Sağlıkta Eski Türkiye'ye Dönüş

Aylar sonrasına verilen ultrasyon ve mr randevuları, uzayan poliklinik kuyrukları, acil servislerdeki duyarsızlık, arızalı cihazlar, bulunamayan tibbi malzemeler, ilaç yokluğu ve daha yığınla sorun, sağlıkta eski Türkiye'ye dönüşün sinyallerini veriyor.

Sağlıkta Eski Türkiye'ye Dönüş
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Ak Parti hükümetlerinin en çok grur duyduğu ve her fırsatta eski Türkiye ile mukayese ederek gelinen nokta ile övünmelerinin ardından yaşanan ve “Yeni Türkiye” ye yakışmayan sorunlar,  vatandaşların tepkisine sebep oluyor.
İlimizde sağlık hizmeti veren hastanelerden kaynaklı problemler artık her kesimden insanımızın tepkisini çekmeye ve bunları gerek sosyal medya hesaplarında gerekse haberler konu olacak şekilde sıklıkla ifade etmelerine karşın ilgili kurumların duyarsızlığı ve ilgisizliği can almaya devam ediyor.

İHMAL VE KUSUR BİR CANA DAHA MAL OLDU

Hastanelerdeki duyarsızlık ve hastaların problemlerine yerinde, zamanında ve etkin müdahale edilememesi sonucu genç bir hemşerimiz daha ihmal zincirinin kurbanı oldu ve hayatını kaybetti.
CHP Eski İl Başkanı Ethem Gülbay’ın oğlu Cem Burak Gülbay, aort damarının yırtılması sonucu kaldırıldığı hastanede saatlerce bekletilip, sonrasında da tıbbi cihazların bozukluğu ve gerekli malzemelerin olmaması gerekçesi ile Diyarbakır’a sevk edilmesinin ardından hayatını kaybetti.

KONU SAĞLIK BAKANLIĞINA TAŞINDI

Gülbay’ın vefatının ardından konu hakkında Cumhuriyet Halk Partisi Elazığ Milletvekili Gürsel Erol açıklamalarda bulundu.
CHP İl Başkanı Avukat Coşkun Çağlar Duran, Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca’nın da katılımıyla partilerinin Eski İl Başkanı Ethem Gülbay’ın oğlunun geçirdiği kalp rahatsızlığı nedeniyle kurtarılmayarak hayatını kaybeden Cem Burak Gülbay’ın ilk rahatsızlandığı andan itibaren aile ile irtibat halinde olduklarını ifade eden Milletvekili Erol, süreci kamuoyuyla da paylaştı.
 Elazığ’da bir hastaneden diğerine sevk edilen Gülbay’ın Diyarbakır’daki hastanede hayatını kaybettiğini ifade eden Erol, konunun araştırılması amacıyla Sağlık Bakanlığından müfettiş gönderileceğini söyledi. 

“BU AKSAKLIĞI HERKES SORGULAMALI”

Plan bütçe görüşmeleri ile ilgili genel kuruldaki görevine  devam ederken acı bir haber aldıklarını dile getiren Erol, “bu acı bir haberle ilgili Elazığ’a geldik. Ben süreçle ilgili Elazığ kamuoyunu bilgilendirmek isterim. Cem Burak Gülbay dün itibariyle hayatını kaybetti. Eski il başkanımız Ethem Gülbay’ın oğlu. Ama tabi ki kaybetme şekli son derece dramatik herkesin sorgulaması gereken annenin ve babanın yüreğinde ağır bir darbe açan ağır bir süreç yaşandı.” Dedi

EROL: “ÇOK GECİKİLDİ”

