AV.AZİZ DİNÇ GÜNDEME TAŞIDI,ERDOĞAN TALİMAT VERDİ!

Geçmiş aylarda tatil maksadıyla ailesiyle birlikte Karadeniz gezisine giden Elazığlı Avukat ve siyasetçi Aziz Dinç son dönemlerde Ayder Yaylası ve Uzungöl'de yapılan betonlaşmanın yanlış olduğunu düşünerek konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan'a mektup yazdı.

AV.AZİZ DİNÇ GÜNDEME TAŞIDI,ERDOĞAN TALİMAT VERDİ!
TAKİP ET Google News ile Takip Et

Geçmiş aylarda tatil maksadıyla ailesiyle birlikte Karadeniz gezisine giden Elazığlı Avukat ve siyasetçi Azizi Dinç son dönemlerde  Ayder Yaylası ve Uzungöl’de yapılan betonlaşmanın yanlış olduğunu düşünerek konuyla ilgili olarak Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’a mektup yazdı.Yazdığı mektupta doğal güzellikler bakımından turizm cenneti olan bu yerlerin  betonlaşarak hızla doğa tahribatına neden olduğuna dikkat çekti.Mektubun ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gündemine aldığı konu Türkiye gündeminde  doğa harikası yerlerde betonlaşmanın yanlış bir durum olduğunu ve gerekenin yapılması yönünde talimatlar verilmişti.Karedeniz Bölgesinin haber siteleri ve basın yayın organlarında da geniş yer bulan Av.Aziz Dinç’in Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yazdığı mektup da şu ifadelere yer verildi;

 

Sayın Cumhurbaşkanım;

 

Uzun yıllar sonra Ağustos ayının başında tekrar Karadeniz’i görme imkanım oldu.

 

Karşılaştığım tablo beni ve ailemi hem çok sevindirdi hem de çok üzdü.

 

Sevindiğimiz nokta daha önce o bölgemizdeki ulaşım sorunlarının tamamen halledilmiş olması, dünya standartlarının üzerinde yolların yapılmış olmasıdır. Elazığ’dan Trabzon’a kadar ulaşımdaki rahatlık beni gerçekten gururlandırdı. Bundan ötürü bir vatandaş olarak çok çok teşekkür ediyorum.

 

 

Üzüldüğümüz nokta ise ; dünyanın en güzel yerlerinden birisi olan bu turizm beldelerindeki yanlışlıklar ve olumsuzluklar.

 

Örneğin; Ayder Yaylası ve Uzungöl’de var olan sorunlar oranın tüm güzelliklerini gölgelemiş durumda.

 

-Trafik Problemi: Her iki yerde de insanların rahat hareket etmesini engelleyecek şekilde yaylanın ve gölün her tarafında arabaların park edilmiş olması ve trafiğin akışının engellenmesi.

 

–Temizlik Problemi: Temizlik adına herhangi bir şey göremedik, sadece gölün temizliğini yapan bir sistem gördük. Onun dışında gerek göl de gerek ise yaylada ne temizliğe ne de temizlik görevlilerine rastlamadık. Gölün hemen kenarına konulan çöp kutuları, bunlardan sızan akıntıların göle karışması, gölün etrafındaki yolların tamamen bozulmuş olması, insanların yiyecek ve içecek artıklarını rastgele atmaları gibi ciddi sıkıntılarla karşılaştık. Ayder Yaylasında ise her adım başı yiyecek içecek satan insanların, hiç de hijyenik olmayan ortamdaki ayaküstü büfelerin etrafa verdiği zararlar vs bu sorunlardan sayılabilir. Bunlardan daha önemlisi ise o ortamları kontrol edebilecek ve düzeni sağlayacak bir mekanizmanın olmamasıdır.

 

–Yapılaşma Problemi : Affınıza sığınarak bir benzetme yaparsak kim nereyi bulmuş ise oraya gücü oranında bir bina veya baraka yapmış. Buralarda herhangi bir estetiği ve mimari projesi olmayan, gelişigüzel bir yapılaşma söz konusudur. Gördüğüm kadarı ile büyük oranda bir işgal söz konusu.Büyük ihtimalle de bunların birçoğunun ruhsatı da bulunmamaktadır. AYDER DE DERENİN ÜZERİNE İŞLETMECİ OTEL YAPMIŞ VE BUNUN SONUCUNDA OTELİNİN YAPILAŞMASINA GÖRE DERENİN AKIŞI VE GÜZELLİĞİ TAMAMEN KAYBOLMUŞTUR.

 

Gölün etrafında bulunan LOKANTALARIN ETRAFA YAYDIĞI KOKULAR, DUMANLAR CİDDİ ANLAMDA ORTAMIN DOĞAL YAPISINI BOZMAKTADIR. BU YERLERLE İLGİLİ ÇEVREYE ZARAR VERMEYİ ENGELLEYECEK HERHANGİ BİR ÖNLEMİN ALINMAMIŞ OLDUĞUNU GÖRDÜK.

