Serkan GÜRTÜRK

Magazinel Kaymakam!

Serkan GÜRTÜRK

Son günlerde Elazığlı bir mülkî idarecinin ulusal basında haberlere konu olduğunu okuyoruz.

Fırat Üniversitesi’nden mezun olup da kaymakam olan iki kaymakamdan biri olmasının yanında Samsun'un Ladik ilçesine kaymakam olarak atanan Elazığlı Tuğçe Orhan, hizmetleri ve örnek projeleriyle değil; güzelliği ve zarafetiyle sosyal medya ve yaygın basında gündem olmaya devam ediyor.

Elbette ki Elazığlı bir idareci, kaymakam, vali ya da üst düzey bir yöneticiden gurur duyarız. Şehrimizin bağrından çıkıp önemli mevkilere kadar yükselen her bir hemşerimiz bizler için iftihar vesilesidir.

Ancak bu yeterli değildir ve olmamalıdır. Bizler öyle idareci ve yöneticiler olmasını isteriz ki, sadece güzelliği ve zarafetiyle değil; hizmetleriyle de ses getirsin ve örnek olsun.

Oldum olası “Hemşehrimize Önemli Görev” haberlerinden haz etmeyiz. Şahsen biz, önemli bir göreve hemşerimizin atanmasından ziyade; önemli bir göreve atanan hemşerimizin hangi hizmetleriyle öne çıkıp çıkmadığına bakarız.

Zira biliriz ki makamlar insanları değil, insanlar yaptıkları hizmetlerle makamları yüceltir. Bir hemşerimiz çok önemli görevlerde bulunup hizmetleriyle göz dolduramıyorsa, dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla diğerlerinden farklı olmuyorsa bizler için Elazığlı olmasından öte bir anlam ve değeri yoktur.

Nice bürokrat gördük ki yüzlerce Elazığlıya aş ve iş olmuş; nice bakan yardımcıları gördük ki şehre hiçbir katkısı ve artısı olmamıştır.

Geçmişten bugüne baktığımızda bakanlık görevlerinde bulunan Ali Rıza Septioğlu, Mehmet Ağar ve Ahmet Cemil Tunç, kısa süren bakanlık görevlerinde Elazığ’a ve Elazığlıya önemli hizmetlerde bulunmuşlardır.

Binlerce hemşerimizin işe yerleşmesini, polis ya da kamuda memur olmalarını sağlamışlardır. Yine dönemin şartlarında ilimize yeni fabrika ve yatırımların gelmesine öncülük etmişlerdir.

Zülfü Demirbağ, İBB’de Yol Bakım ve Onarım Şube Müdürlüğü görevinde yüzlerce Elazığlıyı işe almakla kalmamış, İstanbul’da üniversite okuyan binlerce öğrencimize burs vermiştir.

Bunların dışında önemli görevlere gelen yüzlerce Elazığlı isim oldu ama hiçbirinden ilimiz ve hemşerilerimize yönelik dişe dokunur bir hizmet göremedik.

Yıllarca İstanbul Milli Eğitim İl Müdürlüğü’nü yapan Ömer Balıbey Ağabeyimiz, zengin bir iş insanı olmasına rağmen doğup büyüdüğü Aksaray Mahallesi’ne bir anaokulu bile yaptıramadı.

Nice bakan yardımcıları bulundukları bakanlıkların yatırım ve imkânlarını şehre taşıyamadı. Nice genel müdürler, bayramlarda ilimizi ziyaretten öte bir değer oluşturamadı.

Makamlarında hemşerilerini ağırlayan, çay ikram edip bir resimle bunu sosyal medya hesaplarında paylaşan üst düzey yöneticilerimiz bunu bile şehrine hizmet sayıyorsa buna diyeceğimiz bir şey yok. Ancak biz isteriz ve bekleriz ki o makamlar, insanlığa ve Elazığ’a hizmete dönüşsün.

Ladik Kaymakamı hemşerimiz keşke zarafeti ve güzelliğiyle değil de örnek hizmetleri ve projeleriyle haber olsaydı. Keşke Kaymakam hemşerimiz magazinel bir haberin konusu ve öznesi değil; hizmetin kahramanı olsaydı.

Kaymakam hemşerimizin bu şekilde gündeme gelmesinde kendi dahli var mı, ya da bu şekilde öne çıkmasından memnun mu, rahatsız mı bilmiyoruz.

Ama Kaymakam Hanım’dan birer hemşerileri olarak göğsümüzü kabartacak hizmet ve eserler bekliyoruz!

Yazarın Diğer Yazıları