Ahmet POLAT

SPOR'A YÖN VEREN YÖNETİCİLER…

Ahmet POLAT

 

2020-2021 futbol sezonu birçok olayları beraberinde getirdi ve getirmeye de devam etmekte. Yakın zamanda yaşanan olaylardan bir kaçına kısaca değinelim…

Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bilimleri Dergisine göz attığımda ele aldığı konu tam da temsilcimiz Elazığspor’u ele alınmış gibi geldi.

’Spor Yöneticinde Olması Gereken Nitelikler Üzerine Bir Araştırma’’ başlıklı, Ferhat GÜNDOĞDU ve Hakan SUNAY’ın kaleminden ele alınan dergi okunmaya değer bir yapıt.

Dergide bahsedilen maddeler iyi irdelenmeli ve analiz edilip ders çıkartılmalı aslında. Ülkemizde spor kulüplerinde yönetici olma kriterleri maalesef ya parasıyla ya da başkanın  yakın arkadaşı olma durumu.

Bahsettiğim konu başlıkları maalesef spora şekil veren unsurlar ne yazık ki…

Ele aldığımız konu aslında Elazığspor. Ancak; ülkemizde ki futbol kulüplerinin sistemsel sıkıntıları her yıl artarak devam etmekte.

Türkiye’de kulüpler Futbol Federasyonuna bağlı olduklarından denetim mekanizması maalesef pek yapılmıyor. Kulüpler dernek statüsü taşıdığından bir taraftan dernekler bir taraftan da federasyonlar denetimi yapmakta ama hep bu incelemeler evrak üzerinde…

Sportif başarı elde edildiğinde tüm sıkıntılar göz ardı edilip üzeri kapatılıyor. Bir spor kulübünü idare etme noktasında yöneticiler ne sporun içinden gelmekte ne de bu işin eğitimini almaktalar.

Sonuç olarak kulüplerde yönetici olan kişilerin yanlış çalışma sistemleri başta ekonomik sıkıntı ve sezon başı ve devre arasındaki yanlış tercihler işi çıkılmaz durumlara sevk etmekte.

Bir akademisyenden alınacak görüş, öneri ve destek ile sporun her yönü ile şekillenmesi ve yönetilmesi daha doğru olur düşüncesindeyim.

Ama maalesef parası olanlar bir şekilde yönetici kimliğine bürünüp spora ve gençlerimize yön veriyorlar.

Elazığspor bunun bir göstergesi.

Mevcut yönetim ve daha önce görev alan kişilerin yanlış çalışma sistemi ile 54 yıllık bir çınar dediğimiz Elazığspor 3. Lige düşmede en büyük adaylardan biri şuan.

Ulusal ve yerel basında geçtiğimiz hafta yaşanan mağlubiyetle alay konusu olmuş durumda.

Araştırma dergisine tekrar dönecek olursak. Yapılan çalışmanın birkaç maddesini dile getirelim ve neler olduğuna bir bakalım;

  • Yöneticiliği sevme benimseme ve bu alanda çalışmaktan zevk alma duygusuna sahip olabilme,
  • Spor yöneticisinin Türk spor teşkilatı içindeki yerini görev ve sorumluluklarını bilebilme,
  • Türk spor teşkilatını tanıma ve onlarla ilişki kurabilme,
  • Uluslararası spor teşkilatları hakkında bilgi sahibi olabilme,
  • Güvenilir, disiplinli ve liderlik özelliklerine sahip olma,
  • Eleştiriye açık olma,
  • İyi insan ilişkilerine sahip olma,
  • Sabırlı olma,
  • Espri anlayışına sahip olma,
  • Kendine güveni olma,
  • Astların görüşüne açık olma,
  • Geniş bakış açısına sahip olma,
  • Ödüllendirmede adil olma.

Gibi maddeler içermekte. Bu tür konuların ele alındığı akademik bir çalışmadan kim ne derece bilgi sahibi olacak ve bu yönde çalışacak o da ayrı bir tartışma konusu.

Bizler sporun içinden gelen kişiler olarak hep olumlu ve spor adına bir şeyler yazmanın ve paylaşmanın derdindeyiz.

Kim nerede ve nasıl işler yapmış önemli değil. Önemli olan Elazığ’da spor hangi durumda ve hangi genç nereden nereye geldi ve başarı grafiği.

Spor aktiviteleri hiç durmayacak ve devam edecek bir şekilde. Ama yapılan bir iş enine ve boyuna iyi düşünülüp yapıldığında hata payı az olur.

Elazığspor 3. Lige düşer evet ama düştükten sonra nerede ve nasıl bir hata yapıldı diye durum raporu çıkartılarak önümüzdeki yılların analizine göre yol haritası belirlenirse üst kategorileri yükselmemesi içten bir mani kalmaz.

İyi bir çalışma raporu, işi bilen ve seven bir ekip ve de her işe profesyonel olarak bakılırsa başarı kendiliğinden gelir…

 

Yazarın Diğer Yazıları