Tarihte Kadın Kimliği ve Osmanlı İzleri
Tuba Rahmet Ekinci
Haber Ayrıntı gazetesinin değerli okurlarına en içten selamlarımla merhaba diyorum.
Geçen hafta "Kadın Tarihte ve Toplumda Nasıl Bir Kimlik Bulmuştur?" başlıklı yazımızda, bu önemli soruyu genel hatlarıyla ele almıştık. Bu hafta, o yazının devamı niteliğinde, o “kimliği” kendi tarihimizde, çok değerli bir kaynakla araştırmak istedim.
Bahsettiğim eser, "Osmanlı Topraklarında Kadın Olmak" isimli kitap. Eserin yazarı ise Fırat Üniversitesi Tarih Bölümü hocalarımızdan Dr. Hacer Yılmaz.
Hocamız, bu titiz çalışmasında, popüler kültürün ve Batılı bakış açısının bize dayattığı “saraylara hapsolmuş, pasif” kadın imgesini belgelerle yıkarak bir kenara koyuyor. Kitap, özellikle 1789-1850 gibi kritik bir döneme odaklanarak, yani Fransız Devrimi’nin getirdiği hak arayışları ile Tanzimat Fermanı’nın modernleşme adımları arasındaki o altmış yıllık sürece ışık tutuyor.
Kitabın en güçlü yanı, sadece seyyahların gözlemlerine değil, doğrudan arşiv belgelerine ve mahkeme kayıtlarına (kadı sicillerine) inmesi. İşte bu belgeler bize, o dönemde Osmanlı kadınının, popüler kanının aksine, pek çok konuda Avrupalı hemcinslerinden daha ileri hukuki haklara sahip olduğunu gösteriyor. Miras, mülkiyet edinme, boşanma ve evlilik gibi konularda kadının ne kadar aktif bir “özne” olduğunu kanıtlarıyla ortaya koyuyor.
Dr. Hacer Yılmaz hocamız, "Suç ve Ceza Bağlamında Kadın" gibi bölümlerde, haksızlığa uğradığında hakkını arayan, şikâyetçi olan, mahkemelerde sesini duyuran ve hatta suç işlediğinde yargılanan bir kadın profilini bizlere sunuyor. Yani kitap, saraylı, şehirli, köylü, Müslüman veya gayrimüslim demeden, toplumun her katmanındaki kadının gerçek hikâyesini anlatıyor.
Geçen hafta sorduğumuz “Kadın tarihte nasıl bir kimlik bulmuştu?” sorusunun en net cevaplarından biri işte bu arşiv belgelerinde yatıyor. Kadın, tarihin tam da merkezindeydi. Sadece evinde değil, sokakta, mahkemede, tarlada ve vakıflar aracılığıyla ekonomik hayattaydı.
Kıymetli hocamızın titiz akademik yaklaşımı, bu eserin her satırına sinmiş. Bilimsel bir çalışmayı bu kadar akıcı ve anlaşılır bir dille okura sunmak gerçekten önemli bir başarı. Tarihimizi kalıp yargılardan kurtularak, belgelerin ışığında yeniden okumak isteyen herkese, Dr. Hacer Yılmaz’ın bu değerli çalışmasını içtenlikle tavsiye ediyorum.
Haftaya yeni bir konuda buluşmak dileğiyle, sevgiyle kalın.