İran'ın Başarı Puanı Kaç?

Değerli arkadaşlar bilindiği üzere geçtiğimiz hafta İsrail, Şam’daki konsolosluk binasını vurmuştu. İran ise bu saldırıya karşı misillemesini 13 Nisan gecesi gerçekleştirdi.

Evet, İran, İsrail’e karşı misilleme yaptı.

Bunu ne ile yaptı?

185 tane kamikaze İHA,

36 tane Seyir Füzesi,

140 tane Balistik Füze ile yaptı.

Başarı oranı neydi?

185 Kamikaze İHA’nın hiçbiri ve

36 Seyir Füzesinin hiçbiri İsrail’in topraklarına dahi varamadı.

110 Balistik Füzenin %94’ü ise İsrail tarafından vurularak imha edildi.

Siz şimdi burada İran’a vereceğiniz başarı puanını hesap ededurunuz, ben ise merak ettiğim bir soruyla biraz farklı noktaya geçeyim.

Bugüne kadar İran, İsrail’e karşı hiçbir tepki vermezken neden bu sefer tepki verme gereği hissetti?

Sözde en önemli generali olan Kasım Süleymani’nin öldürülmesine tepki vermeyen, Suriye’de İran Devrim Muhafızlarının öldürülmesine tepki vermeyen, binlerce İran askerinin öldürülmesine dahi sessiz kalan İran, neden bu sefer tepkiyi verdi?

Diğerleri resmi bir saldırı değildi. Kimi Suriye’de gerçekleşmişti, kimi diğer bölgelerde. Bilirsiniz büyükelçilikleri, konsoloslukları hatta toprak bütünlüğü içerisindeki bir gemiyi dahi vurmak savaş sebebidir. Dolayısıyla resmi olarak İran’a bir saldırı söz konusuydu. Böyle bir saldırı sonrasında İran’ın misilleme yapmama ihtimali ise kesinlikle sıfırdı. Dolayısıyla şu sonucu rahatlıkla çıkartabiliriz ki İsrail, İran’ın kendilerine bu tepkiyi vermelerini istedi.

Gazze olayına dünya tepki verirken, yardım görevlilerinin öldürülmesi olayı sıcak bir şekilde gündemdeyken, soykırım iddiası ile koltuğu sallantıda olan Netenyahu’nun gündemi kendi lehine değiştirmesi gerekiyordu.

Tekrar ediyorum.

Amaç kesinlikle İran’ın tepki vermeye zorlandırılması ve mecbur bırakılmasıdır.

İran bu tuzağa düştü mü? Düştü.

İran bu tuzağa düşünce vahşi İsrail, bir anlığına masum ülke pozisyonuna geçti. İki gün boyunca Gazze hiç konuşulmadı, hatta hatırlanmadı bile. O esna konuşulan tek şey, İran’ın İsrail’i nasıl vuracağı yönündeydi.

1.9 milyon insanın açlıkla öldürülmeye çalışıldığı, 35 bin insanın vahşice katledildiği Gazze adeta ikinci plana düştü.

Peki, herkesin iki gün boyunca konuştuğu İran ne yapacaktı? Biri çıkıp bu soruya cevap verebilir mi?

İran donanması Hürmüz boğazını geçip, ardından Kızıldeniz’i aşarak, oradan da Akdeniz’e varıp İsrail’i mi vuracaktı?

Var mı böyle bir donanması?

Ya da Hava Kuvvetlerini Irak ve Suriye üzerinden geçirip saldırı mı yapacaktı?

İki sorunun cevabını aklı yerinde olan herkes rahatlıkla cevaplayabilir.

İran’ın yapabileceği tek şey zaten balistik füze atmaktı.

Onun dışında İran’ın İsrail’i vurma şansı yok.

Hem menzil olarak yok, hem teknik olarak yok hem de teknolojik olarak yok.

Peki, tüm ülkeye 72 saat boyunca ne izlettirildi?

“İran, İsrail’i tarihten silebilecek mi?” Evet, bir nevi bu izlettirildi.

Sadece bu senaryoda bir ilk olarak şu söylenebilir. Neticede İran’ın da hakkını yemememiz gerek,

“İran ilk defa kendi topraklarından İsrail topraklarını vurdu.”

 Evet, sadece bu söylenebilir. Bunun dışında hiçbir başarıdan söz edilemez.

Kendi halkına motivasyon vermişlerdir. İslami çevreyi sanal bir şekilde cesaretlendirmişlerdir. Hizbullah’a moral aşılamışlardır gibi gibi göz boyamaların dışında hiçbir başarı söz konusu dahi değildir.

Ve soruyorum.

Biri de çıkıp şu sorulara “evet” cevabını versin. Verebiliyorsa?

“İran’ın yaptığı bir şeyi değiştirdi mi?”

“Gazze’ye faydası oldu mu?”

“Gazze’deki kötü olayları değiştirebildi mi?”

“Gazze’deki vahşet Gazze’nin lehine dönmüş oldu mu?”

“İsrail yenildi mi?”

“Gazze halkı soykırımdan kurtuldu mu?”

Bu sorulardan sadece birine bile her kim olursa olsun, en aydını, en zekisi, en bilgilisi dâhil olmak üzere kalkıp “evet” cevabını veriyorsa bilsin ki halkın, toplumun ve milletin aklıyla alay ediyordur.