GÜRTÜRK:ŞEHRİN MENFAATLERİNİ ÜSTÜN TUTUYORUZ

Yıllardan beri Elazığ basın camiasının içerisinde yer alan, başarılarıyla adından söz ettiren Haber Ayrıntı Gazetesi İmtiyaz Sahibi Serkan Gürtürk ile şehrin gündemine dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Meslekte 20 yıla yakın bir deneyimi olan doğru, tarafsız ve objektif yayın çizgisiyle çalışmalarını sürdüren Gürtürk, bünyesinde bulundurduğu Global Reklamcılık'la da aynı zamanda açık hava reklamcılıkta markalaşmaya doğru ilerliyor.

GÜRTÜRK:ŞEHRİN MENFAATLERİNİ ÜSTÜN TUTUYORUZ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Yıllardan beri Elazığ basın camiasının içerisinde yer alan, başarılarıyla adından söz ettiren Haber Ayrıntı Gazetesi İmtiyaz Sahibi Serkan Gürtürk ile şehrin gündemine dair güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. Meslekte 20 yıla yakın bir deneyimi olan doğru, tarafsız ve objektif yayın çizgisiyle çalışmalarını sürdüren Gürtürk, bünyesinde bulundurduğu Global Reklamcılık’la da aynı zamanda açık hava reklamcılıkta markalaşmaya doğru ilerliyor.

Şehrin sıkıntılarına çözüm üretmek adına ellerinden gelen bütün gayreti sarf ettiklerini, hakkı üstün tutan bir anlayışla çalışmalarını sürdürdüklerini ifade eden Gürtürk, Haber Ayrıntı Gazetesi'nde atılan manşetlerin gündem oluşturduğuna dikkat çekti.

Önceden Elazığ Star Haber Gazetesi'nin yayın hayatını sürdürdüğünü belirten Gürtürk, geçtiğimiz aylarda isim değişikliğine gittiklerini ve gazetelerinin yeni adının Elazığ Haber Ayrıntı olarak değiştiğini söyledi.

Elazığ'ın gelişimine destek sunmak adına ekibiyle yoğun bir mesai harcayan Gürtürk, şehrin menfaatlerini ön planda tuttuklarını, kimsenin adamı olmadıklarını, tek ölçülerinin daha çok kalkınan bir Elazığ'ı görmek olduğunu ifade etti.

Milliyetçi ve muhafazakâr bir şehrin bazı kırılma noktalarının olduğuna dikkat çeken Gürtürk, bu şehrin siyasilerinin daha çok gayretle hizmet üretmesi adına gazetecilerin üzerine düşen sorumluluğu hakkıyla yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.

Yıllardan beri sorun yumağı haline gelen ve her seçim öncesi siyasilerin vaat ettiği projelerin artık hayata geçmesinin elzem olduğunu belirten Haber Ayrıntı Gazetesi İmtiyaz Sahibi Gürtürk, 2001 yılında kurulan AK Parti'ye 18 yıldır en güçlü desteği veren şehrin Elazığ olduğunu ifade etti.

 

Sn Gürtürk, Yıllardan Beri Basın Camiasının İçerisindesiniz. Mesleğe Hangi Yılda Başladınız Ve İlk Olarak Hangi Çalışmaları Gerçekleştirdiniz?

Evet uzun yıllar gazetecilik mesleğinin içinde yer almaktayım. İlk gazetecilik mesleğine başlama öyküm okul yıllarımda başladı. Bulunduğum okulun aylık bülten haber ve etkinliklerinde görev aldım. Hazırladığımız bültenleri okul ilan panosuna asardık. Bu işi çok severek yapardım. En ufak bir ayrıntıyı haberleştirmek isterdim. Tabi o dönemler okuldaki edebiyat öğretmenlerimizin bizlere çok yardımları oldu. Akabinde müsamere ve birçok tiyatro oyununda yer aldım. Daha sonra spora olan ilgim ve bulunduğumuz camiada aylık bültenlerimiz yerel gazetelerle olan diyaloğumu geliştirdi. O dönem gazetecilik mesleği şu andaki gibi teknolojik olarak kolay değildi. Resmi bir gazete baskısına dönüşmesi uzun ve meşakkatli bir işti. İlk olarak Anadolu Ajansı’nda çalışan bir dostumun girişimleri ile 2004 yılında haftalık olarak yayınlanan gazetede muhabir olarak dönemin şartlarında herhangi bir maddi olanak olmamasına rağmen gazetecilik mesleğine faal olarak başladım. Basın toplantıları, ilimizdeki sorunlar ve toplumsal olayları takip etmeye başladım. Kendi hazırladığım haberler gazete sütunlarında yer aldı. Bu beni ziyadesiyle memnun ediyordu. Ailem ilk günden bu yana bu mesleği yapmam konusunda çokta sıcak bakmadılar. Ama benim gazetecilik mesleğine bakış açım hiçbir zaman değişmedi. O dönem çok özverili çalışmalar yaptım. Bütün mesaimi gazeteye harcadım fakat bu oluşum farklı sebeplerden ötürü dağılarak gazete kapandı. Bu süre zarfında çok başarılı işler yaptığıma inanıyorum.

