Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Açılması Yaptı

Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Açılması Yaptı

Kadın Platformu 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü Açılması Yaptı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Açıklamalarında şu ifadelere yer verdiler:

Sesimizi duyuran değerli basın emekçileri,
Umudun elçisi olan sevgili kız kardeşlerim,
Mücadelemize omuz veren eşitlikçi erkekler,
Bundan 165 yıl önce, 8 Mart 1857 tarihinde, Amerika Birleşik Devletleri’nde, 40 bin dokuma işçisi kadının başlattığı grev, dünya tarihini değiştirdi. İşveren tarafından fabrikaya kilitlenen direnişçi kadınlardan 129’u, çıkan yangında yaşamını kaybetti. Bu olay dünyanın her yerindeki kadınların haksızlıklara karşı direnişini örgütledi, yaşamlarıyla bedel ödeyenlerin hak mücadelesi hiç unutulmadı.
1910 yılında Kopenhag’da düzenlenen İkinci Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı’nda, Clara Zetkin’in önerisiyle, her yıl bir günün, kadınların uluslararası mücadele günü olarak kutlanması kararı alındı. Böylece 8 Mart, Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü olarak benimsendi.
Bugün, canlarıyla bedel ödeyen kız kardeşlerimizi anma günüdür. 
Bugün, uğradıkları haksızlıkları kabul etmeyerek kaderlerini değiştirme iradesi gösteren bütün kadınlara saygı günüdür.
Bugün, eşitsizliklere karşı dayanışmayı yükseltme ve mücadele günüdür.
Kapitalist- emperyalist düzenin yarattığı yoksullukla, işsizlikle, şiddetle, eşitsizlikle boğuşan kadınlar bugün de savaş kıskacında 8 Mart’ı karşılıyor. Ukrayna’ya yönelik Rusya işgali, savaşın nasıl bir şey olduğunu bir kez daha tüm dünyaya gösterdi. Emperyalistler arası kavga, didişme, güç savaşı halkların bombalandığı korkunç bir sürece evrilirken, kadınlar, çocuklar yine savaşın şiddet sarmalında ve göç yollarında buldular kendilerini.
Bir anda evsiz, geleceksiz, ülkesiz kalmayı dün emperyalist güçler ve işbirlikçisi iktidarlarca beslenen IŞİD’in Ortadoğu’da yaptıklarından çatışma ve iç savaşların yaşandığı tüm ülkelerden biliyoruz. Savaş kadınlar için tecavüz, şiddet, köle alınarak alınıp satılmak demek.
Saraylarında halkın yaşadığı sorunlarla ilgilenmeden hayatını sürdüren iktidar sahipleri için kadınların, gençlerin, çocukların yaşadıklarının hiçbir önemi yok. Yeter ki iktidarları sürsün, güvende olsun.
Kadınların can simidi olan İstanbul Sözleşmesi’ni fesih eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçen hafta Türkiye’de kadın cinayeti oranının Avrupa ülkelerinden geride olduğunu söyledi. Şu gerçeği hatırlatmak isteriz ki; 2021 yılında 217’si şüpheli olmak üzere 497 kız kardeşimiz katledildi. 497 bir sayı değildir; 497 evlattır, kardeştir, annedir, hayattan koparılan canlardır. Biz tek bir kız kardeşimizin şiddet görmesine, hayattan koparılmasına tahammül edemezken, 497 kadının ölümü ile teselli olunmasına isyan ediyoruz. 
Şiddet uygulayıp mahkemelerde bahanelerin arkasına sığınan erkekler, iyi hal veya tahrik indirimleri ile ödüllendiriliyor. Kız kardeşlerimizin balkonlardan aşağı atılmasına intihar süsü verilmeye çalışılıyor. Katiller, cezasızlıkla ödüllendiriliyor.  
İşsizlik özellikle kadınlar için temel bir problem. Kadınların istihdama katılma oranı giderek düşerken, çalışabilen kadınlar düşük ücretler, güvencesiz, iş güvenliğinden yoksun bir ortama mahkum kılınmak isteniyor.
Kız çocukları eğitim hakkından giderek mahrum kalırken, eğitimin tamamen paraya tahvil edilmesi eşit eğitim olanaklarını yok ediyor. Genç kadınlar tamamen eşitsiz bir hayatın içinde gelecek kurgusu yapmak zorunda bırakılıyor.
Şiddet her geçen gün artarak vahşileşirken, eşitsizlik derinleşiyor.
8 Mart tüm dünyada işçi kadınların canı pahasına vermiş olduğu mücadelenin günü olarak tam da bugünlere işaret ediyor. Kadın işçilerin, emekçilerin her koşul ve şartta yürüttükleri örgütlü mücadele hepimize yol gösteriyor.
Kısacası; bu ülkede kadınların eşit, adil, tok, güvende ve özgürce yaşadığı bir düzeni hep beraber kuracağız. Kadınlar ve erkekler dayanışma içinde mücadele ettikçe, hayat eşitliğe doğru akacak.
Kutlu olsun 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günümüz! 
Dayanışma olsun, yaşam dolsun, dünyaya barış getirsin…
Selam Olsun
8 Mart’ı yaratanlara
Selam Olsun
Dünyanın dört bir yanında bu savaş bizim savaşımız değil, savaşa hayır diye sokaklara çıkan kadınlara
Selam olsun
İstanbul Sözleşmesi ve tüm yasal kazanımlara ilişkin susmayan, inat ve ısrarla sokaklarda olan kadınlara
Selam Olsun
İstanbul’da, Gebze’de, İzmir’de ülkenin dört bir yanında fabrikalarında, işyerlerinde direnen kadın işçilere
Selam Olsun
Kadın cinayetleri ve şiddete karşı yan yana omuz omuza adliye koridorlarından, hayatın her alanına kadar kadın dayanışmasını büyütenlere
Selam Olsun
Üniversitelerde, liselerde sözünü söylemekten çekinmeyenlere.
Eşit, şiddetsiz, özgür, barış içinde bir yaşamı kazanacağız, kadınlar kazanacak.