EFENDİ DEĞİL,HİZMETKAR!

Valiler kararnamesiyle Elazığ Valiliğine atanan Çetin Oktay Kaldırım görevine başladı.

EFENDİ DEĞİL,HİZMETKAR!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Valiler kararnamesiyle Elazığ Valiliğine atanan Çetin Oktay Kaldırım görevine başladı.

Valilikte resmi törenle karşılanan Kaldırım, Valilik Şeref Defterini imzaladıktan sonra yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi:

“Bir medeniyet ve fazilet beldesi, ismiyle müsemma aziz ilimizde bugün göreve başlamış olmamın hazzını ve şerefini yaşamaktayım. Biz Elazığlılar vatan sevgisi, kadim insanlık değerleri, bayrak ve millet aşkıyla temayüz eden aziz bir beldenin asil insanlarıyız. En büyük marka değerimiz bütün bu değerlerle teçhiz edilmiş, binlerce övgüye mazhar olmuş ve yiğitlik, mertlik nişanesi ‘Gakko’ ismiyle markalaşmış insanlarımızdır. Bundan sonra artık bizde 578.789 kişilik büyük ve güzide bu kıymetli ailenin bir ferdi olarak, yaptığımız işin ruhuyla, aşkıyla ve hazzıyla hizmet emek için buradayız. Şunu gururla ifade etmek isterim ki, Elazığ gibi Anadolu’nun kalesi, kapısı, mayası ve özü diyebileceğimiz bir ilde görev almış olmak, vatanımız ve aziz vatandaşlarımız için hizmet etme şerefine nail olmak, şahsım için şereflerin en büyüğüdür ve bir iftihar vesilesidir.

Burada yaşayan herkesin hayatına bir şekilde dokunan, çok geniş bir sorumluluk sahasında mesai arkadaşlarımla birlikte görev yapacağım. Rabbim mahcup etmesin. Bu şehrin kamu düzeni ve güvenliği, toplumun refah ve huzuru, bireylerin can ve mal emniyetleri bizim sorumluluğumuzda olacaktır. İnsanımızın yaşamını koruma ve güvence altına alma, huzur ve refahın hakim olduğu müreffeh bir mekan oluşturma, gelişme, kalkınma, cazibe merkezi olma ve yatırımlar için güvenli, huzurlu ve sağlıklı bir ortam ve iklim oluşturma yine bizim sorumluluğumuzda olacaktır. Bu ülkenin kimsesizi ve yetimi, garip ve gurebası, şehit ve gazisi, mukimi ve yolcusu, engellisi ve masumu, geleceğimizin nişanesi kundaktaki bebeği, umut ışığımız genci, varlık sebebimiz yaşlısı ve hasılı bütün renk, doku ve desenleriyle topyekün bütün ilimizin refahı, esenliği, huzuru, bugünü ve yarını bizim sorumluluğumuzda olacaktır. Devletin şefkati, merhameti, muhabbeti, insanımızı sarıp sarmalayan sıcak ve huzur veren kucağı, toplumun içini ısıtan, umutlarını yeşerten güler yüzü bizim sorumluluğumuzda ve emanetimizde olacaktır.

Vatandaşımızın huzur içinde başını yastığa koyması; uyandığı yarınından emin olması bizim sorumluluğumuzda olacaktır.

Kamunun etkin, hızlı ve yerinde çalışmalarla hizmet standartlarını yükseltmek ve insan yaşamını kolaylaştıran yaşanabilir bir ortam oluşturmak; bizim sorumluluğumuzda olacaktır.

Yatırım ortamını iyileştirme, ilin marka değerini artırma, tarım, hayvancılık, su ürünleri, turizm, sağlık, eğitim, spor gibi alanlarda yeni yatırımlarla katma değer oluşturma, markalaşma, bir çekim merkezi haline gelme ve sektörel çeşitliliği sağlama önemli sorumluluk sahamız olacaktır.

Suç, terör, şiddet gibi olumsuzluklarla mücadele etmek, toplumun düzen ve huzurunu, bireylerin temel hak ve hürriyetlerini tehdit eden her türlü olaya karşı şedit, vakur ve kararlı bir irade ortaya koymak, gençlerimiz, çocuklarımız ve yeni nesillerimizi uyuşturucu gibi illetlere karşı korumak; hepsi bizim sorumluluğumuzda olacaktır.

Terörün temel hedefi olan korku ortamının oluşması, gündelik hayatın işlemez hale gelmesi, temel hak ve özgürlüklerin, kamu düzeni ve güvenliğinin olumsuz etkilenmesi, toplumun yaşam standardının, refahının ve huzurunun bozulmasına şedit bir şekilde mani olmak için emniyet ve güvenlik noktasında devletin kararlı koruyuculuğunu temin etmek yine bizlerin en temel görev ve sorumluluğumuz olacaktır.

Bütün bu sorumluluklarımızı yerine getirirken devleti efendi değil hizmetkar kılmak, kamuyu değil vatandaşı merkeze alan hadim kamu yönetimi anlayışını hakim kılmak, bürokrasiyi, vatandaşımızın hayatını kolaylaştıran bir enstrüman haline getirmek; şefkatli ve merhametli bir yaklaşımla milletin devletiyle muhabbetle kucaklaşmasını sağlamak, ona hizmette ibadet aşkını şiar edinmek, hakka tabi olmak, haksızlığa karşı vicdanlı davranmak, asırların birikimi, değer yüklü kadim medeniyetimizin ve yönetim anlayışımızın damıtılıp öz haline getirildiği ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ anlayışıyla hareket etmek, vatandaşı merkeze alarak onu hizmetin ve devletin asıl sahibi olarak gören devlet anlayışını hayata geçirmek temel prensibimiz olacaktır’’dedi.