Serkan GÜRTÜRK

AKSA DELİ DUMRUL GİBİ...

Serkan GÜRTÜRK


Kurban bayramına giriyoruz. Bayram, mutluluktur, sevinçtir, coşkudur ve paylaşmaktır. Ancak bayramı bayram gibi yaşamak Elazığ’da çok mümkün değil. Hele hele kendini Deli Dumrul konumuna sokmuş güzide(?) kurumlarımız varken.
Dokunulamayan, kendisini her şeyin üstünde gören, Cumhurbaşkanı ve Bakanların açıklamalarını bile dikkate almayıp “dediğim dedik öttürdüğüm düdük” diyen bir kurumuz var ki evlere şenlik.
Deprem ve pandemi sonrası devlet yetkililerinin vatandaşa kolaylık ve faydası olsun diye açıkladığı imkân ve avantajlar Aksanın elinde kılıç olmuş ve önüne geleni doğrayan bir yapıya bürünmüş.
Depremden ve salgından dolayı ertelenen ve sonraki dönemlerde taksitler halinde ödeneceği açıklanan doğalgaz ve elektrik borçları, depremden daha çok yıktı halkımızı. 
Birkaç ay ödenmeyen borçlar, özellikle kış aylarına denk gelmesi ve soğuk kış günlerinde çokça tüketilen doğalgaz sebebiyle dağ gibi birikti. Değil 3-4 ay biriken borçları bir defada tek tek bile ödemenin zor olduğu bir ortamda AKSA, geçmişte yaptığı sözüm ona kıyağın bedelini, ücret ödenmeyince doğalgaz ve elektriği keserek ödettirdi.
İşte bir örnek; pandemi sonrası işyerleri tamamen kapanan bir iş hanının 4 bin TL ortak doğalgaz borcu var. İş hanı yöneticileri müracaat ederek zaten kapalı ola işyerleri sebebiyle saatlerinin askıya alınmasını ve doğalgazın kesilmesini istiyorlar ve kabul ediliyor. Yasaklar kalkıp işyerleri açılınca gazı açtırmak için AKSA’ya giden esnaflar 4 bin TL’lik borcun 6.200 TL olduğunu görüyor ve bunu yatırarak gazın tekrar açılmasını talep ediyorlar. Ancak AKSA yetkilileri hoop diyor. Bu öyle olmaz diyor. Sizin gazınızı kesmekle aboneliğinizi de iptal ettik. Sizin yeni abone çıkartmanız ve depozit olarak 62 bin TL para yatırmanız lazım. 
Buyur burdan yak. Aksa, sanki olmuş Deli Dumrul. Hani dede Korkut Hikâyelerinde geçen, kuru bir dere üzerine yaptığı ahşap bir köprüden geçenden 1 lira geçmeyenden döve döve 2 TL alan Deli Dumrul…
İşin anlaşılmayan ve hala kavrayamadığımız yönü şudur ki halkın bu kadar isyanını hadi AKSA görmüyor, görse bile umur etmiyor da siyasilerimiz neden bu konulara eğilmiyor. Halkın feryadınım ve ahını neden duymamakta ısrar ediyor.
Cumhurbaşkanımız ve Bakanlıklarımızın gerçekleştirdiği hizmet ve halkımıza sunduğu imkânları anında sosyal medya hesaplarında paylaşma kolaycılığına kaçan ve bununla halka hizmet yaptığını zanneden ve bu konuda hep önder ve öncü olmanın gayretini güden siyasilerimiz ve yetkililerimiz neden konuşmaz ve sorunların çözümüne odaklanmaz.
Halkı duymak, halkı dinlemek ve halkın nabzını tutmak siyasetçinin en önemli görevidir. Şehirdeki sorunlara bigâne kalmak ve özellikle bunlardan kaçmak olmuyor işte. Siz görmeseniz de vatandaş bu sorunları yaşıyor ve mustarip oluyor. 
Geçmişin;  mutlu, huzurlu, denizli, dağlı, aynalı, cam teraslı, teleferikli ve camili bayramlara özlemlerimiz giderilmeyecek olsa da AKSA’nın verdiği huzursuzlukla bayramımız mübarek ve kutlu olsun. Tabi ne kadar olacaksa…

Yazarın Diğer Yazıları