FETÖ'CÜ SUBAYDAN ÖRGÜT LİDERİ GÜLEN'E ŞİİR!

Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz düzenlediği basın toplantısında İlimizde yürütülmekte olan Fetö-Pdy terör örgütü davalarının Şubat Ayı itibarı ile başlayacağını belirtti.

FETÖ'CÜ SUBAYDAN ÖRGÜT LİDERİ GÜLEN'E ŞİİR!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz düzenlediği basın toplantısında İlimizde yürütülmekte olan Fetö-Pdy terör örgütü davalarının Şubat Ayı itibarı ile başlayacağını belirtti.130 sayfalık hazırlanan iddianamelerin 2.Ağır ceza mahkemesinde görüleceğini ifade eden Başsavcı Korkmaz;Elazığ’da 869 kişinin Fetö-Pdy kapsamında göz altına alındığını,ıbunlardan186 kişiye kamu davası açıldığını,436 kişinin tutuklu,253 kişinin adli kontrol şartı ile serbest bırakıldığını,12 kişinin ifadeleri alınarak  serbest bırakıldığını ve 62 kişi hakkında ise yakalama kararı olduğunu,haklarında yakalama kararı olan bu kişilerin yakalanması için gerekli çalışmaların devam ettiğini söyledi.Özellikle Elazığ’da 15 Temmuz’da herhangi bir darbe girişiminin olmadığını,bu darbe girişimine katılmak isteyen yapının ise aynı gece çökertildiğini ifade eden Başsavcı Korkmaz;Fetö-Pdy Terör örgütü üyesi Elazığ İl  Jandarma Komutanlığında görevli Barış T isimli Üsteğmen’in Fetö-Pdy örgüt lideri Fetullah Gülen’e yazdığı bir şiirin evinde bulunduğu ve ilgili örgüt üyesinin bu şiiri kendisinin örgüt liderine yazdığını itiraf ettiği belirtildi.Konuyla ilgili olarak basın mensuplarına bilgiler veren Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Habip Korkmaz şu ifadeleri kullandı.

 

 

’’Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığımızca 15 Temmuz darbe girişimi nedeniyle,Elazığ 8.Kolordu Komutanlığında görevli askeri personel hakkında yürütülmekte olan FETÖ/PDY soruşturması kapsamında,

                15 Temmuz 2016 günü ülkemizde gerçekleşen darbe teşebbüsü sonucu Türkiye genelinde Fetullah Gülen'in Askeri birimlerde yapılanan kadroların mevcut hükümeti yıkmak ve devlet yönetimini ele geçirmek üzere Anayasayı ihlal eden darbe teşebbüsünde bulunduklarının anlaşıldığı,

bu teşebbüsün bir parçası olan YURTTA SULH KONSEYİ tarafından yayınlanan "HAREKAT YILDIRIM" mesaj formu ekindeki atama listesinde Tunceli ili Hozat İlçesinde bulunan 51.Motorlu Piyade Tugay Komutanlığında görev yapan şüpheli Tuğgeneral Abdulkerim ÜNLÜ'nün Elazığ sözde sıkıyönetim komutanı olarak tayin edildiği, şüphelinin 16 Temmuz 2016 günü gece saat:01.10'da iznini geçirdiği Ankara ilinden uçakla Elazığ iline geldiği, Elazığ 8.Kolordu Komutanlığı tarafından gönderilen araçla önce Elazığ Orduevine, oradan da Elazığ  8.Kolordu Komutanlığına gittiği, 8.Kolordu Komutanlığında gözetim altına alındığı ve aynı gün Elazığ Cumhuriyet Başsavcılığımıza sevk edildiği, alınan ifadesine müteakip Elazığ Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğince tutuklanarak askeri cezaevine gönderildiği, akabinde 19 Temmuz 2016 günü Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna nakledildiği,  şüphelinin cezaevine konulması sırasında yapılan üst aramasında, sol arka cebinde katlanmış vaziyette "orduevi 302 nolu odanın bulunduğu koridorun sonunda klimanın üstündeki poşeti al yoket" ibareli kağıt parçasının ele geçirildiği, bunun üzerine aynı gün Elazığ Orduevine gidilerek yapılan aramada, 302 nolu odanın bulunduğu koridorun sonundaki salon tipi klimanın üst kısmında  "elegantina" ibareli siyah renkli poşetin görüldüğü, poşet içerisindeki eşyalardan 2 adet flash bellek ve 1 adet tabletin incelenmesi neticesinde 8.Kolordu Komutanlığı ve Elazığ Jandarma Komutanlığında görevli şüpheli bir kısım askeri personelin isimlerinin bulunduğu 2 listenin ele geçirildiği, bunun üzerine şüpheli Abdulkerim Ünlü'nün tekrar ifadesinin alınması  amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığımıza celp edildiği, şüphelinin 21 Temmuz 2016 tarihli ifadesinde 14 Temmuz 2016 günü saat:22.30 – 23.00 sularında Ankara ilindeki askeri lojmanlarda Tuğgeneral Mehmet PARTİGÖÇ'ün kendisini ikametine çağırarak iznini kesip görev yerine dönmesini isteyip "lazım olacak" diyerek söz konusu listeleri verdiğini beyan ettiği, bunun üzerine soruşturmanın kapsamının genişletildiği,

               

                10 şüphelinin Bylock denilen iletişim sistemini kullandığı,

                5 şüphelinin üzerinde FETÖ/PDY örgüt şifresi olarak nitelendirilen 1 dolar ele geçirildiği,

