Siyasilerimiz Etkisiz Kaldı

Yeni bir Ferrokrom, Maden Bakır işletmeleri ve Çimento fabrikası vakası yaşanmasın dedik. Zengin maden yataklarını Elazığ olarak bizler işletelim işsizlik ve üretime katkı sunalım hem devlet, hem Elazığ kazansın dedik. Etso öncülüğünde Elazığ Girişim Gurubunu kurarak teminat olarak gerekli bedeli topladık. Ancak şartnamadeki bazı maddelerin belirli bir firmayı tarif ediyor gerekçesi ile bunun düzeltilmesini istedik. Siyasilerimiz, Etso ve Stk'latımız bu konuda fikir birliğine varıp adımlar attılar,ancak sonuç değişmedi. İki kez ertelenen ihale aynı şartname ile 21 Nisan'da gerçekleştirilecek ve büyük bir ihtimalle malum şirkete gidecek. Bu tablo da gösteriyor ki siyasilerimizin bu konuda herhangi bir etkisi ve yaptırım gücü bulunmuyor...

Siyasilerimiz Etkisiz Kaldı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

İlimiz Maden ilçesinde MTA’nın araştırma ve sondajları sonucu bulunan çok değerli bakır, altın, kobalt, kurşun, çinko ve demir maden sahasının işletilmesi ile ilgili ihale iki kez ertelendikten sonra 21 Nisan’da yapılmak üzere Resmi Gazete’de ilan edildi. 

NELER YAŞANDI

Geçmiş yıllarda Ferrokrom, Maden’e bir katkısı olmadığı gibi ilçenin taşınmasına sebep olan doğal olmayan heyelanın müsebbibi olan Bakır İşletmeleri ve Çimento Fabrikasında yaşanan pişmanlıkların yaşanmaması ve bulunan zengin maden kaynaklarının Elazığlı firmalar tarafından işletilmesi amacıyla ETSO Başkanı Asilhan Arslan inisiyatif almış ve bunun için harekete geçmişti.

“ELAZIĞ GİRİŞİM GRUBU” KURULDU

İlimizde bulunan zengin maden yataklarının yine ilimiz iş insanları ve yerli sermayeden oluşturulan “Elazığ Girişim Grubu” tarafından işletilerek ilimize katkı sunmak isteyen oluşum, ETSO öncülüğünde süreci başından beri takip etmiş ve şartnamedeki bazı kısıtlayıcı maddelerin düzeltilmesi amacıyla Ankara nezdinde çalışmalarını yürütmüştü.

ARSLAN, KONUNUN ÖNEMİNİ HEM İLİMİZDE HEM DE BÜYÜKŞEHİRLERDE GÜNDEME GETİRDİ

Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, Maden ilçesindeki maden kaynaklarının Elazığ Girişim Grubu olarak işletilmesiyle ilgili süreçler hakkında hem Elazığ’da hem de Ankara ve İstanbul’da iş dünyası ile bir araya geldi. 
Arslan, bu toplantı ve açıklamalarıyla önceliklerinin ihalenin eşit rekabet koşulları oluşturularak yapılması, tüm üst yapı tesislerinin bölgesel kalkınma için madenin bulunduğu alana inşa edilmesi ve hem kamunun hem de devletin zarar etmemesi için ihalenin rödovans ve gelir paylaşımı yöntemiyle olması gerektiğinin altını çizerek “Elazığ Girişim Grubu olarak yüzde 15 gelir paylaşımı ile biz ihaleyi açmaya hazır olduklarını dile getirdi.

“ELAZIĞ’IN ZENGİNLİKLERİNDEN ELAZIĞ FAYDALANSIN”

Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan MTA tarafından tespit edilen Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük bakır maden yataklarının Elazığ iş dünyası tarafından işletilerek buradan doğacak tüm zenginliklerin Elazığ’ın kalkınma ve gelişmesine öncülük etmesi için yoğun bir tempoyla konunun ciddiyetini her fırsatta dile getirdi.
Bu doğrultuda maden sahasının işletilmesine talip olmak için Elazığ Girişim Grubu oluşumunun yasal zemin ve statüsü üzerinde profesyonelce çalışmaları yürüten Başkan Arslan, bir yandan da süreçler hakkında Ankara ve İstanbul’da hem seri ziyaretler hem de bir dizi toplantılara katılarak Elazığlı iş insanlarına durumun Elazığ için önemini anlattı.
Ankara’da Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfı Başkanı Mehmet Çağlar, Yönetim Kurulu Üyeleri, Ankara’daki Elazığ Dernekleri ve çok sayıda iş insanının katılımı ile bir toplantı yapan Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Arslan, İstanbul’da  ise ELFED Başkanı Faik İçmeli ve ELFED Üyeleriyle bir araya geldi.

