Toplumsal Sorumluluk ve Güvenlik Bildirgesi

Tunceli; geçmişten bugüne inanç, dayanışma ve özgün kimliğiyle bilinen bir şehir olmuştur.

Bu topraklar, farklı kimliklerin kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı ancak aynı zamanda ülkemizin en stratejik coğrafi alanlarından da biridir.

Tam da bu nedenle Tunceli’nin huzuru sadece Tunceli’nin değil; bölgenin ve Türkiye’nin huzurudur.

Son yıllarda; ilimizin giriş ve çıkış noktalarında bulunan polis ile jandarma uygulama ve kontrol noktaları, bu huzurun korunmasında hayati bir görev üstlenmektedir.

Bu noktalar, yalnızca araç ve kimlik kontrolü yapılan alanlar değil; Tunceli’ye giren her vatandaşın can güvenliğinin toplum düzeninin ve kamu otoritesinin teminatı konumundadır.

Tunceli Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığının uygulama noktalarında silah, uyuşturucu ve patlayıcı madde kaçakçılığına, suç örgütlerinin şehir içine sızma girişimlerine, aranan şahısların yakalanmasına, terör örgütlerinin olası provokasyonlarına karşı güçlü bir koruma kalkanı oluşturmaktadır. Bu noktalar, yalnızca güvenlik bariyeri değil; aynı zamanda vatandaş ile devlet arasındaki temas noktalarıdır.

Burada görev yapan polisler, jandarmalar devletimizin  yüzüdür; şefkat elidir. Halkını koruyan, kollayan, fedakar yüzüdür.

Kimi zaman sabahın ilk ışıklarında, kimi zaman gecenin karanlığında; Tunceli’nin huzuru için nöbettedirler.

Bazı çevreler, bu uygulamaları yanlış yorumlamakta ya da gereksiz görmekte olabilir.

Oysa bilinmelidir ki her yapılan kontrol, olası bir suçu engeller; her alınan önlem, bir hayat kurtarır.

Bugün, Tunceli girişinde görülen bir polis noktasının caydırıcılığı; yarın bir gencin suça sürüklenmesini, bir annenin evladını kaybetmesini önleyebilir.

Bu bağlamda bizler; Tunceli halkı olarak bu kontrol noktalarında görev yapan polislerimizin gayretini takdirle karşılıyor, devletimizin güvenlik politikalarına destek verdiğimizi, toplumun güvenliği için yürütülen her uygulamanın arkasında olduğumuzu açıkça beyan ediyoruz.

Unutulmamalıdır ki özgürlük ve güvenlik birbirine zıt değil; birbirini tamamlayan iki değerdir.

Bir toplumun özgürlüğü ancak güvenliğiyle mümkündür.

Güvenliği olmayan bir şehirde demokrasi, refah ve huzur uzun ömürlü olamaz.

Biz biliyoruz ki Tunceli’nin kapısında yanan o mavi ışık yalnızca bir kontrol lambası değil; huzurun düzenin ve devlet ciddiyetinin sembolüdür. Bu nedenle Polis ve Jandarma uygulama noktalarına yönelik her haksız eleştiri, bu görevlerin küçümsenmesi veya değersizleştirilmesi sadece güvenlik güçlerine değil; Tunceli halkının huzuruna da zarar vermektedir.

Jandarma ve Polis Uygulama noktalarının önemi büyüktür. Hatta bizler, bu uygulama noktalarına Huzur İstasyonu isminin verilmesini talep etmekteyiz.

Huzur İstasyonlarımız sayesinde Tuncelimizin sokaklarında emek, ekmek mücadelesinin alınteri vardır. Huzur istasyonlarımız sayesinde Tunceli’nin yolları, zehir tacirlerine kapatılmıştır. Bu alınterinin gözyaşına dönüşmemesi için büyük bir gayret ve çaba da bulunmaktadır. Tunceli Emniyet Müdürlüğümüzün son yaptığı operasyonda; annelerimizin evlatları için döktüğü gözyaşı, sevinç gözyaşına dönüşmüştür. Annelerimize bu sevinci yaşatan, gençlerimize zehri değil; şehri yaşatmak için mücadele veren kahraman polislerimize ve can dostumuz Lena’ ya da buradan teşekkür ederiz.

