Ferhat Hanedan Güven

Hüseynî Bir Duruş, Yezid'i Şah Mat Eder…

Ferhat Hanedan Güven

Emperyalizmin taşeronluğunu yapan provakasyon makinistleri, ülkemizin birlik ve beraberliğini sarsmak, kardeşlik mekanizmasını pasifize etmek için Madımak, Başbağlar, Çorum, Kahramanmaraş, Gazi, Bingöl-Genç Karayolu, Uludere, Reina'da mekânları kana buladılar. Yönetmenliğini emperyalizmin yaptığı, konuk oyunculuğunu ise terör örgütü PKK ve FETÖ başta olmak üzere ahmak ve alçak zihniyetin üstlendiği bu mekânlardaki hunharlık nedeniyle canımız yandı.

Dün Madımak'ta yanan canlarımıza reva görülenler, bugün Gazze’de; Başbağlar'da yükselen ağıt sesleri, bugün Filistin’de; Çorum’daki zalimlik, Doğu Türkistanda yaşanıyor.

Toplumsal bellek ve hafızasında aynı kudreti ve inancı barındıran bizlere dün Yezid’in kendisi bugün ise ardılları saldırıyor. Bugün Ankara’da kabuk bağlayan yara, Gazze’nin acısıyla; Kaşgar'da kabuk bağlayan yara, Kudüsün acısıyla kanar. Bunu çok iyi bildikleri için yıllardır yöremizde türlü oyunlar sergileyerek töremizde kirli algılar oluşturup onulmaz yaralar açmaya çalışıyorlar; ancak, mazlum milletlere gözyaşı döktürmeyi hesaplayanlar alınteri dökecek basiret, iman ve inancı da hesaplayamadığı için her seferinde kazdıkları çukurda boğuluyorlar.

Şayet Hasret Gültekin bağlamasının bir melodisi hissedilseydi o vakit birlik ve beraberliğimize uzanan her türlü kirli adım ve atılımı yok edilecekti. Ülkemiz ne Madımak'ta yükselen dumanlara sahne olacak ne de terör örgütü PKK’nin Bingöldeki alçak saldırısına, terör örgütü FETÖ’nün Uluderedeki provakasyon adımına, terör örgütü IŞID’ın Reinadaki saldırısına sahne olacaktı.

Dün Yezid’le savaşan bir ecdadın devamı olarak bize yakışan tarz ve tutumda Hüseyni duruş tavrıyla mücadele etmektir.

Madımak'ta yükselen duman, Türkiyeyi kaplamıştır. Başbağlardaki kurşun, Türkiye’ye sıkılmıştır. Çorum’da yaşanan acı hadiseler, Türkiye'yi yaralamıştır. Bu acı hadiselere karşın birlik ve beraberlik makanizmasını sarsmayan ise milletimizin basiretidir; çünkü bugün Peygamber efendimize çirkince kelime oyunlarıyla saldırmaya kalkanlar da basiretimizi zayıflatmak için ortaya çıkan ateist taşeronlardır.

Ehlibeyte gözyaşı döken bizlerin bu durumlara seyirci kalması maziye, ataya, ecdada ihanettir. Bugün Türkiye’nin izlediği yol ve yöntem de budur. Nerede bir zalim var ise zulme, uğrayan var ise Türkiye’de Mazlumların koruyucusudur. Umut kapısıdır; yaşam yoludur.

Bu duygu ve düşüncelerimle Yaşamını yitiren her bir vatandaşımızı rahmet ve dua ile anıyorum. Her bir vatandaşımızın nasihatini emanetleştirmek için mekânların ruhuna kulak veriyorum.

 

Yazarın Diğer Yazıları