MARED Derneği Başkanı Mahmut Kahraman’ın organizasyonu ile MARED Üyeleriyle toplantı gerçekleştiren başkan Arslan,  süreçler hakkında bilgiler vererek Elazığ için tarihi bir dönüm noktası olarak gördükleri maden yataklarının Elazığ iş insanları tarafından işletilmesi sürecine tüm Elazığlıların desteğini talep etti.

ELAZIĞ İÇİN DÖNÜM NOKTASI

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, gerçekleştirdiği tüm toplantılarda, Maden ilçesinde MTA tarafından tespit edilen maden sahasının cumhuriyet tarihinin ülkemiz sınırları içerisinde tespit ettiği en büyük bakır maden rezervi olduğunu belirterek, “Elazığ’ın sosyo-kültürel ve ekonomik kalkınma ve gelişmesi için bu madenin Elazığ iş dünyası tarafından işletilmesi tarihi bir dönüm noktasıdır. Sadece Elazığ’ın da değil aslında tüm bölgenin de kalkınma ve gelişimine büyük etki edecek bir süreç olduğunu dile getirdi.

35 MİLYON TONLUK BAKIR REZERVİ VAR...
Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan, bölgede yaklaşık 35 milyon tonluk bakır rezervi olduğunu, bunun da değerinin yaklaşık 20 Milyar Dolar olduğunu ifade ederek; “Bakır özelinde alt sınırı bin ppm olmak üzere yaklaşık 35 milyon tonluk bir rezervden bahsediyoruz. İçindeki diğer madenlerle birlikte buradaki 35 milyon tonluk yataktan yaklaşık 12 milyar dolarlık bir gelir hedeflenmekte. Devam eden sondajlarla birlikte başka yataklarda olacaktır. Yaklaşık buradan 20 milyar dolarlık bir büyüklük oluşacaktır,”

“DEVLETİMİZ ZARAR ETMESİN İSTİYORUZ”

Daha önce 1 Mart'a sonra da 4 Nisan'a ertelenen ihale şartnamesinde izabe tesisi şartı bulunmamasının bir firmayı işaret etmekle birlikte madenlerin Elazığ’da işletilmesi şartının bulunmadığına dikkat çeken Başkan Arslan, bu şartnamenin değiştirilerek izabe tesisi şartının getirilmesi talebini dile getirmiş, bu konuda ilimiz milletvekilleri de destek vererek konuyu Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’e iletmişlerdi.

İKİ KEZ ERTELENME SEBEBİ NE?

ETSO öncülüğünde başlatılan çalışmalara ilimizin tüm siyasi parti il başkanları, STK temsilcileri, medya kuruluşları ve milletvekillerimiz de destek vermiş, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez olmak üzere birçok yetkili ile görüşülerek şartnamedeki eksikliklerin giderilmesi amacıyla ihale iki kez ertelenmişti. 
İki kez ertlenmesine ve Elazığ kamuoyunda itiraz edilen maddelerin değiştirilme umudu ve beklentisi oluşturmasına sebep olan maddenin hiç değiştirilmeden yeniden şartnamede yer alması, “madem şartname değiştirilmeyecekti neden iki kez ertelendi?” Sorusunu gündem getirdi.
Bu durumu, Elazığ lobisinin talebinin karşılanması için değil, ihaleye girecek diğer firmaların şartları ve imkânlarını düzenleme için bir fırsat ve zaman verme olarak yorumlayan bazı uzmanlar, etlemenin Elazığ için değil diğer firmalar için yapıldığına dikkat çekti.

AYNI ŞARTNAME, AYNI KOŞULLAR

ETSO Başkanı Asilhan Arslan, Milletvekillerimiz, siyasi Parti il Başkanlarının ortak bir dil kullanıp ihale şartnamesinde adil yarışmayı engelleyen ve haksız bir rekabeti öne çıkaran maddelerin şartnameden çıkartılması ya da düzeltilmesi ile ilgili talepler, başta Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı olmak üzere MTA ve MAPEG yetkililerine iletilmiş ve bu endişelerin dikkate alınarak gerekli düzenlemelerin yapılacağı dile getirilmişti.
Elazığ’ın tüm kesimlerinin odaklandığı ve değişim beklediği ihale, yapılan tüm bu girişimlere rağmen herhangi bir mesafe alınmadan ve herhangi bir değişiklik yapılmadan aynı şartname ile 21 Nisan’da yapılacak.  

