VEKİLLERİN 23 EYLÜL SINAVI

Deprem ve pandemi sonucu başta esnaf ve iş dünyasında yaşayan ekonomik çöküntü ile evleri zarar gören vatandaşlarımızın yaşadıkları mağduriyetlere ilaveten teşvikte 6. Bölgeden 4. Bölgeye düşecek olmamız ve Giresun iline tanınan ayrıcalık ve çifte standart uygulamalarına tepki olarak vatandaşların başlattığı sahipsiz Elazığ kampanyasının yansımaları devam ediyor.

2 VEKİL KONUŞTU

Vatandaşların sosyal medyadaki tepkilerini dikkate alan ve televizyon programlarına katılarak görüşlerini ifade eden Ak Parti Milletvekilleri Metin Bulut ile Zülfü Demirbağ’ın konuşmaları tatmin edici bulunmamakla birlikte yeni tartışmaların yaşanmasına sebep olmuştu.

Ak Parti Milletvekili Metin Bulut’un sahipsiz Elazığ paylaşımı yapanları hain ve dış güçlerin adamları, Zülfü Demirbağ’ın ise paylaşımı kötü niyetle yapanlara yönelik kan testi ithamı ortamı yeniden germiş ve şehirde Demirbağ için istifa sesleri yükselmişti.

Ak Parti Milletvekili Zülfü Demirbağ, bu algıyı ve kendine göre yanlış anlamaları düzeltmek için katıldığı ikinci televizyon programında ise kan testini, bu paylaşımı samimi duygularla yapanlar için değil, ülkenin kalkınma ve gelişme sürecinden rahatsızlık duyan çevreler için kullandığını ifade etti.

Her iki vekilin açıklama ve beyanlarından çıkan sonuç ise şehrin sorunlarının takipçisi oldukları, problemlerin çözümü noktasında gayret gösterdikleri ve şehrin sahipsiz olmadığını ifade ettiler.

SUKUT İKRARDAN MI?

Sahipsiz Elazığ söylemi ve paylaşımları karşılığında halkı bilgilendirmek amaçlı televizyon programlarına katılan Ak Parti Milletvekilleri Metin Bulut ve Zülfü Demirbağ’a karşın, tartışmalara girmeyen ve bu konuda Milletvekilleri tarafından yapılan ortak açıklama dışında konuşmayan Ak Parti Milletvekilleri Tolga Ağar ve Sermin Balık’ın sessizlikleri ise parti tabanında tepkiyle karşıladı.

İki Milletvekilinin tüm risk ve polemikleri göze alarak konuşmalarına karşın iki vekilin sukut etmesinin durumu kabullenmek ve Elazığ’ın sahipsizliği ikrar anlamına geleceğini ifade eden partililer, bu duruşun aslında vekillerin kendilerini de inkâr anlamına geldiğini belirtiyorlar.

23 EYLÜL MİLAT OLABİLİR

24 Ocak depremi sonrasında hak sahipleri için TOKİ tarafından yapılan konutların anahtar teslimi ile yapımı tamamlanan çok sayıda hizmetin açılışını gerçekleştirmek üzere 23 Eylül’de ilimize gelecek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışlarla birlikte birçok alanda müjdeler vermesi bekleniyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şehrimizle ilgili tüm sorunları bir rapor halinde sunan ve 24 Ocak depreminin şehirde oluşturduğu,depremin mağduriyet ve yaralarının sarılması amacıyla Elazığ’a farklı yaklaşılması gerektiğini, ilimizin Ak Parti’ye ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a her dönem en üst seviyede destek  verdiğini belirten vatandaşlar;Milletvekillerinin bu talebine olumlu bakıldığı ve Erdoğan’ın ilimizi ziyaret tarihi olan 23 Eylülün bir milat olabileceğini ifade ediliyorlar.

TÜM SORUNLAR DİLE GETİRİLMELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilimizi ziyaretinden önce deprem ve pandemi sürecinin oluşturduğu mağduriyetler ile özellikle deprem konutlarının elverişsizliği, köy evlerinin hala netliğe kavuşmamış olması, EYY sisteminin hayata geçirilmesi, merkez mahallelerdeki hasarlı ya da eski binaların dönüşümü için kat sakinlerine kredi verilmesi, yükselen tepki ve isyanlara rağmen hala bir adım atmayan ve atma belirtisi göstermeyen DASK, teşvikte bizleri bekleyen tehlikeler ile Elazığ spor gibi tüm sorunların dile getirilesi bekleniyor.

ERDOĞAN, HALK NE DÜŞÜNÜRSE ONU DÜŞÜNÜR

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 1980’li yıllarda başladığı siyasi yolculuğunda daima halkıyla beraber yürüdüğünü, halkın hissiyatını duygularını ve kendisinden beklenen adımları atarak bugünlere geldiğine dikkat çeken vatandaşlar, yeter ki halkın beklentileri tüm açıklığı ile kendisine aktarılsın, Cumhurbaşkanı kesinlikle halkımızın bu taleplerine kesinlikle kayıtsız kalmaz ifadelerini kullandılar.

ALTERNATİF ÖNERİLER SUNULMALI

Halktan gelen taleplerin önemli bir bölümüne bürokratların “mevzuatta yeri yok, yasalarda karşılığı yok” gibi gerekçelerle olumsuz yanıt verildiği ifade eden vatandaşlar, halkın bir konuda yaşadığı mağduriyet varsa ve bunun yasada yeri yoksa yasa çıkarmak ya da yönetmelikte değişiklik yapmak suretiyle sorunların çözüleceğini ifade eden vatandaşlar, yasamanın asıl görevinin de bu olduğuna dikkat çekiyorlar.

Bürokratların da mevcut yasaları tek taraflı yorumlaması sebebiyle birçok problemin çözüm yerine çıkmaza girdiğine dikkat çeken vatandaşlar, çözüm yerine çözümsüzlük isteyen bürokratların ne yazık ki hala görevde olduklarını, üretmeyen, çözüm sunamayan ve halktan taraf olamayan zihniyet ve şahıslarla sorunların çözülmesinin mümkün olmadığını ifade ediyorlar.

STK’LAR ROL ÜSTLENMELİ

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilimize gelişini fırsat bilen STK’ların da sivil olma ve bağımız olmaktan aldıkları güç ve yetkilerini iyi kullanmaları gerektiğine dikkat çeken vatandaşlar, bu konuda STK’ların çok madde içeren uzun metinler yerine şehrin en çok ihtiyaç duyduğu 10 problemini çözüm önerileri ile birlikte Cumhurbaşkanı Erdoğan’a sunmalarının gerekliliğine vurgu yaptılar.