Dün saat 07.00 civarlarında Eski İl Başkanımız Ethem Gülbay kendisini arayarak oğlu ile ilgili bir sağlık problemi olduğunu aurt damarı ile ilgili bir teşhis konulduğunu özel bir hastaneye götürüldüğünü ama acil ameliyata alınması gerektiğini ama hastanenin teknik donanıma ve sağlık ekibine sahip olmadığı için Fırat Üniversitesi’ne sevk edildiğini ama bu süreçte Fırat Üniversitesi’ne gitmeden öncede fethi sekin şehir hastanesi ile de görüşüldüğü kendi aralarında bir bilgi paylaşımı olduğu ifade eden CHP Milletvekili Gürsel Erol, şunları söyledi:
“Ben saat 07.15 gibi üniversitemiz rektörünü aradım. Konunun acil olduğunu hastamızın adını vererek bununla ilgili acil bir müdahale yapılması ile ilgili bir talepte bulundum. Rektörümüz de bu konu ile ilgili hastanemiz başhekimini arayarak acil yoğun bakımda karşılandı. Daha sonra Diyarbakır’a sevki yapıldı. Diyarbakır’daki doktorda Tuncelili bir hemşehrimiz. Ünlü bir doktor. Binali Mavitaş. Ankara’da tanıdığım daha önce Yüksek Lisans hastanesinde görev yapmıştı. Binali hocayı arayarak böyle bir hastamızın olduğunu ve Diyarbakır’a yola çıktığını bu konu ile ilgili kendimizin yakın dostu olduğunu ifade ettim. Fakat daha sonraki saatlerde Binali hoca beni arayarak hastayı kaybettiğimizi ve çok gecikildiğimizi ifade etti.”

“ERKEN MÜDAHELE EDİLSEYDİ YAŞAYABİLİRDİ”

Diyarbakır’daki doktorun, hastaya Elazığ’da erken müdahale edilmesi halinde yaşama şansının olabileceğini kendisine söylediğini dile getiren Erol, “Aileye de ne yazık ki ben ölüm haberini verdim. Hayatımda ilk defa bir babaya evladının can kaybı ile ilgili haberi verdim ve bu benim için inanılmaz bir acı oldu. Bugün de Elazığ’a gelerek ailenin acısını paylaşmak için hem defin işlemleri ile ilgili hem taziye işleri ile ilgili ailenin yanında olduk.”

“TÜM BOYUTLARI İLE ARAŞTIRILMALI”
 
Hiçbir kurum, kuruluş ya da kişilerle ilgili peşin hüküm vermenin doğru olmadığını zira ortada bir can kaybı olduğunu dile getiren Erol, “Bu hayat kaybı ile ilgili sorumluluk veya suiistimal yalnızca idari bir suiistimal değil. Bir ihmal değil. Bunun farklı boyutlarda sorgulanması gerekiyor. Bunun içinde hiçbir süreci kendim edindiğim bilgiler doğrultusunda bir yorum bir değerlendirme yapmayı doğru bulmam. Ethem Gülbay ile birlikte sağlık bakanı yardımcısını aradım.” Dedi.

“BAKAN YARDIMCISIYLA GÖRÜŞTÜM”

Ethem beyin kendisine verdiği bilgiler doğrultusunda Sağlık Bakan Yardımcısına bilgi vererek bu konunun araştırılması bir müfettiş görevlendirilmesi gerektiğini ilettiğini ifade eden Erol, “Bu aksaklıklar ve eksiklikler ihmal midir, suiistimal midir, teknik bir donanımın eksikliğinden midir, personel eksikliğinden midir bilemiyoruz. Neden kaynaklı olduğunu doğru tespit edilmesi nedeniyle ilgili müfettiş talebinde bulunduk. Müfettiş Elazığ’a gelecek bu can kaybı ile ilgili bir araştırma yapacak. Bu olayın çok farklı boyutları var.” dedi.

“DONANIMLI HASTANELERİMİZ VAR ANCAK KÜÇÜK AKSAKLIKLAR SONUCU CAN KAYIPLARI YAŞANIYOR"