                6 şüphelide  FETÖ/PDY kitap, cd. vs. yayın ele geçirildiği,

                Şüphelilerden hiçbirinin itirafçı olmadığı tespit edilmiş,

 

                1 General, 2 Albay, 3 Binbaşı, 5 Yüzbaşı, 15 Teğmenin yer aldığı 26 Subay ve 35 Astsubay  olmak üzere toplamda 61 şüpheli tespit edilmiş olup;

                Bu şüphelilerden 2'si  hakkında Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme ve Bu Suçun Beraberinde Başka Suç İşleme,  Türkiye Büyük Millet Meclisini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Ortadan Kaldırmaya veya Görevini Yapmasını Engellemeye Teşebbüs Etme, FETÖ/PDY  Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçlarından, 59'u hakkında ise  FETÖ/PDY  Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan iddianame düzenlenerek cezalandırılmaları istemi ile kamu davası açılmıştır’’dedi.

 

               

 

               

 

                Şüpheli Jandarma Üsteğmen Barış TAŞ'ın Terör örgütü lideri Fetullah Gülen’e hitaben yazdığı şiir

 

 

Onca yapılan salyeyi, onca hakareti

Kaldıramazdı senin yiğit yüreğin ve rikkatli kalbin

Ama yine sustun, yine yutkundun, yine içinde patladı volkanlar

Çünkü başka değil sırtındaki küfeydi senin derdin

O küfe dedin dedin o küfe, benim sırtımda

İçi yumurta dolu...

Allah'ım benim canımı al, ama yumurtalar, ama yumurtalar diye inledin

- - - - - -

Eyy şimdi yine dertleri tespih tanesi diye çekip

Sessizliğe bürünen garib

Sesim yetmez ama sesleneyim:

Eyy karanlıkları aydınlığa çevirmek için kebap gibi sinesini yakan

Yine yakıtın dert oldu, ateşin de dost görünümlü düşman

Eyy yumurtalar için ömrünü feda eden

Ne olur endişenlenme bırakırmıyız hiç biz seni

Yumurtaların hala sapasağlam hala dipdiri

Olan yine sana oldu her zamanki gibi...

----

Bana ver dertlerini demek isterdim ama yetermi ki buna yürek

Yetseydi eğer binde biri için bana hastaneler serumlar gerek

Eyy Dost! Mahzun olma ne olur

Bir tebessümüne herşeyimiz fedadır açtığın bu yolda

Güçleri yeter de mağlub olursak eğer kapatsınlar her yeri

Biz şüphen olmasın bu deliler bil ki hizmet için her zamankinden daha deli

Hem sen öğretmedin mi bize bittiğimizde bile

Vira bismillah deyip yeniden dirilmeyi

Deriz işte bizde öyle

Sıfırdan başlarız gerekirse

Ama ne senden ne davamızdan vazgeçmeyiz

Korkacağımızı sanıyorlarsa bu tehditlerden kendini bilmez nadanlar

Aldanıyorlar. Çünkü biz dönme bilmeyen muhabbet fedaileriyiz

- - - - -

Yok(!) Daha tövbe konuşmam artık

Sen susuyorsan eğer bizde susarız

Yürü deyince yürümedik mi

Buna Asya stepleri, Afrika çölleri hatta kutuplar dahil

Birer canlı şahit değil mi?

Şimdi de eğer susun konuşmayın diyorsan

Neden seni dinlemeyelim ki?

Git dediğinde nasıl gittiysek en ücra köşelere

Şimdi dur orda deyince durmasını da biliriz elbette.

---

Gözyaşların hep aktı gitti silemedim bir kere

Ümmetin derdinden akan gözyaşını

Miskai amber diye süremedim yüzüme

Bu kadar derdin üstüne nasıl sabrettin bilemedin

Ben artık dertten çatlarsın diye düşünürken

Sen yine karakterinin gereğini sergileyip

Helmin mezid, helmin mezid diye inledin...

Olmaz mı hiç dahasıda vardır bekliyordur seni bir yığın daha dert elbette

Hem artık herkes biliyorki sen yaşamaya değil, dert çekmeye geldin bu aleme

Ateşler düşüyorken alemi islamın her yanına

Ve ateş nereye düşerse düşsün önce seni yakıyorken

Şimdi tek derdin tek sevgilin hizmetine

Böyle iftiralar varmış sırada bekleyen meğerse

- - - --

Yine yılların gözyaşına karışıp gidecek

Yine ürperip yerinde kala kalacaksın

Çünkü dost bildiklerin, düşmanlarla anlaşıp gidecek

Ve sen yine dolu dolu gözlerini ıraklara yatırıp

Atlastan cepkenli yiğit akıncını beklerken

Daha fazlasına da razıyım yeterki sevgilime birşey olmasın diyeceksin.

Yine senin ciğerin pişecek halden anlamayan nadanlar

Bu yanık kokusu nereden geliyor diyecek

Ama sen... biliyoruzki dönüp bize bakacak

Tek ümidin sizsiniz diyecek ve dolu gözlerle

Sana gelince ey kendini bilmez nadan

Söylenecek o kadar şey varki sana

Ama hiçbirini demiyoruz yutkunuyoruz hocamız gibi bizde

Korktuğumuzu sanma sakın haa

Bir adım geri atmayız sen değil feriştahın gelse

Ama yinede susuyoruz sırf küfeyi taşıyan adamın yumurtaları kırılmasın diye."

 

Haber-Foto:Oğuzhan ÇAKMAK