Akabinde askerlik görevimi yerine getirmek için ilimizden ayrıldım. Askerlik görevimi yerine getirdikten sonra tekrar Elazığ'a geldim. Bu süre zarfında gazetecilik mesleği ile ilgi ve alakamı asla yitirmedim. Özel bir sağlık firmasının Elazığ Bingöl ve Tunceli Koordinatörü olarak işe başladım. Zaman zaman seyahat halinde olduğum için yollarda meydana gelen trafik kazaları ve kamuoyunun ilgisini çeken haberlere ilgi ve alakam hep oldu. Bu kapsamda da elde ettiğim haber niteliği taşıyan görüntüleri ve bilgileri ajanslarla paylaştım. Bu haberler ulusal medyada yer buldu. Yine özel ulusal bir TV kanalının Elazığ muhabirliğini gönüllü olarak yaptım. Gazetecilik mesleğine zor şartlar altında herhangi bir maddi beklenti içerisinde olmadan devam ettim. 2009 yılı Haziran ayı içerisinde yerel bir gazete çıkarma kararı aldım. Bu kararı almamada en etkili sebep Elazığ'a olan sevgi ve muhabbetimdir. Böyle bir karar alınca o dönemin şartlarında bu işi yapamayacağım, maddi olarak çok sıkıntı çekeceğim dillendirildi. Ben azim ettim. Çevremdeki eşime, dostuma, akrabalarıma ve arkadaşlarıma ziyaretler gerçekleştirdim. En azından çıkaracağım bu gazetenin abonelik anlamında desteklenmesi için destek istedim. O dönemde çevremdeki herkes bu girişimime destek oldular. Allah hepsinden razı olsun. Beni yalnız bırakmadılar. 22'ler İş Hanı’nda tek gözlü bir büroda Elazığ Star Haber Gazetesi ismiyle 30 Haziran 2009 tarihinde (aynı zamanda bu tarih benim doğum günümdür) ‘Bismillah’ dedik başladık. İmkânlarımız çok kısıtlıydı. Gazetemizin okuyucuyla buluşmasını sağlamak için gece gündüz demeden çalıştık. Kısa bir süre sonra yapmış olduğumuz haberler Elazığ'da ciddi anlamda ses getirdi. Birçok basın mensubumuzun yazmaktan imtina ettiği konuları gündeme getirip çözüm aşamasında başarılı bir grafik sergiledik. 2009 ve 2011 yılları arası siyasi bürokrasiden ciddi manada baskı gördük. Yapılan baskılar bizi yıldırmadı, mesleğe olan sevgimizi biraz daha kamçıladı. Bunun akabinde Elazığ kamuoyu yapmış olduğumuz haberlerin doğruluk paylarına inanarak bizleri sahiplendiler.

 

Peki, Birçok Ses Getiren Haber Gerçekleştirip Siyasi Ve Bürokrasi Baskı Altında Kaldığınızı Söylediniz. Adınıza Dava Açıldı Mı? Yada Ne Tür Zorluklarla Karşı Karşıya Geldiniz Bunlardan Bahseder misiniz?