ELAZIĞ’A YATIRIM YAPILAMAYACAK

Elazığ Girişim Grubu ile siyasilerimizin en çok itiraz ettiği bölgede izabe tesisi kurma şartı, yeni şartnamede de yer almadı. 
Elazığ Girişim Grubunun en çok üzerinde durduğu bölgede bir izabe tesisinin yapılması şartı, ilimizin kaderini etkileyecek derecede önem arz ediyor.
Bu tesisin kurulmasıyla öncelikle en az üç bin kişiye istihdam oluşturulacaktı. İşsizlik oranının oldukça yüksek olduğu ilimizde bu sayıda bir istihdam oluşturulması şehrin ekonomisine ciddi bir katkı sunacaktı.

BİR FİRMAYA AVANTAJ MI SAĞLANDI?

Elazığ Girişim Grubunun şartnameye özellikle izabe tesisi yapma şartının konulmasındaki en büyük amaç, çıkartılan madenlerin ilk işlemesinin yine ilimizde yapılmasıydı. 
Yapılacak izabe tesisi ile binlerce Elazığlı’ya istihdam oluşturulacak ve şehir ekonomisine önemli katkılar sunulacaktı.
İhaleye izabe tesisi şartının konulmaması, bu ihaleye giren ve şu an Elazığ dışında böyle tesisleri olan firmalara pozitif ayrımcılık sağlıyor.
Madenleri Elazığ’da çıkartıp hammadde halinde başka illere taşıyarak burada mevcut izabe tesislerinde işleyerek yeni bir yatırım yapma külfetinden kurtulan diğer şirket, yarışmaya 10 - 0 önde başlamış olacak.

YATIRIM YAPMADAN İHALEYİ ALACAK

Elazığ Girişim Gurubu’nun tüm gayret ve bunun hem Elazığ’a hem de kamuya zararlarını en üst perdeden haykırmasına rağmen, şartnamenin değiştirilmemesi sonucu   izabe tesisinin Elazığ’da yapma zorunluluğunun  olmamasının avantajını kullanan firma, bu yatırım için harcayacağı bedeli, ihaleye vereceği fiyat teklifine ekleyecek ve muhtemelen de ihaleyi kazanan firma olacak. Ancak bunun Elazığ’a ve devlete bir katkısı olmayacak.

SON UMUT DA TÜKENİYOR MU?

21 Nisan’da yapılacak ihalede mevcut şartname ile diğer firmalarla yarışacak olan Elazığ’ın öz sermayesinden kurulu Elazığ Girişim Grubu’nun tüm imkanlarını zorlayarak madenlerin işletilmesi ihalesini almak için gayret gösterecek. Ancak mevcut şartname ve madencilik sektörü çevrelerinde dillendirilen görüşlere göre bunun çok da mümkün olamayacağı ifade ediliyor.
Elazığ siyasetçileri, ETSO ve iş dünyasının tüm çağrılarına ve gayretlerine rağmen şartnamenin değiştirilmemesi de gösteriyor ki ihalenin alanı şimdiden belli.

EROL: “NOTERDEN TASDİK ETTİRECEĞİM”

İhale herkesin bildiği ve CHP Elazığ Milletvekili Gürsel Erol, konu ile ilgili TBMM’de yaptığı konuşma ile  “ihaleyi hangi firmanın alacağına dair önceden noterden tasdikli belge alacağını” diyerek konuyu Türkiye gündemine taşımış ve endişelerini dile getirmişti.

SİYASETİN HİÇ BİR ETKİSİ YOK

Elazığ kamuoyunun son üç ay bu konu ile yakından ilgilendiği, muhalefet siyasilerinin “bu ihale Elazığ’ insanına verilmezse bunun siyasi bedeli de olur” açıklamalarına rağmen milletvekillerinin gayretlerinin herhangi bir sonuç vermeyip, göstermelik olarak ihalenin iki kez ertelenmesinden öte bir katkısı olmaması, ilimiz milletvekillerinin Ankara’da ve bakanlıklardaki etkisinin olmadığı, konuyu Cumhurbaşkanı Erdoğan’a taşıyacak kadar da özgüvenleri olmadığı ortaya çıktı.
Şehir için böylesine önemli bir konuda, Elazığ halkı ayağa kalkmışken milletvekillerimizin bir iki sonuç getirmeyen görüşme dışında konuya ciddiyetle eğilmemeleri ve olayı akışına bırakmaları konusunda nasıl bir açıklama yapacakları merak ediliyor.