Stk ve Medya Temsilcileriyle Deprem Sonrası İstişare Toplantısı

Elazığ TSO Meclis Toplantı Salonunda biraraya gelen STK ve Medya temsilcileri deprem sonrası süreçte yaşanan gelişmeler ve bundan sonra yapılması gerekenlerle ilgili istişarede bulundular. Yaşanan süreçte birlik ve beraberliğin bir kez daha öneminin altı çizildi.

Stk ve Medya Temsilcileriyle Deprem Sonrası İstişare Toplantısı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Arslan: Aziz Şehrimizi Ayağa Kaldıracak İradeye Sahibiz…

Elazığ TSO ev sahipliğinde düzenlenen toplantıya, Elazığ TSO Meclis Başkanı Ahmet Yaşar, Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Cemil Erdem, Elazığ Ticaret Borsası Meclis Başkanı M.Emin Ayaz, Esnaf ve Sanatkarlar Kredi Kooperatifi Başkanı Fikret Çelik, Elazığ STK Platformu Dönem Sözcüsü Servet Yaşar Özdemir, Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca ile TV, Gazete, İnternet Sitesi, Web TV gibi medya kuruluşlarının yöneticileri ve gazeteciler katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, Depremin üzerinden 40 günü aşan bir süre olduğunu belirterek, ilimizin her anlamada 10 yıl geriye gitmemesi için bu süreçte yapılanlar ve yapılması gerekenler hakkında böyle bir toplantı organize ettiklerinin altını çizdi.

Başkan Arslan konuşmasında, “Depremin üçüncü günü Elazığ TSO, Ticaret Borsası, Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği, Esnaf ve Kefalet Kredi Kooperatifi ve bünyesinde 197 STK bulunan Elazığ Sivil Toplum Platformu ve konusunda uzman ve profesyonellerimizin katılımı ile deprem sonrası ilimizin öncelikleri ve beklentileriyle ilgili bildiğiniz gibi bir rapor oluşturuldu. 12 başlık altında toplanan taleplerimiz, memurdan, çalışana, emekliden, öğrenciye, çiftçiden işsize, sanayiciden tüccara, esnaftan sanatkara kadar toplumu oluşturan tüm kesimlerin önceliklerini oluşturmuştur.

Bu taleplerimiz belirlenen ilgili kurumlara gönderilmiş ve kamuoyu ile paylaşılmıştır. Ayrıca iki saati aşan bir TV programı ile raporun içeriği ve her bir maddenin bir bir önemi üzerinde durularak değerlendirmelerimiz olmuştur. Bu talepler ilimizin 10 yıl geriye gitmeden mevcudiyetini korumasıyla ilgilidir. Elazığ’ın bu krizden çıkabilecek gücü ve dinamikleri vardır. Devletimiz ve milletimizle inşallah bu günleri atlatarak bu aziz şehri yeniden ayağa hep birlikte kaldıracak iradeye sahibiz.

 

Kadim Şehirlerin Dinamik Gücünü Ekonomi Oluşturmaktadır…

Konusunda uzmanlar ve akademisyenlere bu süreçte dünyanın var oluşundan günümüze kadar bir yaşam alanının gelişimini sürdürmesindeki en önemli gerekliliğin ne olduğunu sorduğumda hep aynı cevabı aldım. Ortak görüş ekonomi olmuştur. Bugün Ülkemizde metropol olarak öne çıkan illere baktığımızda da bu illeri metropol yapan en önemli değerin ekonomideki gelişmişliklerinin oluşturduğunu görüyoruz. Bu nedenle Elazığ’da yaşanan deprem sonrası ekonominin çarklarını tekrar döndürmeyi başaramaz isek yeni işsizler ordusu, göçler, sosyal sorunlar ve şehrin her alanda büyük bir hızla geriye gittiğine şahit olacağız.

Bizler bugünün sorunluluk ve makam sahibi idarecileri olarak çocuklarımıza böyle bir miras bırakma hakkına sahip değiliz. Bizler üzerimize düşen her sorumluluğu yerine getirme mecburiyetindeyiz. Bu amaç ve hedefleri göz önünde bulundurarak 12 ana başlıkta toplanan önceliklerimizi paylaştık ve ilgili tüm makamlara ulaştırdık. Ancak Ülkemizin içenden geçmekte olduğu savaş süreci belki ilimizin yaşadığı bu felaketi ikinci planda bıraktı. Ancak biz mücadelemize aynı duyarlılıkla devam ediyoruz.

 

MEDYA KURULUŞLARI Tarih : 06/03/2020 Sayı : 660- Konu : Değerlendirme Hk.