O dönem özellikle Elazığ'da birçok arazi el altından zengin iş adamlarına verilmek isteniyordu. Bu arazilerin büyük bir çoğunluğu orman vasıflı arazilerdi. Dönemin Valisi bu konularda yanlış bilgilendiriliyor, parasal olarak güç ve etkisi olanlar bu arazileri ticari alana çevirmek istiyorlardı. Bunun yanı sıra birçok kamu kurum ve kuruluşunda ihalelerde yolsuzluklar, adam kayırma ve peşkeşler üst safhadaydı. Aynı zamanda bürokrasinin hantal yapısı Elazığ'a fayda sağlamıyor, birilerinin elini eteğini öperek bir yere gelen birçok bürokrat devletin halkına hizmet etmek için sunmuş olduğu imkânları kendilerine ve çevrelerine kullanıyorlardı. Elazığlı birçok vatandaşımızın mağduriyetlerine ve hizmet alma noktasında olumsuzluklara sebep oluyorlardı. Yapmış olduğumuz bu haberlerden ötürü tehdit ve baskıya ciddi anlamda maruz kaldık. Hatta 2010 yılında organizeli olarak şahsıma fiili saldırı girişimleri oldu. İlimizde bir problemin çözülmesi yönünde vatandaşlarımız bizlere gelerek her zaman destek istediler. Bizlerde gücümüzü vatandaşımızdan aldığımız için  kimseye iftira atmadan, hakaret etmeden ve olumsuzlukların çözümü noktasında haberlere yer verdik. Tabi zaman zaman kendi meslekteki abilerimiz tarafından dahi dışlandık. Çünkü dönemin bürokratları ile olan ikili ilişkileri onları dahi rahatsız etmeye başladı. Adımıza birçok dava ve suç duyurusu açıldı. Maddi imkansızlıklara rağmen duruşumdan hiçbir zaman taviz vermedim. Şu ana kadar gazete olarak hakkımızda 20'ye yakın dava açıldı. Rabbime şükürler olsun ki hiç birinden en ufak bir ceza dahi almadım. Hal böyle olunca yaptığım işin doğru olduğuna her geçen gün daha da inandım ve mesleğime severek devam ediyorum.

 

HAFTALIK OLARAK YAYIN HAYATINA DEVAM EDEN ELAZIĞ STAR HABER GAZETESİ'NİN İSMİNİ ELAZIĞ HABER AYRINTI OLARAK DEĞİŞTİRDİNİZ. BUNU YAPMANIZDAKİ GAYE NE İDİ?

2009 yılında gazete açma fikri hasıl olduğu zaman Elazığ Basın Savcılığı ile irtibata geçtik. Aslında gazetenin ismi başkaydı. Biz 2009 yerel seçimlerinden sonra gazeteyi çıkarmak istedik. Dönemin şartlarında hem günlük gazetelerin sayıları oldukça fazlaydı hem de haftalık. Bir de seçim döneminde ucuz kurnazlık yapılarak para kazanmak için ya da herhangi bir adayın maddi olarak desteklediği gazeteler çıkmıştı. Hal böyle olunca birçok isim gazete faaliyetleri devam etmemesine rağmen Basın Savcılığı’na müracaatları vardı. Yapmış olduğumuz istişareler sonucu Elazığ Star Haber olarak çıkma kararı aldık. On yıl düzenli olarak bu isimle devam ettik. İsim değişikliğine 2-3 yıldır gitmek istiyorduk. Elazığ kamuoyunda Star Haber’i marka haline getirdik. Son dönem yapmış olduğumuz haberlerden ötürü bilgi karmaşası yaşanmaya başladı. Hatta yapmış olduğumuz haberlerden ötürü Star Medya Grup’la irtibata geçen kişiler oldu. Bizlerde bu karmaşanın ortadan kalkması yönünde yapmış olduğumuz istişareler neticesinde Haber Ayrıntı isminde karar kıldık. Resmi başvurumuz Elazığ Basın Savcılığı tarafından onaylanarak ‘Alındı’ belgemizi aldık ve 481. sayımızdan itibaren bu isimle yolumuza devam ediyoruz.

 

ELAZIĞ'IN SORUNLARININ ÇÖZÜME KAVUŞMASI ADINA HAFTALIK GAZETE MANŞETLERİNİZ SES GETİRİYOR. GAZETE MANŞETLERİNİZİ NASIL OLUŞTURUYORSUNUZ?

