İlimizin son yıllarının problemi olarak günümüze taşınan Çimento Fabrikası, yeniden ve güçlü bir şekilde bir kez daha gündemde.
Çevreye ve bölge mahallelere verdiği zararla birlikte, şehrin gelişiminin önünde önemli bir engel olarak görülen Çimento Fabrikası’nın şehir dışına taşınması yönündeki görüş yeniden yüksek sesle dile getirildi.
Aslında konuyu sürekli gündemde ve sıcak tutan isim, MHP Milletvekili Semih Işıkver… Kendisi zaman zaman paylaştığı fotoğraflarla fabrikanın şehre verdiği zararı görsel olarak da gözler önüne sermekte ve bu manzaranın artık son bulması gerektiğini dile getirmekte.
Bu çağrıya, başta AK Parti milletvekilleri olmak üzere tüm STK’lar ve şehir halkı destek vermekte; sorunun çözümü noktasında gayret gösterilmesi hususunda bir ittifak oluşmuştu.
Bu amaçla tüm milletvekillerimiz konuyla ilgili bakanlıklarla görüşmeler yaparak, çözüm noktasında formül arayışlarını sürdürdüler.
Ancak bu görüşmelerden somut bir sonuç çıkmayınca, MHP Milletvekili Semih Işıkver, Cumhur İttifakı’nın genel ruhuna zarar vermeden; yerel konularda şehrin sorunlarını cesurca gündeme getirme geleneğini sürdürerek konuyu bir kez daha kamuoyunun dikkatine sundu.
Cuma günü saat 20.23’te yeni bir açıklama yapacaklarını belirterek kamuoyunu bilgilendiren Işıkver’e destek olan kesimlerin derdi elbette siyaset değil. Bu destek; şehri zehirleyen bir fabrikanın şehir dışına taşınması gibi, hem insani hem de çevresel bir taleptir.
Bu konuyu, bir siyasi parti ya da milletvekilinin şahsi ve tekil talebi gibi algılamadan; çözüm noktasında ortak bir eylem planı geliştirmek yerine, yapılan açıklamaları salt siyasi bir söylem olarak değerlendirmek çok da doğru değildir.
Bizler de biliyor ve yıllardır yaşadıklarımızdan da görüyoruz ki; Çimento Fabrikası’nın il dışına taşınması, “Hadi taşınsın” denince olacak bir şey değil. Öncelikle fabrikanın nereye taşınacağı ve bunun hangi şartlarda yapılacağına dair bir zemin ve iletişim süreci başlatılmış değil.
Olayı sadece siyasi cephede dile getirip, tarafların da bulunduğu bir masada görüşmemek; sonuç yerine süreci canlı tutmaya yönelik fasit bir daire içinde kalmış bir adım olarak değerlendirilebilir.
Sorunun çözümünde etkili olacak tarafları yok sayarak bu mesele çözülemez. Keşke bir siyasetçimiz çıksa ve “İlgili taraflarla bir çözüm masası kuralım ve konuyu değerlendirelim” dese...
Bu adım atılmadığı sürece, konu; çözüm üretilememekten bıkkın hale gelmiş siyasetimizin gündemine temcit pilavı gibi gelmeye ve birkaç gün konuşulup ardından unutulmaya mahkûm olacaktır.
Evet, biz gazeteciler de merak ediyoruz:
Nedir Çimento Fabrikası’nın taşınması konusundaki son durum?
Biri bizi aydınlatsın, lütfen...