TÜRKİYE TARİHİ BİR SÜRECİN EŞİĞİNE GELMİŞTİR

Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, dış baskı ve oynanan oyunlara rağmen Türkiye'nin 45 günlük bir süre içerisinde batı ülkelerine ders verir nitelikle bir demokrasi şöleni yaşadığını belirterek, 'Ülkemiz önündeki engel ve ayak bağından kurtulma fırsatı yakalamıştır. İktidar ve tüm siyasi partilerin ortak akıl ile Ülkemiz menfaatleri doğrultusunda önümüzdeki 5 yılı çok iyi değerlendirmelerini beklemekteyiz' dedi.

TÜRKİYE TARİHİ BİR SÜRECİN EŞİĞİNE GELMİŞTİR
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, dış baskı ve oynanan oyunlara rağmen Türkiye’nin 45 günlük bir süre içerisinde batı ülkelerine ders verir nitelikle bir demokrasi şöleni yaşadığını belirterek, “Ülkemiz önündeki engel ve ayak bağından kurtulma fırsatı yakalamıştır. İktidar ve tüm siyasi partilerin ortak akıl ile Ülkemiz menfaatleri doğrultusunda önümüzdeki 5 yılı çok iyi değerlendirmelerini beklemekteyiz” dedi.

 

“HALK İRADESİ SANDIĞA YANSIMIŞTIR”

Elazığ TSO Başkanı Arslan konuya ilişkin değerlendirmesinde, “Ülkemize oyun oynamak isteyenler uzun zamandır baskılarını artırmışlar ve ülkemizi erken seçime götürme noktasında bir karar almaya mecbur bırakmışlardı. Ama geldiğimiz süreçte Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve milleti dört bin yıllık tarihi geçmişi medeniyeti ve derin devlet tecrübesi ve birikimiyle biç bir baskıya boyun eğmeyeceğini ve bu tür yaptırımları kısa sürede bertaraf edeceğini kanıtladı. Şöyle ki, 45 gün gibi bir sürede seçim kararı alındı. Seçimler şeffaf ve hiçbir şaibeye meydan vermeyecek şekilde sıfır sorun ile batılı medeniyetlere örnek olacak şekilde problemsiz olarak yapıldı ve halkımız hür iradesini çok açık ve net bir sonuçla sandığa yansıttı.

Halkımız, yeni yönetim modeliyle birlikte “Başkanını” ve siyasi partilerimizin parlamentodaki dağılımını belirlemiştir. Gerek yeni yönetim şeklimizle birlikte tüm bakanlıkların ve mekanizmanın yeniden şekillenmesi, gerekse alınacak kararla bürokratik oligarşi dediğimiz sürece de son verilmesi adına önümüzde çok önemli bir süreç vardır. Bu sürecin çok etkili ve verimli şekilde değerlendirilme yetkisi de artık parlamentodadır. Ülkemize ve halkımıza pranga vurmak isteyenlere verilecek en büyük cevap buradaki etkinlik ve hızımız ve alacağımız doğru kararlar olacaktır.

 

“ÜLKE MENFAATLERİ ESAS ALINMALI”

Yapılan seçimlerle halkımız liderini seçmiştir. Parlamentonun içinde de tüm siyasi düşünce ve partilerin memleketin ortak menfaati için ortak karar alma ve ülkeyi yönetme noktasında bir güç dağılımına halkımız karar vermiştir. Bu  şekliyle de artık siyasi partilerin kendi menfaatleri doğrultusunda değil de ülke menfaatleri etrafından toplanma ve ülkeyi yönetme duruşu halkın ortak beklentisi olmuştur. Parlamentoda oluşan bu tabloya göre tüm siyasi partilerin ülke menfaatleri doğrultusunda bir duruş sergilemesi, şahsi ihtiraslara ülkemiz çıkarlarının kurban edilmemesi halkımızın ortak beklentisidir.

 

“SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR EKONOMİK DİNANİZM BEKLENTİSİ”

ABD, AB Ülkeleri ve Asya ülkeleri gerginlik üzerine dayalı politikalarla bir yere gidemeyeceklerini anlamaları gerekiyor. Gümrük duvarlarında uygulanmak istenen yaptırımlar çoğu ülkede dövizlerin artmasına sebep olmuştur. Ülkemizde bu süreçten en fazla olumsuz etkilenen ülkelerden biri olmuştur. Bu saatten sonra ekonomi kurulu döviz seviyelerini 3.30-3.50 li rakamlara çekme adına tüm hamlelerini yapacaktır. Zaten hala hazırdaki  rakamlar reel değildir içinde manipülasyon barındırmaktadır ve ülkemizin gerçekleriyle ekonomik dengeleriyle bağdaşmamaktadır. Tüm siyasi partilerin bundan sonraki süreç için zaten imalata, üretime ve ihracata dayalı ekonomik strateji belirleme girişimleri iş dünyası olarak bizleri memnun etmiştir.

Bundan sonra bu duruşu devam ettirerek makro dengelere dikkat ederek, makro planlamalarla acilen gerek istihdamı artırıcı gerek gelir seviyemizi artırıcı, gerek ithalatı azaltıcı tüm enstrümanları hayata geçirme zamanıdır. Tüm ülkeler özellikle batının bu yaptırımlarına karşı direnç göstermeli biz de kendi pozisyonumuzu bu şekliyle almalıyız. Güçlü bankacılık yapısıyla, dinamizmiyle bürokratik oligarşiyi de yenerek çıtayı yükseltme ve şahlanma zamanı gelmiştir.