Serkan GÜRTÜRK

OLMADI YAR!..

Serkan GÜRTÜRK

Sezen Aksu’nun sevdiğim şarkılarındandır “olmadı yar” parçası. Şarkıyı güzel yapan belki de sözleridir.

Şöyle seslenir Sezen parçasında bizlere..

“Yetinmeyi bilir misin

Sana verdiği kadarıyla hayatın?

Hoş bilsen de bilmesen de

Yara bere içinde bu yollardan geçeceksin

Kazanmayı isterdim, kaybetmeyi değil ama

Olmadı yâr

Kendini kayırıyor her insan önce

Bu yüzden aşka kıyar

Kazanmayı isterdim, kaybetmeyi değil ama

Olmadı yâr…”

İnsanoğlu işte… Dahasını, dahasını isteriz de içine gark olduğumuz güzellikleri ve nimetleri görmezden geliriz ne hikmetse. Bulunduğumuz konum ve şartların şahsımıza, kurumumuza ve şehrine yansıyacak avantajların mutluluğu ve gönül huzuru ile yetinmek yerine gözümüzü her daim maveraya dikeriz…

Yaptığımız bazı eylemler keşke sadece bizim hayatımızla sınırlı kalsa. Bazen öyle adımlar atar ya da atılması gereken adımlardan sarf-ı nazar ederiz ki bu durum da halkın önüne konulan büyük engel ve olumsuzluklar olarak yansır.

Konuya gelelim. Malum şehrin uzun süreden beri her platformda tartışılan ve üzerinde bilimsel ya da tecrübi görüşler ortaya konan imar planımız belediye meclisinde görüşülerek oy çokluğu ile kabul edilerek onaylandı.

Bir aylık askı süresi, 15 gün de itirazların görüşülüp karara bağlanmasının ardından 45 gün sonra yeni imar planımız kesinlik kazanacak ve inşaat yapmayı bekleyen binlerce hemşerimizin de önü açılmış olacak.

Bir gazeteci olarak keşke belediye meclis toplantılarına katılarak görüşmeleri izleyebilseydim. Ancak hem pandemi süreci hem de ramazan iklimi buna engel oldu ve görüşmeleri yerel televizyonlarımızın ekranlarına yansıyacak kadar takip edebildim.

İmar görüşmeleri esnasında Başkan Şahin Şerifoğulları’nın; net, ne yaptığını bilen ve neyi hedeflediğinden çok emin ve rahat tavrını gördüm.

İmar planının ertelenmesi talepleri ile plana itiraz eden meclis üyelerine verdiği cevaplarla ortaya konan ve başından sonuna şeffaflık ve adalet yüklü imar planına ne kadar güvendiğini ve arkasında durduğunu gördüm.

Başkan Şerifoğulları’nın plana yapılan eleştirilere karşı verdiği cevapların içten ve samimi olması, hem plana olan güvenden kaynaklı gönül huzurunun hem de plana hiçbir güç, hiçbir yanal unsurun müdahil ve etkili olmadığının özgüveninin net yansımasını gördüm.

Oysa Başkan Şerifoğulları’nın da ifade ettiği gibi her şey çok şeffaf bir zeminde gelişmiş ve uzun tartışmaların ardından ete kemiğe bürünmüş ve vaktin vacibi olarak, şehrin tıkanan inşaat sektörü ve dolayısıyla ekonomisinin canlanması için bir an önce görüşülüp kabul edilmesi gereken hayati bir mesele idi.

İmar kanunları şehrin gelişim anayasasıdır ama değişmez metin ve krokiler de değildir. Görülen lüzum üzerine önümüzdeki süreçlerde de değişme ve rehabilite ve revize etme imkânları vardır. Kaldı ki bu konuda da Başkan Şerifoğulları şehir tarihinde bir ilke daha imza atarak, yasanın kendisine verdiği imar plan notlarını değişme yetkisini de kullanmayacağını ve bu yetkisini belediye meclisine devrettiğini açıklamıştı.

Şimdi bu kadar aleni, bu kadar şeffaf, bu kadar katılımcı, her bir meclis üyesi tekrar tekrar aranarak “katılın, öneri ve eleştirilerinizi sunun ki yanlış yapmayalım” gibi hiçbir komplekse kapılmadan ortak aklı önceleyen bir planı, bilimsel verilerle eleştirmek yerine “haberimiz yoktu” gerekçesiyle sabote etmeye çalışmak çok doğru bir davranış olmasa gerek.

Bu plan Başkan Şerifoğulları’nın şahsi planı değil, şehrin planıdır ve şartlar gereği bir an önce kabul edilip sahaya yansıtılması gereken hayati bir meseledir.

Buna karşı olmak ve ket vurmaya çalışmanın ardında arkaik bir düşünce yoksa ki olmaması lazım gelir, tam anlamıyla şehrin aklıyla alay etmektir.

Elazığ’a her platformda katkı sunmak ve bu konuda her birimiz kendi görev ve sorumluluğumuzun hakkını vermek yerine yapılanlara engel olmak çok da uygun olmadı.

Elazığ, ağacın suya olan ihtiyacı gibi acilen imar planına ihtiyaç duymakta. İmarsızlık; rotasızlık, belirsizlik ve zaman kaybı demektir. 24 Ocak’ta sonra şehrin en önemli meselesi konut ise bunun da birinci şartı imar planıdır.

Her türlü riski alarak, sırf şehri ve şehrinin insanının geleceği adına alabildiğine şeffaf, adil ve katılımcı özellik taşıyan yeni imar planına güvenen, her türlü engelleme ve erteleme taleplerine itibar etmeyip kendine ve halkına güvenerek bunu cesurca savunan Başkan Şerifoğulları’na teşekkür etmek varken, bu tavır niye ki… Niye ola ki?...

Ne diyordu Sezen; “Olmadı yar”

Yorumlar 1
AHMET 14 Mayıs 2020 20:51

NAMIK ÇİTÇİ CADDESİ NAİLBEY 10 KAT ABDULLAHPŞA 6 KAT OLMADI VE BAŞKANIN TAVRI HİÇ HOŞ DEĞİLDİ

Yazarın Diğer Yazıları