Serkan GÜRTÜRK

Anahtar Kelime 'Liste'

Serkan GÜRTÜRK

Sandığın ucu göründü ve seçimlerin 14 Mayıs ta yapılması kesinleşti gibi. 
Siyasi partiler bir yandan milletvekili seçimleri için hazırlık yaparken bir yandan da Cumhurbaşkanı adayları için çalışmalara başladılar.
Uzun süreden beri “açıklamadılar” eleştirilerine muhatap olan 6’lı masa, 12 Şubat ta yapacakları toplantı ile adaylarını kamuoyuna duyuracaklar. Bugüne kadar masada uyumlu bir çalışma yapılmasının mimarı olan ve bu süreci iyi yönetmeyi başaran  Kemal Kılıçdaroğlu,  6’lı masanın da Cumhurbaşkanı adayı olacak.
Bu tablo karşısında Erdoğan’ın rakibi Kılıçdaroğlu’u olacak. Kılıçdaroğlu Erdoğan için kolay bir lokma mı olur yoksa çetin ceviz mi önümüzdeki günlerde göreceğiz.
Seçimler her ne kadar ittifaklar arasında geçen bir seçim gibi görülse de Erdoğan taraftarları ve karşıtlarının kıyasıya yarıştığı bir seçim olacak.
Seçimlerde Erdoğan ile tüm karşıt cephe yarışacak. Bunun için Erdoğan’ın da var olan gücüne yeni güçler katması gibi bir zorunluluk var. 15 Temmuz sonrası milli duyguların yüksek olduğu, ekonominin sıfır sorunla yürüdüğü, enflasyonun tekli rakamlara indiği 2018 seçimlerinde yüzde 51.5 oy alan Erdoğan’ın, geçen süre içerisinde iktidarın yıpranma gerçeği, parti içinden iki yeni parti çıkması, ekonomik sorunlar ve enflasyon gibi seçimin kaderine direkt etki eden sorunların yaşandığı bir ortamda yüzde 50+1 oy alması çok olası görülmüyor.
Her ne kadar milli hassasiyeti olan çevreler ile son aylarda maaşlarda yapılan artışlar Erdoğan’a bir yönelim gösterse de bunun seçim kazanmaya yetip yetmeyeceği konusunda Ak Partililerin de tereddütleri var.
Bu sorunu aşılması için Cumhur İttifakının genişlemesi ve kendisini daha iyi anlatması gerekiyor. Ancak bunu doğru isim ve doğu üslupla yapması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın HÜDAPAR ile görüştüğü biliniyor. Yine bazı yetkililerin Yeniden Refah Partisi ile de görüşmeler yaptığı biliniyor. 
Bu iki parti ile birlikte doğu ve güneydoğuda etkili olan manevi dinamiklerle görüşüldüğü, onlara seçimlerin ne anlama geldiğinin, seçimin kaybedilmesiyle ülkede nelerin yaşanacağına dair bilgilendirilmeler yapıldığı ifade ediliyor.
Tüm bu çalışmamalara karşın halkın yeniden Erdoğan’a desteği ve gönül huzuru ile destek vermesinin en önemli şartının listeler olduğu ifade ediliyor. 
Halk, hizmetle birlikte, Erdoğan’ın onurlu mücadelesi ve İslam âlemine umut olmasıyla birlikte listelere de bakarak oyunu verecek.Bu seçimin anahtar kelimesi parti, lider değil liste olacak. Zira liderin listesine verilen 20 yıllık destek sonucu gelinen noktanın seçmen açısından çok iç açısı ve memnuniyet verici olmadığına inanılıyor. 
Seçmenler ve her partinin tabanı, “bu kez de bizim listemiz olsun” diyor. Aslında halkın bu beklentisi, siyasi partilerin hedefiyle de örtüşen bir beklenti.Partiler bu kez halkı dinlese, onların beklentilerine kulak verse kendileri de kazanacak halk da memnun olacak ama anlaşılmaz bir güç, lobi ve derin yapı, buna engel olmak için direniyor ve git gide de hırçınlaşıyor.
Oysa halk kendileri için bunu istiyor. Yoksa kimin milletvekili olup olmadığıyla çok da ilgili değiller, Aksaray’da oturan Cumali amca da  Sürsürdeki Kemal dayı da Kovancılardaki Ekrem dede de sırf Erdoğan’ın mahcup olmaması adına “sevilen isimleri milletvekili adayı yapsınlar” diye dostça bir tavsiyede bulunuyorlar. 
Samimi insanlar, Erdoğan’ın Türkiye yüzyılı projesi akamete uğramasın diye, ümmetin boynu bükülmesin diye bunu istiyor ve hatta yalvarıyorlar.  Umarız bu samimi ve vefalı duruşu, bugüne kadar tekrar tekrar seçilen isimler de gösterir ve bu kez affını isterler!

Yazarın Diğer Yazıları