ÇİFTE STANDART

ŞEHRİN GÖBEĞİNDE DÖRT YILDAN BERİ ÇALIŞAN VE ÇEVRE SAKİNLERİNİN BÜYÜK TEPKİSİNE SEBEP OLAN BETON SANTRALİNİ GÖRMEYEN İLKELİ BELEDİYE MECLİS ÜYELERİ VE SÖZDE DUYARLI ÇEVRELER, İMAR SAHASI DIŞINDA KALAN BİR ALANDA YAPILMAK İSTENEN BETON SANTRALİNE NEDEN KARŞI ÇIKIYORLAR? BUNUN ADI ÇEVRE DUYARLILIĞI MI? SİYASİ PAZARLIK MI? YOKSA ADAMINA GÖRE DEĞİŞEN ÇİFTE STANDART MI?

ÇİFTE STANDART
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

Ülkemizin inşaat ve yapı sektörümün devleri arasına girmiş ve birçok projeyi yüz akıyla sonlandırmış Ziver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Demirci, kardeşine ait olarak yapılması planlanan beton santrali yatırımından tüm yasal izinlerin alınmasına rağmen kendisinin talebi üzerine vazgeçildiğini duyurdu.

Ziver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Demirci, son günlerde kardeşinin şirketinin Elazığ’da gerçekleştirmek istediği beton santrali yatırımı ile ilgili kamuoyunda bir takım olumsuz ifadeler kullanıldığını ifade ederek önemli açıklamalarda bulundu.

 

 

AMACIMIZ ŞEHRE HİZMET

Ziver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Demirci’nin açıklaması şöyle:

"Kardeşim Murat Demirci’nin sahibi olduğu Murat Demirci İnşaat tarafından Elazığ’ın yerleşim yeri dışında, mal sahibi ve on bir ayrı kurumun onayı ile kiralanmış bir alanda söz konusu beton santrali kurulmak istendi. Bu noktada kardeşim Demirci’nin, beton santrali alanına imar izni sağlayıp rant elde etmek istediği yönündeki ifadeler bana da ulaştı. Uzun yıllardır Elazığ ve hemşehrilerime tüm bilgi birikimimle yardımcı olmaya çalışırken bu yaşananlar beni ziyadesiyle üzdü.”

“BAŞKA TESİSLER İNFİAL UYANDIRMADI”

 Kamuoyunda oluşturulan yanlış algı sebebiyle yatırımdan vazgeçildiğini ifade eden Demirci açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Bilmenizi isterim ki benim isteğimle, kardeşim Murat Demirci’nin Beton Santrali kurma talebi Elazığ Belediye Meclisi’nde görüşülmeden geri çekildi. Kardeşim Demirci’nin beton santrali kurma isteğinden bir ay kadar önce bir başka firma tarafından, meşru bir şekilde beton santrali kurması belediye meclisinde onaylandı ve toplumda da bir infiale sebep olmadı. Bir başka beton santrali de gene yasal olarak, Elazığ’da ve Murat Demirci’nin beton santrali kurmak istediği yere çok yakın bir mesafede üstelik imar alanı içerisinde faaliyetini sürdürmektedir. Bu işletme de toplumda bir infiale sebep olmamıştır. Olmamalıdır da. Kanaatimce Elazığ’a yapılacak olan tüm yatırımlar desteklenmelidir. Amacım her zaman Elazığ’a yatırım yaparak istihdam sağlamaktır. Bugün beton santrali yatırımı yapılsaydı en az 50 kişi iş sahibi olacaktı. Başında bulunduğum Ziver Holding, ülkemizin çeşitli noktalarında faaliyetini sürdürmektedir. Bugüne kadar Elazığlı hemşehrilerimin işe alımlarında hep kolaylık gösterdim ve göstermeye de devam edeceğim"

“ŞEHRİMİN HİZMETİNDEYİM”

Elazığ depreminde, muhtarlarımızın bir sorunu olduğunda, dernek ve vakıfların bir ihtiyacı olduğunda, deprem sonrası gönüllü okul yaptırmaktan, Elazığspor’a destek olmaya kadar hep Elazığlıların yanında olma gayretinde bulunduğunu ifade eden Ziver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Veysel Demirci, açıklamasını söyle sürdürdü:

“ Telefon numaram herkes tarafından bilinmekte olup, bugüne kadar olduğu gibi tüm hemşehrilerim bana her zaman ulaşabilirler. Yaşanan bu durumun Elazığlı hemşehrilerim tarafından tüm açıklığıyla bilinmesi isterim"

 

ŞEHRİN GÖBEĞİNDEKİ BETON SANTRALİ GÖRÜLMÜYOR MU?

İmar planı dışında kalan ve tüm yasal izinleri alınmış bir beton santraline olumsuz bakan ve izin vermeyeceklerini ifade eden bazı meclis üyelerinin, şehrin merkezi konumunda bulunan  ve Sürüsürü muhtarı ile bölge halkının ısrarlı şikayet ve CİMER’e yaptıkları müracaatlara rağmen faaliyetine devam eden beton santralini görmezden gelmeleri çifte standart olarak görülüyor.

İMTİYAZLAR KİMİN İÇİN?

Şehirde aynı uygulamaya karşı bazı kurum ve siyaset müessesesinin farklı bakış açısı geliştirdiğini, birilerinin yasal olmayan uygulamalarına göz yumulduğunu ifade eden vatandaşlar, her şeyin göz önünde yaşandığı ve bazılarına özel muamele ve imtiyaz tanınmasının kamu vicdanında yara açmakla birlikte devlete olan güvenin ciddi olarak zedelenmesine sebep olduğu iddia ediliyor.