 

STK’ların ve Şehrin Sesi Olduk…

Hazırladığımız ve Elazığ’daki tüm STK’ların da arkasında durduğu ve imzasını attığı bu rapor aslında Milletvekillerimizin son derece ellerini güçlendiren ve şehrin arkalarında olduğunu gösteren bir belge olmuştur. Bizim tek önceliğimiz ilimizde yaraların sarılmasına ve bu geçiş sürecinde iş dünyasının önceliklerinin karşılanmasına öncülük etmektir. Kimseyle ve hiçbir kurumla bir polemik yada yarış içerisinde değiliz. Zaten gün bunların günü de değil. 12 maddemizin uygulanabilirliğinin ilgili bakanlık ve kurumlarda sağlanabilmesi için ‘Afet Bölgesi’ hususunu talep ettik. Tüm bu taleplerin bir çatı Yasaya bağlanarak uygulanabilirliğinin hızlandırılmasını istedik. Burada isim yada kavram tartışmalarının bir anlamı da yok. Depremin üçüncü günü ifade ettiğimiz gibi bugün de yine aynı şeyleri ifade ediyoruz. Elazığ’ın bu felaketten çıkışı üç ay süreyle ilan edilen ‘Mücbir Sebep Hali’ ilanı ile mümkün görülmemektedir. Çünkü, depremin hemen ardından ifade ettiğimiz ve bugüne kadar her platformda dile getirdiğimiz gibi bu deprem sadece üç binanın yakımı ve ilimizde 37 vatandaşımızın vefatı ile sınırlı değildir. Bugün itibarı ile en az 10 bin binanın yıkımı söz konusudur. Dolayısı ile, 150 bin kişinin hayatı olumsuz yönde etkilenmiştir. Şehir nüfusunun %15’nin göç ettiği resmi rakamlar tarafından ilan edilmiştir. İş dünyasının bu süreçte hem vergisel, hem de kredi noktasında 12 ay ödemesiz ve uzun vadeli olarak desteklenmesi gerekliliği ve mevcut borçların da ötelenmesi ihtiyacı daha ilk günden belli olmuştur.

 

Devletimizle Birlikte Yaraların Sarılmasına Devam Edeceğiz…

Elbette raporumuzdaki 12 maddenin bir sürece bağlı olduğunu biliyoruz. Ancak bugün ilimiz iş dünyasının artık dayanma gücünün azaldığını ve destek mekanizmalarının bir an evvel devreye girmesi gerekliliğini daha iyi görüyoruz. KOSGEB üzerinden sağlanacak olan iki ayrı destek mekanizmasında inşallah sona yaklaşıldı. Ancak toplam üye yapımız içerisinde 600 üyemizin KOSGEB veritabanı için NACE iş kolları uyumlu değil. Biz bunlar için de ‘Ekonomi Değer Kredisi’ sağlanmasını talep ettik. Bunun da takipçisiyiz. Yine aynı şekilde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliğimiz ve Esnaf Kefalet Kredi Kooperatifimiz de çok hızlı bir şekilde talepleri aldılar. Oralarda da kapsam dışında olan esnaflar var. Oda olarak işte tüm bu süreçlerin takipçisi olmaya devam ediyoruz.

 

STK’larımız ve Medyamızla Birlikte Stratejiler Geliştireceğiz…

Deprem felaketi öncesinde Sayın Valimiz, Sayın Belediye Başkanımız ve çok sayıda STK’larımızın katılımı ile ilimizin bir Kırmızı Kitabını oluşturduk. Şehrin sosyal, kültürel ve ekonomik gelişimini hedef alan bu projeksiyonumuz yaşanan deprem sonrası elbette bugün itibarı ile tüm STK temsilcilerimiz ve Medyamız ile yeniden revize edilerek kaldığımız yerden yolumuza devam edeceğiz. Bizim bu şehri kendi kaderine terk etme gibi bir düşüncemiz asla yoktur.

 

Şehrin Modern Kent Kimliğine Bürünmesi İçin Süreç İyi Yönetilmeli…

Yapı stoku bakımından oldukça riskli alanları olan ve bugün büyük bölümü yıkılan Abdullahpaşa, Sürsürü, Mustafapaşa, Karşıyaka gibi mahallelerin yeniden imarı ve ilimizin modern bir görünüme kavuşması için çok önemli bir süreç içerisine girmiş bulunmaktayız. Bu sürecin çok akılcı konusunda uzman STK ve kurumlarla istişare içerisinde geleceği planlayarak şekillendirilmesini beklemekteyiz.” Değerlendirmelerinde bulundu.

 

Şehrimiz İçin Birlik ve Beraberlik Çağrısı…

Değerlendirme toplantısına katılan tüm STK temsilcileri ve medya mensupları da birbir söz alarak yaşanan gelişmeler ve bundan sonraki süreç hakkında görüşlerini paylaştılar. Birlik ve beraberliğin büyük önem taşıdığı vurgulanan değerlendirmelerde şehrin tüm dinamiklerinin katılımı ile bundan sonraki süreçlerde ortak hareket edilmesi, gerekiyor ise Elazığ TSO öncülüğünde Ankara’da üst düzey ziyaretlerde bulunularak taleplerin bir kez daha verilmesinin yararlı olacağı dile getirildi. İl yöneticileri, Milletvekilleri ve STK’larla medya mensuplarının katılımı ile sonuç odaklı toplantılar yapılarak artık zaman kaybedilmemesi ve toplantıların çözüm odaklı olması üzerinde duruldu.