartışmalar olarak yansıdı ve gerçekten de kısa süre içerisinde adından en çok söz edilen Milletvekili oldu.
Bu bir tesadüf mü yoksa tercih miydi bilinmez ama günün sonunda hem kendi hem şehrin enerjisini boşa harcanması gibi bir sonuç doğurdu.
Bizler, şehre katkı sunma ve hizmet etme makamında bulunan her bir kişiyi yüreklendirme ve motive etme yönünde bir bakış açısı ortaya koyarken, hiç bir zaman moral bozucu ve şevk kırıcı bir üslup kullanmadık. Ancak haksız yere uğradığımız ithamlar karşısında da misliyle mukabele etmekten geri durmadık.
Kendisi gazetecilerden gelen tavsiyelerden çok hazzetmese bile Sayın Nazırlı’ya dostça önerimiz şudur ki, biraz durun, biraz durulun, biraz sekinet suyu için. Her söze elbette bir cevabınız olabilir ama bunu sosyal medyada dile getirmek ve insanları olmadık zanlar altına sokmak yerine kendiniz bizzat arayın ve durumu izah edin. Bu yöntem hem size hem partinize hem de şehrimize daha yararlı olur.