 

Bu yerleri ziyaret eden yabancı ve yerli insanları rahatsız edecek ve sıkıntıya sokacak , yukarıda arz etmeye çalıştığım sorunların dışında onlarca problem mevcuttur.

 

Bu gezimiz esnasında gördüğümüz bu tablodan ailece ciddi anlamda rahatsız olduğumuzdan dolayı böyle bir dilekçe yazma konusunda karar almıştık.Bu sorunları o yöreye giden tüm insanlarımız çıplak gözle görmektedir.

 

Ülkemiz dünyanın en güzel ülkesidir. Sahip olduğumuz değerlerin yeni nesillere tahrip etmeden, doğal yapısının bozmadan aktarılması için her türlü özeni ve yükümlülüğü gösterme zorunluluğunda olduğumuza inanan bir insanım.

 

Bu konuda Elazığ Sivrice Gölü ile ilgili dilekçeler vermiştim. Bundan olumlu bir sonuç aldım. TBMM Dilekçe Komisyonu Genel Kurulu 20.12.2006 tarih 28 sayılı kararı ile 9995 sayılı dilekçeme istinaden Hazar Gölü ile ilgili bir komisyon çalışması yapıldı. Buradaki sorunlar tek tek tespit edildi. Çözüm konusunda çok cuzi adımlar atıldı.

 

Bu çalışmaya istinaden Karadeniz’de de gördüğümüz problemleri büyüğümüz olarak size ve diğer ilgili kurumlara aktarmayı bir vatandaşlık görevi olarak adlettik.

 

Gerek ülkemiz gerek ise içinde bulunduğumuz coğrafyanın geleceği ve huzuru için Rabbim sizlere sağlıklı ve uzun ömürler nasip eylesin.Saygılarımla''dedi.

 

Yukarıdaki mektubu Sayın Cumhurbaşkanlığına, Başbakanlığa, İçişleri Bakanlığına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, Orman ve Su İşleri Bakanlığına gönderdim.

 

Bu talep ve şikayetlerim hakkında Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, Halkla İlişkiler Başkanlığı 20.09.2017 tarihinde talebimin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarına iletildiği ve tarafıma cevap verileceği bildirildi.

 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Etki Değerlendirmesi, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü 18.10.2017 tarihinde ilgili valiliklere talep ve şikayetlerimi göndererek gerekli çalışmaların yapılması konusunda talimat vermiştir.

 

Orman ve Su İşleri Bakanlığı 12. Bölge Müdürlüğü 23.10.2017 tarihli yazısı ile dilekçemiz konusunda yapılan çalışmaları tarafıma bildirmiştir.

 

Talep ve şikayetlerim konusunda Trabzon Valiliği 19.10.2017 tarihli yazısı ile dilekçem neticesinde gerekli çalışmaların yapıldığı, trafik sorunu ile ilgili tedbirlerin alındığı, kaçak yapılarla ilgili olarak oluşturulan komisyonun tespit yaptığı ve kaçak inşaatların tespit edildiği ve gerekli işlemlerin yapılacağı konusunda tarafıma bilgi vermiştir.

 

Şu anda sahip olduğumuz imkanlar ve değerler atalarımızdan bize miras kalmış olup bizim de bunları koruyarak gelecek nesillere aktarma yükümlülüğü olduğuna inanan bir insanım. Tarihi değerlerimizin günübirlik çıkarlara alet edilmesine karşı olan biri olduğum için bu dilekçeleri verdim.

 

Aynı konuda Elazığ Hazar Gölü ile ilgili başvurum sonucu TBMM DİLEKÇE KOMİSYONU GENEL KURUL KARARI ALDIRDIM. 9995 NOLU DİLEKÇEME İSTİNADEN 20.12.2016 TARİH 28 NOLU KARAR İLE DOĞAL BİR GÖL OLAN HAZAR GÖLÜNDEKİ TÜM SIKINTILARI , KAÇAK VE ÇARPIK YAPILAŞMAYI VE GÖLÜN DOĞAL YAPISINI BOZACAK TÜM SIKINTILARI TESPİT ETTİRDİM. İLGİLİ BAKANLIKLAR BU KARAR DOĞRLTUSUNDA ÇALIŞMALARINA DEVAM ETMEKTEDİR.

 

Bu ülkenin her köşesi bizimdir. Ayder de bizimdir Van Gölü de bizimdir , Efes de bizimdir, Bu ülkenin her karışı da bizimdir. Bize düşen sahip olduklarımızı yaşanabilir şekilde gelecek nesillere aktarmaktır.