Milletvekili Ağar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 2020 Bütçesi Üzerine Ak Parti Grubu Adına Konuştu

Ağar: 'Özelleştirme AK Parti'nin icadı değildir' AK Parti Elazığ Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Zülfü Tolga Ağar, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 'Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın 2020 Bütçesi' üzerine AK Parti Grubu adına söz alarak bir konuşma yaptı.

Milletvekili Ağar, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı'nın  2020 Bütçesi Üzerine Ak Parti Grubu Adına Konuştu
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Milletvekili Ağar konuşmasında, AK Parti’nin özelleştirme uygulamalarını anlatarak, KİT’ler ve özelleşmelerle ilgili önemli bilgiler verdi.

AK Parti Elazığ Milletvekili ve TBMM Milli Savunma Komisyonu Üyesi Zülfü Tolga Ağar’ın konuşması şu şekilde:

“PİYASALARIN SERBEST PİYASA KOŞULLARINA UYGUN HALE GETİRİLMESİ DEMEKTİR”

“Özelleştirme dar anlamıyla kamu mülkiyetindeki işletmelerin özel sektöre devridir. Geniş anlamda özelleştirme ise piyasaların serbest piyasa koşullarına uygun hale getirilmesi demektir. Yani rekabetçi, verimli ve gelişime açık bir piyasanın ve ekonominin tesisi için özelleştirme bir politika aracıdır. Özelleştirmenin hem ülkemizde hem Avrupa ve dünyanın pek çok ülkesinde gündeme girmesinin sebebi devletlerin kurduğu veya kurmak zorunda kaldığı iktisadi teşebbüslerin etkinliklerinin zayıflamasının, rekabetçi piyasalara ayak uyduramamasının, teknolojik anlamda atılımlar yapamamasının sonucudur.”

“ÜLKEMİZDE İSE KİT’LER BİR ZORLAMANIN SONUCU DEĞİLDİR”

“Kamu iktisadi teşebbüslerinin iktisadi sistem içinde sayısının artması Avrupa ve ABD’de bir zorunluluğun sonucudur. KİT’lerle piyasaya müdahale, 1929 ekonomik buhranının serbest piyasa ekonomisini benimsemiş devletleri mecbur bıraktığı bir ara çözümdür. ABD ve Avrupa ülkeleri ağır işsizlik, ekonomideki durma seviyesine ulaşmış, sert daralmanın etkilerini azaltmak, ekonomilerine tekrar can suyu verebilmek için KİT’leri kurmuşlardır. Ülkemizde ise KİT’ler bir zorlamanın sonucu değildir. Uzun yıllar süren savaşlarla ekonomisi çökmüş, genç ve eğitimli nüfusunun çoğunluğunu savaş meydanlarında şehit bırakmış, sermayesini kaybetmiş memleketimizde; Genç Cumhuriyetimiz için bir sanayi nüvesi oluşturmak, sanayi ve ticaret kültürünü yerleştirmek, girişimciler için örnek teşkil edecek işler yapmak için KİT’leri kurmuş ve sonrasında da zaten zayıf olan özel sektörün istekli olmadığı alanlarda kurmaya devam etmiştir.”

“KİT’LER ÜLKEMİZ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ BİR İŞLEV GÖRDÜ”

“KİT’ler ülkemiz için çok önemli bir işlev gördü. Sanayimize lokomotiflik yaptı, sanayi kültürümüzü, ticaret kültürümüzü oluşturmak için okul vazifesi yaptı. Özelleştirme uygulamaları Avrupa ve ABD’de 60’lı yıllarda başlamış 80’li yıllarda da ağırlıklı olarak tamamlanmıştır. Ülkemizde de özelleştirme 70’li yılların sonunda gündeme girmiş, 84’te Rahmetli Özal ile siyasi tartışmaların ana gündem maddesi haline gelmiştir. 94 yılında SHP’nin koalisyon ortağı olduğu dönemde de özelleştirme yasal ve anayasal zemine kavuşturulmuştur.”

“ÖZELLEŞTİRME AK PARTİ’NİN İCADI DEĞİLDİR”

“Özelleştirme aslında bir tercih değildir, küreselleşmiş ekonomik düzende iktisadi sistemlerin rekabetçi yapılarıyla ve verimlilikleriyle ayakta kalma mecburiyetinin bir sonucudur. Özelleştirme AK Parti’nin icadı değildir. Türkiye’de de ilk özelleştirmeyi hükümetlerimiz yapmamıştır. Bugün Meclisimizde bulunan bütün partiler veya devamı oldukları, ideolojik ya da siyasi hısımlığı bulunan partiler ya özelleştirme uygulamalarını bizzat yapmışlar ya da mevzuatının hazırlanmasında etkin olmuşlardır. Özelleştirme iki temel amaçla yapılır, bir mali amaç. İki ekonomik amaç. Yani rekabetçi yapıyı güçlendirmek, verimliliği arttırmak, teknolojik atılım yapmak, sektörlerin ve işletmelerin inovatif yapısını güçlendirmek.”

