ÜZÜME VALİ ENGELİ

Elazığ Üzüm Üreticiler Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Öz Geçtiğimiz yıllarda Koruk Köyü'nde toplamda 6 milyon lirayı bulan üzümcülük projesinin dönemin Elazığ Valisi Muammer Erol tarafından projenin yüzde 10'nunda alkol bulunması gerekçesiyle rafa kaldırılarak Elazığ'da üretilen üzümlerin işlenmesine engel olduğunu ve bu yüzden Elazığ bulunan 4 bin üzüm üreticisi sayısının 2 bin kişiye düştüğünü iddia etti.

ÜZÜME VALİ ENGELİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Üzüm Üreticiler Birliği Başkan Yardımcısı Cengiz Öz Geçtiğimiz yıllarda Koruk Köyü’nde toplamda 6 milyon lirayı bulan üzümcülük projesinin dönemin Elazığ Valisi Muammer Erol tarafından projenin yüzde 10’nunda alkol bulunması gerekçesiyle rafa kaldırılarak Elazığ’da üretilen üzümlerin işlenmesine engel olduğunu ve bu yüzden Elazığ bulunan 4 bin üzüm üreticisi sayısının 2 bin kişiye düştüğünü iddia etti.

Öz açıklamasında; Bu projenin engellenmesinin Elazığ’da çok ciddi bir istihdam alanın da oluşmasına mani olduğu iddiasında bulundu.

‘ÜZÜM KAYBOLUYOR’

Üzüm üretimindeki ve bağ alanlarındaki düşüşe dikkat çeken Öz, “Eskiden 148 bin ton üzüm üretimi gerçekleştiren Elazığ’da sofralık üzümde yüzde 40, şıralık üzümde ise yüzde 50 oranında rekolte düşüklüğü yaşanmaktadır.  Bu güne kadar Elazığ’da toplamda 2 bin 500 dekar bağ alanı kaybı yaşanmıştır. Üreticiler artık bağlarını sökmektedir. Eskiden bağcılık Elazığ’a çok önemli bir katma değer sağlıyordu. Bu değer yıllara bağlı olarak düşüyor. Her bağın ortalama olarak 30 işçiyle hasat edildiğini ve taşınmasında görev alan insanları düşündüğümüzde bağcılığın İlimiz için çok önemli bir istihdam alanı oluşturduğunu da görüyoruz. Her şeyi işlenen ve ekonomiye kazandırılan üzüm maalesef ilimizde kayboluyor.”dedi.

ÜZÜMÜN KADERİ NE OLACAK?

Öz, “Türkiye’de ziraat ile uğraşan halkımızın durumu gerçekten çok zor. Üreticiler üzümden istediği parayı kazanamıyor. Elazığ’da iki bin yılı bulan bir bağcılık tarihi vardır. Elazığ’da çok güçlü bir bağcılık kültürü bulunmaktadır. Bunun en açık delili orciktir. Üzümden üretilen orcik Elazığ’a hastır. Elazığ’a has bu ürün ile ilgili coğrafi tescil belgesi almak için Valiliğimiz öncülüğünde yaptığımız çalışmalar bulunuyor. Elazığ kırka yakın üzüm çeşidine sahiptir. Ancak en çok bilinen üzüm çeşidimiz tüm dünyada da kabul gören öküzgözü çeşididir. Öküzgözü çeşidimiz hem sanayi alanında hem de sofralık alanda çok önemli bir yeri olan üzüm çeşidimizdir. Ancak üreticilerimiz bu üründen istediği ücretleri kazanamamaktadır.” dedi.

ÜZÜMLERİMİZ HAK ETTİĞİ DEĞERİ GÖRMÜYOR

İlimizde yetişen üzümlerin hak ettiği değeri görmediğini ifade eden Öz, “Üzümlerimiz bu kadar değerli olmasına karşın kıymetleri halkımız tarafından bilinmiyor. Buna bağlı olarak üreticilerimizin emeği karşılık bulmuyor.  Birlik olarak 2007 yılında Elazığ’ın dağı taşı üzüm bağı olacak diye yola çıktık. O gün üzüm alıcıları; ‘Ne kadar ekerseniz ekin biz bütün üzümleri alacağız’ diyorlardı. Ancak üzüm alımı gitgide düşmeye başladı. Firmalar üzümlerimize karşı kota uygulamaya başladılar. Elazığ üzümü diyerek başka illerden üzüm aldılar.  Bu sıkıntılar üzerine birlik olarak çareler aramaya başladık.  Bir üzüm bağına on yıl boyunca emek verilmektedir. On yıl boyunca emek verdiğiniz bağlardan istediğimizi alamadığımız takdirde bağları söktüğümüzde on yıllık emeğimizi çöpe atmış oluyoruz. “ şeklinde konuştu.

İNŞALLAH BU KEZ RAFA KALKMAZ

Öz;  Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanı Eşref Fakıbaba’nın üzüm ile ilgili olarak yaptığı açıklamayı çok önemsediklerinin altını çizerek; “Bakan beyin tavsiye ettiği üzüm şırası ile ilgili çalışmalarımız bulunuyor. Elazığ’da bir üzüm suyu tesisi kurulması ile ilgili olarak hazırladığımız bir projemiz var. Bu projemizi ETSO ortaklığında yürüteceğiz. İnşallah bu kez tesis projemiz kabul görür.  Bunu gerçekleştirebilmemiz için ise özverili sanayicilere ihtiyacımız var” dedi.