Serkan GÜRTÜRK

Ak parti, suçlu aramasın!

Serkan GÜRTÜRK

14 Mayıs seçimlerine 15 günlük bir süre kaldı. Partilerin seçimlerden en iyi sonucu almak için yaptıkları çalışmalar devam ederken 14 Mayıs akşamı Elazığ’da nasıl bir tablo oluşacağı merak ve tartışma konusu oluyor.
Hemen her siyasi parti,  seçimlerin galibi kendilerinin olacağına dair açıklama ve beyanları olsa da bu,  eşyanın doğasında ve yarışın felsefesinde olan bir konudur ve doğaldır.
Hiçbir parti kendisine küçük hedef koymaz. Dolayısıyla aday ve partilerin bu tür açıklamalarını da çok yadırgamamak gerekir. Ancak bunu söylerken de biraz reel-politik olunmasında fayda var. Zira kamuoyunda çok da öne çıkamayan bir siyasi partinin 5-0 söylemiyle halkın karşısına çıkması tebessümle karşılanabilir, alay mevzuu yapılabilir.
Gazeteci olarak halkla yaptığımız görüşmeler ile değişik çevrelerden edindiğimiz intibaa şudur ki bu seçimler birçok sürprizlere gebe. Sürprizlerin düğüm noktası ise Ak Parti. 
Ak Parti listesinin beklentilerin altında bir düzeyde kalması, özellikle en kritik eşik olan 3. sıradaki adayın Elazığ ile irtibatının olmaması ve televizyon programlarımda kamuoyunun kendisine yönelttiği bu eleştirileri;  teyit, tekit, tekerrür ve tahkim edercesine, İstanbul Büyükşehir Belediyesinin icraatlarını tablolar eşliğinde Elazığ halkına şikayet etmesiyle bu tepkilerin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı.
Ak Parti tabanı,  en az dört milletvekilini meclise göndermek istiyor ama 3. Sıra adayı bulunduğu sıra ve konum itibarıyla bunu bıçak gibi kesiyor. Bununla da kalmıyor, kendi kendini resmen sabote ediyor, intihar komandosu gibi kendini infilak ettiriyor. Ve işin ilginç tarafı bu eksikliğini gidermek ve yüzünü Elazığ’a döndürmek gibi bir gayret ve çabayı göstermeme konusunda garip bir ısrar ve inat girdabında boğuluyor.
Ak Parti’nin bu handikabına rağmen bazı kesimlerin halktan gelen ciddi talep ve dip dalgaları iyi okuyup bağımsız milletvekili adayı olan isimlere yönelik haksız ve mesnetsiz iddialara da rastlanabiliyor. 
Bu kesim bağımsız adayların Ak Partinin oylarını aşağıya çekeceği için HDP’nin milletvekili çıkarma şansının artığından hareketle Ak Parti’nin hiç suçu yokmuş gibi bağımsız adayları eleştirebiliyorlar.
Sanki bunda en büyük suçun Ak Parti’de olduğunu bilmez gibi… Sanki Ak Parti’nin listelerine olan tabanın ve şehrin kabaran öfkesini ve üst perdeden ifade ettiği tepkisini bilmez ve bunu görmez gibi…
Ak Parti’nin kendisini düşünmediği ve olası olumsuzluklarını hesap edememenin acziyetine  kör ve sağır olanların, bağımsız adaylara fatura kesilmesi ferasetsizlik değilse, özel ve kasti bir nefretin tezahürü ve dışavurumundan  öte  anlam taşımayan  nafile bir gayrettir.
Ak Parti, kendi kendinin ipini kesmişse, bile isteye ve kasten, halka rağmen acı bir tabloyu halka dayatmışsa ve bunun olası olumsuzlukları ve kötü neticeleri şimdiden üçüncü şahıslara fatura edilmeye çalışılıyorsa bu aleni bir akıl tutulmasıdır.
21 yıldan beri Erdoğan’ın hatırına tüm listelere desteğini veren Elazığ halkı, 14 Mayıs seçimlerinde Erdoğan’a evet diyecek ama listeye temkinli bakıp seçkinci davranacaktır. 
 Dolayısıyla 14 mayıs akşamı sandıktan çıkan sonucun asıl olumlu ya da olumsuz asıl kahramanı Ak Parti’dir.Ak Parti’nin halkı yok sayan, hiç gören klasik anlayışıdır. Ak Parti, hedef şaşırtıp başka suçlu aramasın!
 

Yazarın Diğer Yazıları