Şehir adına gördüğümüz her türlü olumsuzluğu çözüme katkı sağlamak amacıyla işliyoruz. Bu haberleri yaparken tek gayemiz Elazığ kamuoyunun talepleridir. Bugüne kadar yapmış olduğumuz birçok haberin hemen ardından ilgili kurum ve kuruluşlar haberlerimizdeki aksaklıkların giderilmesi yönünde çalışmalar yapmışlardır. Ama bunun dışında gerçekleri kabul etmeyip işleyişi bilmeden yargı yoluna giden birçok kişide var. Oysaki bizler hiçbir zaman haberlerimizde kişisel duygu ve hissiyatımızla yürümeyiz. Özellikle Elazığ kamuoyu eski Emniyet binasının TOKİ'ye ve iş adamlarına devredilmesine karşı dik durduk. Konu Cumhurbaşkanımıza kadar taşınarak şehitlerimizin kanlarıyla sulanmış bu arazinin halkımızın kullanımına açılmasında bir duruş sergiledik. Bunun yanı sıra güncel, Elazığ kamuoyunda yer alan, çözüm bekleyen birçok konuyu gündeme alıp çözüme kavuşturduğumuza inanıyorum. Dediğim gibi burada bizler bir kamu görevi icra ediyoruz. İnsanların bizlerden beklentileri var. Bizler de halkımızdan gelen taleplere kayıtsız kalamayız. Takdir edilmesi gereken her konu için teşekkür eder, yapılan hizmetlerin tanıtılmasında da üstümüze düşen görevleri yerine getiririz. Buradaki tek amacımız şehrin çıkar ve menfaatleridir. Yoksa bazı şeylere sessiz kalmak şahsımı vicdanen rahatsız etmektedir. Haftalık bir gazete olduğumuz için gündeme alacağımız konular önem teşkil etmektedir. Bu işi hakkıyla yerine getirip vicdanların sesi olduğumuza inanıyorum. Gerisini bu şehir insanına ihanet olarak yorumluyorum.

 

ŞEHRİMİZDE FAALİYET GÖSTEREN CEMİYETLERLE İLGİLİ NELER SÖYLERSİNİZ? SİZLER DE GEÇMİŞTE BİR CEMİYETTE YÖNETİM KURULU ÜYELİĞİ YAPMIŞTINIZ. SİZCE CEMİYETLER BİRLEŞMELİ Mİ?

Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti'nin kurucuları arasında yer aldım.3 yıl EBMC 2.Başkanlığı görevinde bulundum. Ben resmi olarak 2009 yılı tarihinden itibaren faal gazetecilik yapmaktayım. Elazığ'da üç tane Gazeteciler Cemiyeti bulunmakta. Tüm cemiyetlerde birbirinden değerli dost, arkadaş ve abilerimiz görev yapmaktadırlar. Şahsım adına cemiyetlerin çok başarılı işler yaptığına inanmıyorum. Ben görev yaptığım dönemde bu özeleştiriyi kendime de yapıyorum. Asıl amacı üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak olan cemiyetlerin dağınık olması, kısır döngü bir iç çekişmede yer alması ilimiz basınına katkı sağlamadığı gibi ilimize de çok fayda getirmediğine inanıyorum. Elazığ Basın ve Medya Cemiyeti kurulduğu dönem tüm cemiyetlerin tek çatı altında birleşmesi gerektiğini kurmuş olduğumuz platformda dile getirdik. Yapmış olduğumuz toplantılarda bu çağrımız yerini bulmayınca üçüncü cemiyetin kurulması o dönemde elzem bir durum teşkil etti. Yine cemiyetlerin birleşmesi yönündeki şahsi girişimlerim olumlu karşılanmasına karşılık yine şahsi iç çekişmeler sebebiyle birleşim olmadı. Birlikten kuvvet doğar ilkesini savunuyorum. Uluova Gazetesi’nin sahibi rahmetli Aydın Meral abi bana anlatmıştı. Bir gün cemiyetlerin birleşmesi yönünde dönemin valisinden randevu talep etmişler. Vali beyde ‘Boş verin birleşmeyin. Böylesi daha iyi’ demiş. Oysa ki burada Vali beyin demek istediği ‘cemiyetlerin ayrı olması bizlerin işine gelir.’ Çünkü tek cemiyetin olması demek güçlü bir mekanizmayı ortaya çıkarır. Çok seslilik gazete ve medya kuruluşlarının kendi yayın politikaları ile alakalı bir durumdur. Her gazete ve medya kuruluşu ve çalışanlarının kendilerine göre siyasi bir duruşu vardır. Oysa ki Elazığ basınının çok köklü bir geçmişi var. Aslında çözülemeyecek, halledilmeyecek bir meselede yok. Her camiada olduğu gibi bizlerin içinde de  çürük elmalar çıkıyor. Bu tipler kişilerin aralarına nifak tohumları sokarak, laf getirip götürerek muhtemelen bir araya gelecek insanların bir araya gelmesine engel olmak istiyorlar. Bu tipler kendi şahsi fikir ve düşüncelerini koskoca bir Elazığ basınına dikte etmek istiyorlar. Cemiyetler bu sebeplerden ötürü başarılı olamıyor. Ama ben bir gün Elazığ’daki tüm cemiyetlerin tek çatı altında toplanacağına inanıyorum. Ümit ediyorum ki bu süre uzamaz. Karşılıklı bir masa etrafında toplanıpta çözemeyeceğimiz ya da ortak bir duruş sergileyemeyeceğimiz hiçbir konu yoktur diye düşünüyorum.