Elazığ’daki Şehir Hastanesi ve Fırat Üniversitesi gibi teknik donanımı son derecek donanımı olan akademik kadrosu yeterli ve örnek gösterilen iki hastenemiz olduğuna dikkat çeken Erol, “Ama küçük detaylarla insanlarımız hemşehirlerimiz canını kaybediyorsa hiç kimse kusura bakmasın ne Araştırma Üniversitesinin akademik kadrolarının veya hastanenin ismi önemli ne de Fethi Sekin Hastanesinin teknik donanımı önemli. Bu kadar insanlar yoktan sebeple hayatlarını kaybedebiliyorlarsa ki Burak, Diyarbakır’da sevk edildiği hastaneye girdiği zaman kendi TC numarasını ve bilgilerini vererek girmiş. Yani şuuru yerinde. Burada yine öyle. Bunun nedeni nedir diye bakanlıktan bir müfettiş gönderilecek. Bu konuyu gündeme getireceğiz. Müfettiş raporlarına göre sağlık bakanlığı düzeyinde konunun ve sorunun çözümü ile bir daha böyle acıların yaşanmaması anne babaların yüreğine ateş düşmemesi ile ilgili tedbirler alması ile ilgili görüşmeler yaparak konuyu Meclis gündemine de taşıyacağım” dedi.

KOCA: “HASTANELER ARASINDA İLETİŞİM KOPUKLUĞU YAŞANIYOR”

Süreci en başından itibaren takip ettiğini ifade eden Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti Başkanı Nafiz Koca da, hastaneler arasında iletişim kopukluğunun yaşandığını, konunun araştırılması gerektiğinin altını çizdi.

MEMNUNİYET SIFIR

Fırat Üniversitesi Hastanesi ile ilgili şikâyetler aylardan beri sıkılıkla gündeme geliyordu. Birçok gazeteci arkadaşımız ve dostumuz, hastanede yaşadıklarını, ilgisizlikten de öte hastanenin temizlik ve hijyen sorunu yaşandığını, lavabolara sıvı sabun, peçete gibi gerekli malzemelerin düzenli bırakılmadığını, olası bir enfeksiyona sebep olmaları riskinin bile göz ardı edilerek özellikle acil giriş kısmı dahil olmak üzere poliklinikler ve kantin bölgelerinde ciddi sayıda kedi bulunduğunu, genel temizliğin yetersiz olduğu, ısıtma sisteminin sürekli arızalı  olduğunu, hasta bakıcıların hasta ve yakınlarına yönelik davranışlarının oldukça kaba ve sert olduğunu  dile getiriyorlar.

DOKTORLAR BAŞKA İLLERE GİDİYOR

Poliklinikler ve acil giriş önünde ciddi güvenlik sorunu olduğunu, oto park aydınlatmaları yetersiz olmasından kaynaklı alkol ve uygunsuz olayların yaşandığına dikkat çeken vatandaşlar,  poliklinik muayenelerin çok erken saatte bittiğini, yönetim problemleri sebebiyle nitelikli doktorların şehri terk ederek beyin göçü yaşandığına dikkat çektiler.

TEK SORUN İLGİSİZLİK
Hastanelerde yaşanan ve zaman zaman can kaybıyla sonuçlanan bu tür sorunların temelinde yöneticilerin ilgisizlik ve duyarsızlığının yattığını ifade eden vatandaşlar, yetkililerin kurumlarını lüks makam odalarından yönetmeye çalıştıklarını, hastanede hangi sorunların yaşandığına dair ne personeli ne de hasta ve hasta yakınlarını  dinlediklerini, bir birim oluşturrarak aksaklıkları yerinde tespit edilmesi ve konuyla şlgili rapor sunulması konusunda dahi gayret göstermediklerini  dile getiriyorlar.

SORUN ŞEHRİN SORUNUDUR

Hastanelerimizin farklı kurum ve kuruluşlara bağlı olsa da yaşanan sorunların bu şehrin ve halkın  problemleri olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, tüm kamu kurumlarından sorumlu Elazığ Valiliğinin de bu hususlarda  gerekli denetim, hasta memnuniyetini ölçme, sorgulama ve sorunların çözümü noktasında herhangi  bir adım atmadığı gibi sanki bu konu kendi görev ve sorumlulukları arasında yokmuş gibi davranıp  sağlık gibi önemli bir konuyu sadece hastane yönetimin insafına bırakmak gibi bir yanlış anlayışa sahip olduğunu ı dile getiriyorlar.