
Kritik Nokta: Suriye...
Galip Önlü
İsrail’in Dürzileri gerekçe göstererek Suriye’ye yönelik gerçekleştirdiği saldırılar gündemde…
PYD yöneticisi Salih Müslim, 10 maddelik antlaşma imzaladıkları Şam Yönetimini ve Devlet Başkanı Ahmet El Şara’yı tanımadığını ilan etti.
Mazlum Abdi “Süveyda’daki Dürziler bizden yardım istiyor” diyerek Kuzey’den Güney’e bir koridor amacıyla askeri güçlerini teyakkuza geçirdi.
Bu durum karşısında Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan “Aman diyeyim, karışıklıkları fırsat bilip istenmeyen bir duruma getirmesinler. Aksi taktirde bu durum beraberinde büyük riskler getirir.” Söylemiyle hemen uyarıda bulundu.
İsrail, Şam’da Savunma Bakanlığını ve Cumhurbaşkanlığı Sarayının müştemilatını bombalamıştı.
Gerekçe ne?
Suriye Ordu Birliklerinin, kendilerine yakın olan Dürzilere kötü muamele yapmaları imiş.
Fakat henüz böyle bir durum ortada yokken İsrail hükümetinden bazı bakanlar, Ahmet El Şara’nın öldürülmesi gerektiğini çoktan ilan etmişlerdir.
Fakat isim vermeden belirtmem gerekirse ülkemizdeki bazı grupların Ahmet El Şara’nın İsrail’in adamı olduğunu söyleyerek Esad’ı savunmaları gerçekten hem gülünç hem de siyasal ironidir.
Ben net konuşmayı severim.
İsrail’in en büyük hedefi, Suriye’yi dört parçaya bölüp, her fırsatta müdahale edebilecek bir Suriye yaratmak istemesidir.
Yani İsrail, toprak bütünlüğü sağlanmış ve siyasi bütünlüğü tesis edilmiş bir Suriye istemiyor.
Lakin bu durum Türkiye’nin yılardır istediği ve üzerinde çalıştığı büyük hedeflerden biridir.
Dolayısıyla akşam gece saatlerinde TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş imzası ile bir tezkere kabul edildi.
Bu tezkerede;
-İsrail kınandı.
-Şam Yönetimine destek verildi.
-YPG’ye uyarı yapıldı.
-İsrail’e sözel gözdağı verildi.
Ayrıca Sayın Hakan Fidan’ın İsrail ve YPG’ye yönelik sert uyarıları, Türkiye’nin Suriye konusundaki kırmızı çizgileri net olarak ortaya koydu.
Burada önemli olan, İsrail ve YPG bu uyarıları ne denli gale alacak?
Eğer İsrail buna devam ederse, Suriye’yi istikrarsızlaştırma politikasına devam ederse belki ikinci bir tezkere ortaya çıkacaktır.
Bana göre böyle bir olumsuz durumda İsrail’e dur deme zamanıdır.
Eğer ki Sayın Hakan Fidan’ın sert uyarıları gale alınmaz ise…
Ayrıca bugün Kıbrıs Barış Harekâtının 51. Yıl Dönümü…
Kıbrıs Barış Harekatının zaferini tekrardan kutlar, 498 şehidimize Allahtan rahmet dilerim…