 

Basın Sektörünün Zorluklarını En İyi Bilen Ve Yaşayan Birisiniz. Elazığ Oldukça Zor Bir Şehir Ve Bu Şehirde Her Mesleğin Zorlukları Vardır Bunun Farkındayız. Basın Sektörünün Sıkıntıları İle İlgili Neler Söylersiniz?

Basın camiasında görev yapan arkadaşlarımızın emeğine saygıyla eğiliyorum. Ben şu anda bir gazete sahibiyim ve mesleğimin her kademesinde görev yaptım. Mesleğimizin her türlü zorluklarını bilen birisiyim. Öncelikle basın camiamızda sahada görev yapan arkadaşlarımız mesai farkı gözetmeksizin, bayram ve özel günler dahil olmak üzere çalışmaktalar. Basın görevlisi kanunu ve hakları yeniden gözden geçirilmeli. Birçok devlet memuruna sağlanan imkânların büyük bir bölümünün basın çalışanlarına sağlanması gerektiğini ilk günden bu yana ifade ediyorum. Burada cemiyetlerimize büyük görevler düşüyor. Yine günlük gazetelerimizin en büyük sorunu ihale ilanlarıdır. Geçmiş dönemde tek çatı altında güç birliği yaparak birleştiler. İhale ilanları eski dönemlerde olduğu gibi çok fazla sayıda değil. Bazı kurumlar ihale ilanları yerel gazetede çıkmadan ihaleye çıkabiliyor. Bu sorunlar doğal olarak matbaa ürünlerinin fahiş fiyatlarda olmasından dolayı maliyetleri arttırıyor. Bu anlamda günlük gazetelerimiz reklam ve ilan gelirleri ile her daim desteklenmeli. Medya kuruluşlarımızdan iki tane uydudan yayın yapan televizyon kanalımız var. TV sahiplerinin maddi durumları her ne kadar Elazığ kamuoyunda yüksek görülse de RTÜK giderleri ve diğer giderlerle sıkıntılı günler yaşıyorlar. Zaman zaman kendi imkanları ile kira ve personel giderlerini karşıladıklarını biliyoruz. Uzun zaman Elazığ'da gazetecilik yapan, aktif ve resmi olarak internet haberciliği yapan birçok arkadaşımız var. Bu meslektaşlarımıza da bazı kurum ve kuruluşların diğer tüm meslektaşlarımıza gösterdikleri hassasiyetleri göstermesi gerekiyor. Köklü radyolarımız bulunuyor ve Elazığ'ımızın tanıtımında azımsanmayacak payları ve emekleri var. Yine radyolarımız STK, kamu kurum ve kuruluşların tanıtım ve reklamları ile desteklenmeli. Maliyetler çok yüksek. Basın camiasında hem işverenin hem de çalışan emekçi kardeşlerimizin Allah yardımcısı olsun.

 

Şehrin Alt Yapı Probleminin Olduğunu Artık Bilmeyen Duymayan Kalmadı. Bir Basın Mensubu Olarak, Bu Yaraya Neşter Vurmak Adına Neler Yapılabilir? Şehrin Yöneticileri, Bürokratları Ve STK’ları Bu Konuda Neler Yapabilir?

