ÇEKİN ELİNİZİ BU ARAZİDEN...

AMACI NE OLURSA OLSUN HER ARAZİ ARANIŞINDA FIRAT ÜNİVERSİTESİNE AİT HANKENDİ'DEKİ TARIM ARAZİSİNİN ALINMA ÇALIŞMALARI VATANDAŞIN BÜYÜK TEPKİSİNE YOL AÇTI.

ÇEKİN ELİNİZİ BU ARAZİDEN...
TAKİP ET Google News ile Takip Et

24 Ocak’ta yaşanan depremin ardından, deprem anında ya da ağır hasarlı olarak sonradan yıkılan ve hala yıkılmaya devam eden bina sahiplerinin ihtiyacı olan konut yapımları için alternatif alan arayışları devam ediyor.

Harput etekleri, Meryem dağı etekleri, Beyyurdu etekleri ve Çatalçeşme gibi bölgelerde rezerv konut alanı oluşturma çalışmaları sürerken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığını, Fırat Üniversitesi’nin üzerinde İletişim Fakültesinin de olduğu Hankendi bölgesindeki şehrin en verimli tarım arazilerine göz dikmesi hem teknik, hem çevre hem de zemin açısından tepkiyle karşılandı.

 

24 Ocak’ta yaşanan depremle birlikte devletimizin ilgili kurumları ile yerel yöneticiler güvenli konutları hangi bölgeye yapılmasının araştırmasına koyuldu.

Yapılan araştırmalarda ilk etapta şehrin çeperleri denilen Harput etekleri, Zafran etekleri, Meryem dağı etekleri, Aksaray ve Gümüşkavak sırtları, Beyyurdu etekleri ile Yedigöz bölgelerinde bulunan alanlarda yeni konutların yapılması ile ilgili çalışmalar yürütülüyor.

Bu alanda yeterli miktarda konut yapacak arazi bulunmasına rağmen çevre ve şehircilik bakanlığı bürokratlarını Fırat Üniversitesi’ne ait Hankendi’de bulunan şehrin en büyük ve en verimli tarım arazisine göz dikmesi ve bu alanında rezerv bölgesi içerisine katılma çalışmaları kamuoyundan büyük tepki geldi.

 

BİRİNCİ TEHLİKE ATLATILMIŞTI

 

Fırat Üniversitesi’ne ait Hankendi mevkiinde ve Malatya yoluna paralel olarak uzayan arazisi, geçtiğimiz yıl da yabancı yatırımcılara, özel huzurevi ile birlikte çok sayıda dubleks ev ve büyük alışveriş merkezinin yapılacağı bir proje yapımı karşılığında verilmek istemiş, Bakanlık ve yerel yöneticilerin ısrarlarına rağmen Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ’ın dik duruşu ve bu alana kamu yararı açısından bakışı ile halkın ortak beklentisi gereği sahip çıkmış ve tahsisi büyük bir dirayet ve devlet adamlığı örneği sergileyerek engellemişti.

 

YİNE GÜNDEMDE

 

Geçtiğimiz yıl, yabancı yatırımcılara, üretimden ziyade hizmet ve tüketim sektöründe yapacakları küçük yatırımlara karşın şehrin en değerli ve kalan son tarım arazilerinden biri olduğu için geleceğimiz adına gözbebeğimiz gibi bakmamız gereken Fırat Üniversitesi arazisi, depremden sonra yine gündeme geldi.

Depremin ilk gününden beri ilimizde olan ve deprem sonrası yapılaşma konusunda çalışmalar yürüten çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkilileri, TOKİ tarafından yapılacak yeni konutlar için alan araştırması yaparken uydu görüntülerini incelerken siyasiler tarafından yetkililere sunulan bu arazi adeta Bakanlık yetkililerinin iştahlarını kabarttı.

Yapılan toplantılarda bu arazinin de rezerv alan olarak ilan edilmesi gündeme geldi. Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları dışında yerel idarecilerin ve siyasilerimizin bu arazinin TOKİ’ye verilmemesi noktasında şerh ve çekince koymadığı bu araziler için Fırat Üniversitesi Rektörü Prof. Demirdağ’ın bakan yardımcısının da bulunduğu toplantıda çok sert tepki gösterdiği ve arazinin konuta tahsis edilmesinin şehir ve ülke adına bir cinayet olacağını ifade ettiği belirtiliyor.

 

20 BİN DÖNÜM YETMEDİ Mİ?

 

TOKİ’ye konut yaparak vatandaşa satacağı ve hem zemin hem de manzara olarak daha elverişli bölgelerdeki 20 bin dönüm arazinin milli emlak tarafından verilirken, bu arazilere hala konut yapmak gibi bir adım atılmamışken, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerinin Fırat Üniversitesinin önümüzdeki süreçte Ziraat Fakültesini hizmete açmayı ve Veteriner Fakültesini taşımayı düşündüğü, yine birçok fakültenin açılmasına kolaylık sağlayacak alan ile birlikte şehrin belki de bu büyüklükte kalan son tarım arazisinin konut alanı olarak düşünülmesi şaşkınlıkla karşılandı.

Önümüzdeki yıllarda tarım ve tarımsal üretimin petrolden bile önemli olacağı tüm uzmanlar tarafından ifade edilirken, bakanlık yetkililerinin bu araziyi konut alanı olarak düşünmesi bile bir fecaat olarak görülüyor. Bu durum, bakanlıkların dolayısıyla ülkeyi yöneten bürokratların ne kadar yetersiz ve ufuksuz ve vizyonsuz olduklarının da bir kanıtı ve göstergesi oldu.

 

ELAZIĞ, REKTÖRÜNÜN YANINDA

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının şehrin birçok noktasında alternatif ve her açıdan daha müsait alanları varken, üniversiteye ait tarım arazisinin konut alanı olarak talep etmesi karşısında Elazığ halkı da görev süresinin dolmasına bir yıldan daha az bir süre kalmasına rağmen dik durarak karşı gelen rektör Prof. Dr. Kutbettin Demirdağ’ın yanında duruyor.

Şehrin daha uygun konut alanları varken hemen her projede birilerinin hedefi olan ve hedefe konulan Fırat Üniversitesi arazisinin şehrin belki de tek hazine değerindeki tarım alanı olduğuna dikkat çeken vatandaşlar, bakan, bürokrat ve il yöneticileri vasıtasıyla Rektör Prof.Dr. Kutbettin Demirdağ’a baskı uygulanmasının da devlet ciddiyeti ve kamu menfaatleri açısından yanlış olduğunu vurguluyorlar.