 

 

“TÜRKİYE BİRÇOK SEKTÖRDE DEVASA ADIMLARLA İLERLEMİŞTİR”

“AK Parti hükümetleri, ekonomik amacı yani verimliliği, rekabetçi yapının güçlendirilmesini, teknolojinin yenilenmesini özelleştirme uygulamalarının merkezine koyduğu için bugün Türkiye birçok sektörde devasa adımlarla ilerlemiş ve küresel ticarette de önemli bir eşiği geçmiştir.”

“YAPTIĞIMIZ ÖZELLEŞTİRME UYGULAMALARI KAMU ÜZERİNDEKİ FİNANSMAN YÜKÜ HAFİFLETTİRMİŞTİR”

“Yaptığımız özelleştirme uygulamaları ile kamu üzerindeki finansman yükü hafifletilmiş, kaynak kullanımındaki verimlilik artırılmış ve piyasada rekabet ortamı oluşturularak Türkiye'nin makroekonomik istikrarına katkı sağlanmıştır. Bunun ispatı milletimizin ve devletimizin, kanlı terör eylemlerine, hain darbe girişimlerine, açık ve örtülü finans odaklı ekonomik saldırılara maruz kalmasına rağmen sendelemeden yoluna devam etmesi, edebilmesidir.

Özelleştirilen KİT’ler ile ilgili şunu özellikle söylemek istiyorum. Bu kitlerin çoğu yenileme yatırımlarına ihtiyaç duyan, işletme verimliliğini arttırmak, rekabetçi yapılarını güçlendirmek için teknolojilerinin yenilenmesine ihtiyaç duyulan işletmelerdi. Keza hizmet sektöründeki KİT’lerin de otomasyona, rekabetçi piyasalarda ayakta kalabilmeleri için çevik yapıya kavuşturulmalarına ve reorganizasyona ihtiyaçları vardı. Bu yenilenme şimdi özel sektör eliyle yapıldı, yapılıyor veya yapılacak.

Bu işletmelerin kendilerini yenilemesi özelleştirmenin belki de ülkemiz ekonomisine en önemli katkısıdır.”

“YATIRIM 1,1 MİLYAR DOLARA ULAŞMIŞTIR”

Somut bir örnek vereyim, elektrik özelleştirmeleri sonrası özelleştirme bedelleri hariç özel sektörün santralleri rehabilite etmek için yaptığı yatırım 1,1 Milyar dolara ulaşmış, santrallerin verimlilikleri etkileyici bir biçimde artmıştır. Benzer değişim hemen her sektörde yaşanmıştır.

“AK PARTİ’NİN BİR DİĞER FARKI DA ÖZELLEŞTİRME SONRASINDA TAKİPÇİ OLMASIDIR”

AK Parti’nin özelleştirme uygulamalarında bir diğer farkı da özelleştirme sonrasında özelleştirmenin etkilerini takip etmesi ve bu özelleştirmeden çalışanın üretenin olumsuz etkilenmemesi için tedbir almasıdır.

Mesela, geçtiğimiz yıl 10 şeker fabrikası özelleşti. Bunların tamamı üretime devam ediyor, edecek.

Kota düzenlemesi ile üretilmeyen şeker miktarı kadar kotayı, işletmelerden geri alacak düzenleme ile işletmeleri şeker üretmeye ve pancar ürettirmeye teşvik ettik.

Sayın Cumhurbaşkanımız pancar üreticisinin üretimini korumak için iki önemli kararın daha altına imza attı. Birincisi NBŞ kotasını %10’dan %2,5’a düşüren kararı imzalayarak pancar üreticisinin üretimini teminat altına aldı. İkincisi de pancar fiyatını 300 TL açıklayarak pancar üreticisinin gelirine teminat oluşturdu.

“ÜLKEMİZE VE MİLLETİMİZE HAYIRLI OLSUN”

Özelleştirme politikaları ve uygulamaları ile ekonominin otoyolunda hızımıza hız katmaya çalışan ekonomi yönetimimize ve özelleştirme idaremize teşekkür ediyor, 2020 yılı bütçesinin ülkemize, milletimize hayırlı olmasını temennisiyle, aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.