Altyapı bu şehrin en büyük problemidir. Altyapısı düzgün olmayan şehirler hiçbir zaman gelişemez. Kırk yıllık bir altyapıya sahibiz. İlimiz sürekli olarak yeni imar alanlarının açılması ile birlikte hızla büyüyen bir şehir. Bugün bunun en basit örneği Çaydaçıra Mahallesi. Elli bine yakın bir nüfusu olan bir mahalle. Altyapıya ivedi bir şekilde başlanılması lazım. Elâzığ Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları seçim döneminde Elazığ kamuoyuna verdiği ilk mesajda içme suyu, yağmurlama ve kanalizasyon problemini çözerek, Elazığ'ı altyapı sorunu olmayan bir şehir haline getireceklerini söylemişti. Haziran ayı içerisinde şehir olarak büyük bir sel taşkını yaşadık. Allah afetlerin beterinden esirgesin. Ama şunu da göz ardı etmemek lazım. Elâzığ'da bir an önce yağmurlama sisteminin kurulması gerekiyor. Olası bir benzer yağışta  bu tür afetlere daha büyük yıkım ve ölümlere sebebiyet verecektir. Bunun yanı sıra musluklarımızdan akan su içilecek gibi değil. Kokuyor, çamur akıyor. Birçok ev arıtma sistemi kullanmak zorunda kalıyor. Maddi durumu biraz iyi olan damacana kullanıyor. Bir kısım hemşerimiz çeşmelerden evine karaçalı suyu taşıyor. Borular eski, bakımsız sürekli olarak farklı mahallelerde arıza oluyor. Bir çok mahallede su kesintileri yaşanıyor. Başkan Şerifoğulları'nın altyapı ile ilgili olarak yoğun bir mesai harcadığını biliyorum. Ümit ediyorum Elazığ'ın kangrenleşmiş bir sorunu haline gelen bu sıkıntılar kısa bir zaman sonra çözülür. Elazığ'ın Başkan Şerifoğulları'ndan ilk beklentisi bu yönde.

 

 

Elazığ Kadim Bir Şehir Ve Bu Şehrin En Büyük Özelliği Milliyetçi Ve Muhafazakar Yapısıdır. Elazığ 15 Temmuz’da Ve Her Terör Olayında Dik Duruşunu Sergilemiş Bir Kenttir. Peki Sizce Şehrin Çok Yatırım Almamasında İlin Yöneticilerinin Performans Zayıflığı Mı Var?

 

Evet Elazığ bölgenin güven limanıdır. İnsanı imanla yoğrulmuş, benliklerine ve öz değerlerine sahip bir medeniyet şehridir. Her dönem devletinin yanında yer almıştır. Suçu tek siyasilerimize yüklememek gerektiğini düşünüyorum. Siyasilerimize STK'lardan hangi talepler gidiyor acaba? Gerekli hizmetlerin ilimize gelmesi için kimler mücadele ediyor? STK'larımız günübirlik bir anlayışa hakimler. Genelde tayin, iş alımları ve iş-güç formatındalar. Bu konuda her platformda atar tutarlar, siyasilerle yüz yüze geldiklerinde ön ilikleme moduna geçerler. Bu şehrin gelişmemesindeki en büyük vebal STK'larındır. STK'lar bu şehre hizmet için seçilen vekillerden yeri geldiği zaman bağıra bağıra Elazığ'a hizmet istemek zorundadır. Bu konuda zaman zaman bizlere de gerek bulunduğumuz çevre, gerekse görüşmelerimizde Elazığlı siyasilerimizin başarısız ve pasif olduklarından dert yanıyorlar. Bizler yapılması gereken hizmetleri siyasilerimize aktarıyoruz. Basın olarak takipçisi de oluyoruz. Şu ayrıntıyı gözden kaçırmamakta lazım. Toplumda karşılığı olmayan, siyaseten bir yere gelmiş kişiler bu şehre hizmet etmekten ziyade kendi eş,dost ve akrabalarını kayırma mücadelesi içindeler. Milletin seçtiği vekillerin akçeli işlerle isimleri anılıyorsa daha varın gerisini siz düşünün. Bu şehir insanı hizmetlerin en iyisine layıktır. Şu anda mevcut birçok siyasimiz köşe kapmaca siyaseti yapıyor. Müteahhitlik yapanlar aynı zamanda siyaset yapıyor. Ondan sonra ellerine mikrofon aldıkları zaman ‘Davam Elazığ, Sevdam Elazığ’ diyorlar. Kendilerine gösterdikleri performansı maalesef şehrimize gösteremiyorlar. Bu tip palavracı siyasetçilerden bu şehir bir an önce temizlenmeli. Bunların toplumda esamesi bile okunmuyor. Ama siyaseten ne yazık ki bir yere geliyorlar.

