ÇOBANOĞLUCUMHURBAŞKANIMIZIN ÇAĞRISINA KULAK VERİLMELİ

Fırat Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Çobanoğlu son zamanlarda Ortadoğu'da meydana gelen olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.Ortadoğu'nun son yıllarda emperyalist ülkeler tarafından kargaşaya ve işgale uğradığını belirten Çobanoğlubağımsız ve milli politikalar güden bir çok liderin devrildiğini,özellikle Türkiye'nin işgale uğraması için her yolun denendiğini ifade etti.

ÇOBANOĞLUCUMHURBAŞKANIMIZIN ÇAĞRISINA KULAK VERİLMELİ
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Fırat Meclisi Yönetim Kurulu Başkanı Selahattin Çobanoğlu son zamanlarda Ortadoğu’da meydana gelen olaylarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.Ortadoğu’nun son yıllarda emperyalist ülkeler tarafından kargaşaya ve işgale uğradığını belirten Çobanoğlu;bağımsız ve milli politikalar güden bir çok liderin devrildiğini,özellikle  Türkiye’nin işgale uğraması için her yolun denendiğini ifade etti.Çobanoğlu yapmış olduğu değerlendirmelerde şu ifadeleri kullandı.

 

‘’Bu coğrafyada kim hakkı haykırsa, Birleşmiş Milletler kürsüsünde “Doğrucu Davut” olsa veya kaynaklarını millileştirse başına aynısı geliyor. Bu coğrafyada eşitlik ve adaletten bahsetmek diktatörlük sayılıyor.Kaynaklarını millileştirmek isteyen bütün liderler önce şahsiyetine vurulan darbeyle kendi halkının gözünde küçük düşürülüyor ardından ya darbe ya da suikasta uğruyor. Ortadoğu’dan Latin Amerika’ya kadar sömürülen devletler ya savaşlara sürükleniyor ya da medya, asker ve sermaye eliyle darbeye uğruyor. Bu Devletler, savaşa sürüklenirken silah tedarikçisi ülkeler kazanıyor. Medya ve akademi aracılığıyla alt yapısı hazırlanan karalama kampanyasıyla şeytanlaştırılan liderler kendi askerlerince darbeyle görevden uzaklaştırılıyor. Şimdi bir de terör örgütleri katıldı bu çarka. Modern Ortadoğu’nun tarihi kendi evinde, kendi yurdunda mültecilik çekenlerin trajik tarihine dönüştürüldü.                Kral Faysal, Filistin'in işgali üzerine 1967 de yaptığı konuşmada cihat çağrısında bulunarak şunları söyler:“Kardeşlerim! Neden bekliyoruz? Dünyanın vicdana gelmesini mi bekliyoruz? Nerededir ki dünyanın vicdanı? Mukaddes Kudüs Kendisini kurtarmanızı bekliyor. Neden korkuyoruz? Ölümden mi korkuyoruz yoksa açlıktan mı diyerek tarihe geçecek şu cümleleri sarf eder: “Biz ve atalarımız hurma ve deve sütüyle yaşadık; yine öyle yaşayacağız!”Kral Faysal, 25 Mart 1975’te sarayında suikasta uğrar.Kaderi kendi halkı tarafından öldürülen Muammer Kaddafi'nin 2008 yılında Arap Liderleri Zirvesi'nde, Şam'da yaptığı konuşmayı yeniden hatırlamakta fayda var.

Kaddafi konuşmasının başında Filistin ve İsrail'e değindikten sonra

Arapların Saddam Hüseyin'e niye sahip çıkmadığını, adil bir şekilde yargılanması için niye çabalamadığını sormuş ve şunları söylemişti:

"Amerika Irak'ı işgal etti ve milyonlarca Arap'ı öldürdü.

New York'ta 11 Eylül'de yapılan saldırılara katılan tek bir Iraklı yoktu.

Bu eylemin arkasında Irak yoktu.

El Kaide, Irak'ta değildi

Taliban, Irak'ta görülmemişti.

'Irak'ta kitle imha silahı var' dediler ama Irak'ta kitle imha silahı olmadığını kendileri işgalden sonra açıkladı.

Zaten mesele kitle imha silahına sahip olmaksa, o zaman Pakistan'a, Hindistan'a, Fransa'ya, İngiltere'ye, Rusya'ya, Çin'e de girmeleri gerekmez miydi!

Girdiler ve Saddam'ı astılar. Astıkları Saddam üstelik de onların en iyi dostuydu bir zamanlar. Onlar için İran'la savaşmıştı yıllarca.

Dostlarını birdenbire sattılar ve sonrasında da ülkesini işgal edip astılar.

Biz hiçbirimiz sesimizi çıkarmadık.

'Bu adama yaptığınız suçlamaların hiçbiri doğru çıkmadı' demedik.

Hepiniz, dostumuz Amerika ile aranızın bozulmasını istemediniz.

Amerika ile dostluğunuza güvendiniz.

Ama bakın Saddam da onların dostuydu bir zamanlar.

Biz buna sessiz kaldık ya, size olacakları söyleyeyim.

Önümüzdeki dönemde sırayla her birimizi, (eliyle Beşar Esad'ı ve galiba Mübarek'i işaret ederek) hepinizi, hepimizi sırayla indirecekler."

Ortadoğu'daki gelişmeler Kaddafi'yi haklı çıkarıyor.

ABD'nin dostu olduğunu zannedenler susuyor.

Ama Kaddafi'nin dediği gibi, ABD'nin dostu olmak hiçbir anlam ifade etmiyor.

Yeni Ortadoğu düzeni için eski dostlar bir bir harcanıyor. 13.İslam Zirvesi'nin açılışında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, mezhep ve ırk farklılığını bir kenara bırakarak uzun süredir çekişmelerden bitap düşmüş ümmetin barış ve adalet umutlarını güçlendirmesini temenni ediyorum" demişti

Geçmişte El-Kaide yüzünden Afganistan'ın nasıl tahrip edildiğini, nasıl yüz binlerce Müslümanın katledildiğini, çok iyi hatırlıyoruz. Şimdi Irak'ta ve Suriye'de belirli bölgeleri kontrolü altına alan Libya'da etkinlik kurma çabası içinde olan DAİŞ aynı kirli gayeye hizmet ediyor" dedi.

 

Önemli tespitleri vardı Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın. Saydığı örgütlerin tüm eylemlerini Müslüman ülkelerde gerçekleştirdiğini, diğer ülkelerdekilerin de sembolik olduğu tespitine dikkat çekti

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hitap ettiği topluluğun içinde bulunan Arap Birliği üyeleri, bu tespit ve uyarıları daha önce de duymuştu. Kimden? Kaddafi'den

Kaddafi, "Bir gün bizi de asabilir" demişti ama asılmadı, linç edildi... Libya'nın ardından sıra Suriye'ye geldi. Büyük Ortadoğu Projesi gereği, demokrasiyle (!) tanışma sırası Suriye halkına gelmişti. Bugün, Irak, Suriye ve Libya topraklarındaki iç savaş sürüyor, ölüm, zulüm, vahşet

Hem Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İslam Zirvesi'nde yaptığı, hem de Kaddafi'nin Arap Birliği'nde yaptığı konuşmanın ekseni aynı.İslam ülkelerinin liderleri Kaddafi'den ders alamıyorsa, ibret almalı ve Erdoğan'ın çağrısına kulak vermeli’’dedi.