İlimizde art arda yaşanan bıçaklanma olayları, silah kaçakçılığı ve uyuşturucu ticareti yalnızca münferit suçlar değil; bir toplumsal çürümenin bir sessizliğin ve bir ilgisizliğin dışavurumudur.

Gençliğimizin enerjisi, üretkenliği ve umudu; sistematik biçimde suçun bağımlılığın ve kolay yoldan kazanmanın bataklığına çekilmektedir. Çünkü bu bataklıktan beslenen yapılar mevcuttur. Ancak bu bataklığı kurutmak için canla başla çalışan kolluk kuvvetlerimize destek de şarttır.

Bu bataklık, konsere gelen ve yanında annesi, eşi, kız kardeşi olan ailelerin yanında içki içip argo ve gayri ahlaki tarz ve tutumları desteklenmekle beslenir. Bu bataklık, polise şiddet uygulayan ve işini yaptırmakta güçlük çıkaran gençleri kahraman göstermekle büyür. Bu bataklık, basın mensubu olduğu için değil; arbede çıkan alanda üstünde bıçak çıktığı için alandan uzaklaştırılan bir gencin şovmenliğiyle özentiye dönüşür. Bu bataklık, slogan atmakla kurumaz sıçrar dengeler bozar. Bu bataklık sanatsız bırakılan sokakta yapılan basın açıklamasıyla kurutulmaz kil havuzuna dönüşür.

Bu bataklığı kurtaracak yöntem şovmenliği, siyasi malzeme arayışını bitirip ciddiyet ile yaklaşım sergilemekten geçer. Toplumsal mekanizmayı incelediğimizde bizlerin hatırladığı şudur; toplumun göz ardı ettiği her genç, bir suç örgütünün hedefidir.

Devletin dokunmadığı her mahalle, bir kaçakçının deposuna dönüşmektedir.

Ailenin, okulun, toplumun sahip çıkmadığı her çocuk, bir sokak çatışmasının kurbanı olmaktadır. Onun içindir ki Uygulama Noktaları, ders niteliğindedir. Polis ve Jandarmaya yardımcı olmak ise ödev niteliğindedir.

Çünkü Tunceli gençliği, hiçbir karanlık planın piyonu olamayacak kadar değerli; hiçbir çeteleşmenin maskesi olamayacak kadar bilinçlidir.

Bugün ele almamız gereken konula; turizm şehri olması için yoğun çaba sarfedilen bu kadim şehri, korumak olmalıdır. Şehrimizin kapılarını teröre, zehir tacirlerine kapatıp huzura güvenle inançla açmak olmalıdır.

Bir yandan şehrimiz insansızlaştırılmak isteniyor deyip bir diğer yandan ise şehrimizin yollarını zehir tacirlerine kapatan kolluk kuvvetlerini kötülemek olmamalıdır. Huzur istasyonları, zehir tacirlerine kök söktürürken bizler de huzur için kök salmalıyız. Şehrimizin bakımsızlığa terk edilen parkları, caddeleri, sokakları yeniden renklenirken bizler, ruhsuz bırakılan mekanlara ruh vermek için öncü olmalıyız.

Çünkü ‘Can Cana Tunceli’ temasıyla cemi cümlenin ikrarıyla Tunceli’de güzel işlere imza atılıyor.

Laf kalabalığından düşüncelerimizin göç ettiği Tunceli’de; laf ebeliğine son verip sokak sokak, cadde cadde gezen meydanda dert dinleyen değil; dertliyle / derdiyle derman arayan bir Valimiz var bizim. Bu dönüşüm cemresi olan Tunceli Valimiz Sayın Şefik Aygöl’ e de teşekkür eder; şükranlarımı sunarım.

Biliyoruz ki Tunceli huzurunun cemresi Özgürlük, Güvenlik ve Hizmettir; bunlar da bugün Tunceli ailesiyle buluşmuştur. Tunceli için Pepuk kuşunun ağıtından ders çıkarılmış ve bugün Anka kuşları, Munzur’un doruklarında göklerdedir.