 

Gazetenizin Yanı Sıra Haber Sitenizle De Gündemi Yakından Takip Ediyorsunuz. Aynı Zamanda Global Reklamcılık Ve Gold Palace Düğün Ve Konferans Salonu İşletmeciliği Yapmaktasınız. Esnafın Da İçinde Bulunduğu Zor Durum Malumken Gelecekten Beklentiniz Nelerdir?

Gazetemiz haftalık olarak yayın hayatına devam ederken güncel haberleri okuyucularımıza internet sitemiz üzerinden  ve sosyal medya hesaplarımız Facebook ve İnstagram'dan ulaştırıyoruz. Gazetecilik faaliyetimizden kendimize maddi bir olanak sağlayamıyoruz. Çünkü maliyetler çok yüksek. Baskı, tasarım, eleman masraflarımızı dahi çıkaramıyoruz. Diğer işlerimden elde ettiğim kazancımı gazete masraflarında kullanıyorum. Haftalık gazete olduğumuz için kamu kurum ve kuruluşlarının ihale ilanlarından faydalanamıyoruz. Sadece reklam sponsorlukları ile kongre ilanları dışında bir gelirimiz gazetede yok. Şimdi doğal olarak geliri olmayan bir işletmeyi neden ayakta tutmaya çalışıyorsunuz diye soracaksınız. Gazetecilik benim yaşam biçimim. Yazmak, okumak, araştırmak ve sorgulamak benim bu hayattaki vazgeçilmez unsurlarımın başında gelir. Ben bu işe ilk başlarken para kazanmak için başlamadım. En büyük zorlukları gazetenin ilk çıktığı zamanlarda yaşamıştım. Gazetemizi bir seviyeye getirdik. Allah sağlıklı uzun ömür verdiği sürece de bu şekil devam edeceğim. Ben uzun yıllar ticaretin içinden gelen birisiyim. Global Reklam’ı 2015 yılında amcamın oğlu, kardeşim Kadirhan'la birlikte açma fikri hasıl oldu. Elazığ'ın ihtiyaçlarına cevap veren çok hızlı bir baskı makinesini ilimize kazandırdık. Bu makine için herhangi bir proje ve destekten faydalanmadık. Güzel ve uyumlu bir ekip kurduk. Tabela, montaj, bakım ve onarım işlerimizle hizmetlerimize devam ediyoruz. Birçok kurumsal firmalarımızın işlerini yapıyoruz. Kamu kurum ve kuruluşlarının açmış olduğu ihalelere giriyoruz. İl dışında da bu ihaleleri takip ediyoruz. Kısa bir zaman içerisinde Global Reklam olarak birçok başarılı işlere imza attık. Yenilik ve teknolojiyi takip ediyoruz. Yurt içi fuarlarına katılım sağlıyoruz. Ataşehir Mahallesi'nde bulunan spor kompleksi, eğlence merkezi ve düğün salonununda içinde bulunduğu Sporsan AŞ'ye ortaklığım vardı. İşlerimin yoğunluğu sebebiyle 2017 yılında hisselerimi devrederek ortaklığımı sonlandırdım. Daha sonra 2018 yılında Ataşehir Mahallesi’nde bulunan ve yeni yapılan düğün salonunun işletmeciliğine başladık. Elazığ'a özgü, şık ve modern eksiksiz bir salon tasarladık. Şu anda tüm işletmelerimiz aile şirketi olarak devam etmekte. Bu vesile ile ilimize azımsanmayacak oranda istihdam sağlıyoruz.

Kendimde esnaf olduğum için esnafımızın problemlerini ve neler yapılarak bu sorunların çözüleceğini biliyorum. Öncelikle Allah devletimize ve milletimize zeval vermesin. Sektör olarak zaman zaman bizlerde maddi sıkıntılar ile karşı karşıya geliyoruz. Piyasalarda ciddi bir nakit sıkıntısı yaşandığını gözlemliyoruz. Ümit ediyoruz ki ülke olarak zor ve sıkıntılı günleri el birliği ile aşarız. Tabi bu konuda esnaf odalarına ve Ticaret Sanayi Odamıza çok büyük görevler düşüyor. Her daim üyelerinin dertleriyle dertlenmeli, sorunları ilgili makamlara taşımalıdırlar.

 

Oda Seçimlerinde Ve Siyasi Seçimlerde İsminizi Kulislerde Sıklıkla Duymaya Başlıyoruz. Var Mı Böyle Düşünceniz?

Ben uzun yıllar ekonomi ağırlıklı sivil toplum kuruluşlarında yönetim kurulu üyeliği yaptım. Buradaki başarılarımızdan ötürü çevremizin zaman zaman bizlerden siyasi ve oda seçimleri ile ilgili talepleri oluyor. Ben istişareye önem veren biriyim. Eğer belirli bir çevre gerçekten benim fayda sağlayacağım, hizmet edeceğim bir işe girmemi talep ediyorsa bende çevremin beklentilerine cevap vermek zorundayım. Şahsım olarak bugüne kadar insanlarımıza hizmet etmek için elimden gelen tüm gayreti sergilediğime inanıyorum. İki yıl sonra Esnaf Karma Oda seçimi olacak. Birçok üyemizin benim Başkan olmam yönünde girişim ve talepleri var. Şu anda yanlış bir ifadede bulunmak istemiyorum. Daha önümüzde uzun bir süre var. Siyasi olarakta geçmiş dönemlerde çevremizin ve sevenlerimizin bizlere teveccühü oldu. Özellikle kendi seçim bölgem olan Çemişgezek'le ilgili olarak şahsıma teveccühler geliyor. 1994 yılında hain terör örgütü PKK tarafından saldırıya uğramış ve 13 vatan evladını bu topraklara şehit vermiş bir bölgenin insanıyım. Uygun şartlar ve halkımın bana ihtiyacı olursa düşünmeden gerekeni yaparım. Makam ve mevkiler gelip geçicidir. Önemli olan insanlarda hoş bir seda bırakmak. Yoksa şahsımın koltuğa ve makama ihtiyacı yoktur.

Gazeteniz 10'ncu Yılını Tamamladı. Buradan Hem Okurlarınıza Hem De Elazığlılara Neler Söylemek İstersiniz?

Gazete olarak 10.yılı geride bırakmanın haklı gururunu ve mutluluğunu yaşıyoruz. Dile kolay koskoca 10 yıl. Bugüne gelene kadar çok meşakkatli günlerden geçtik. İnsan bazı zaman böyle geçmişi düşününce içerlemiyor da değil. Bizleri her daim destekleyen, hayır dualarını eksik etmeyen herkese teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun.10.Yılımıza özel bir gala gecesi düzenleyeceğiz sonbahar ayında. Burada on yılda neler yaptığımızı Elazığ kamuoyuna anlatacağız. Elazığ basını başta olmak üzere, STK'larımızın, bürokrasinin, iş dünyasının, siyasilerimizin ve dostlarımızın da içinde bulunduğu bir gece olacak inşallah. Şehrimize hizmet yapan misafirlerimize onur ödülleri vereceğiz.

 

İş Hayatınızın Dışında Neler Yapmaktasınız?

Boş zamanımız diye bir şey yok gibi. Sürekli dünya telaşı halindeyiz. Bu yüzden ailem bana kendilerine zaman ayıramadığım için serzenişte bulunmaktalar. Boş zamanlarımı ailem ve çocuklarımla birlikte geçirmeye özen gösteriyorum. Sıklıkla kitap okumayı çok severim. Dinlenmeden önce birkaç sayfa da olsa kitap okur öyle dinlenirim. Araştırmacı bir yapım var. Fırsat buldukça siyasi açık oturum programları izlerim. Sürekli olarak ilimiz yerel haberlerini ve gündemi takip etmekteyim. Bunun yanında fırsat buldukça spor yapmaktayım.

 

Son Olarak Elazığ Kamuoyuna Neler Diyeceksiniz?

Bizler bu şehre sevdalı insanlarız. Elazığ'ı seviyoruz. Başkaları gibi bu şehri terk etmek gibi bir düşüncemiz asla yok. Elazığ'da kazanıyoruz, Elazığ'a yatırım yapıyoruz. Bu vesile ile yanımızda birçok kişiye istihdam sağlıyoruz. Şahsım olarak bulunduğum ve görev aldığım her işte başarı hedeflemekteyim. İnsanlarla etkili bir iletişim kurmaktayım. Kırıcı değil, yapıcı bir üslubum vardır. Bizlere bu vesile ile derginizde yer verdiğiniz için teşekkür ediyor, başarılı çalışmalarınızın devamını diliyorum.

 

kaynak:Detay Dergisi