Serkan GÜRTÜRK

Bunlar mı Yönetecek ?

Serkan GÜRTÜRK

Haziran 2023 seçimlerine dolu dizgin yaklaşıyoruz. Her seçim elbette önemlidir lakin bu seçimler çok çok daha önemli ve özellikli.
Seçimler; ekonomi, göçmen politikaları, terör ve milli sanayi hamleleri merkezinde yürüyecek.
Muhalefetin en büyük silahı ekonomi, enflasyon, israf ve usulsüzlükler.
İktidarın öne çıkardıkları ise bugünlerde zor bir süreçten geçmemize rağmen, doğalgaz, petrol, mavi vatan, terörün bitirilmesi, milli savunma sanayindeki gelişmeler ve her şeyden önemlisi de dünyada artık sözü dinlenen ve ne yaptığına, nasıl hareket edeceğine kulak ve dikkat kesilen bir Türkiye konumuna geldiğimiz.
Bir tarafta, yapamadınız gidin” diyen bir muhalefet, diğer tarafta ortaya vizyon ve gelecek tasavvur koyan ve bu hedeflere ulaşmak için gayret gösteren bir iktidar.
Sandığa giden seçmenler elbette cebini, mutfağını ve düşen gelir kaybını düşünecek ve oyunun rengini belli edecek. Yaşadığı sorunlar karşılığı tepkisi belki de sandığa yansıtacak ve oyunu kullanacak.
Kullandığı oy yüreğini soğutacak, birilerine ders verecek ve belki de o gün rahat uyuyacak. Ya sonra?...
Sonrasına dair bir senaryo şöyle özetlenebilir. Bir an bugünkü Türkiye’nin uğraştığı iç ve dış sorunları, üzerinde çalıştığı her biri diğer dünya ülkelerinin kıskançlıklarına sebep olan millî projeleri, halka bakış açıları konusunda muhalefetin iş başında olduğunu düşünelim. Kendileri kabul etmese de HDP’nin aleni bir şekilde yönetimde bulunmakla kalmayıp Bakanlık istediği 6’lı masalının iktidarını düşünelim.
Her biri farklı telden çalan benzemelerin birinin ak dediğine birinin kara deme ihtimali yüksek olan, tek birleştikleri nokta Erdoğan’ı yıkmak olan bu yamalı bohçadan ne hayır gelir ki bu ülkeye ve insanlarımıza.
Hayır, hayır, kara bir tablo çizmiyoruz. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ikinci turda Millet İttifakının adayına oy vereceklerini açıklayan Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce bile bakın ne söylemişti. “evet, millet ittifakı olarak belki iktidara geleceksiniz. Ancak anlaşamadığınız ve ülkeyi yönetemediğiniz, sorulara çözüm bulamadığınız için bizzat kendiniz iktidarınızın 11. ayında erken seçim kararı almak zorunda kalacaksınız”
Bunu, millet ittifakı adayına oy vereceğini açıklayan bir siyasetçi söylüyorsa, ülkenin nasıl bir kaosa itileceğini varın siz düşünün.
Kılıçdaroğlu he ne kadar bugünlerde “helalleşme” adı altında sağ seçmenlere de mavi boncuk dağıtsa da şarkıcı Gülşen konusundaki açıklamaları ile bunun ne kadar samimi olduğu görüldü.
Bu yazımızla iktidara ya da Ak Parti’ye yeniden bir destek verilmeli gibi bir tezi savunmuyoruz. Ancak bir tehlikeye dikkat çekiyoruz.
Ak Parti’nin yığınla hatası, eksiği ve yanlışı var. Bunları düzeltme konunda da bir irade olduğunu son günlerde izliyoruz. 
Tabanı yeniden kazanma konusunda bir gayretleri var. Ancak bunlar yeterli değil. Halktan kopuk bir siyaset yapıldığı takdirde vatandaş Ak Parti’ye de sandıkta gerekli cevabı verir.
Bizler, olaylara siyasi pencere yerine dünyadaki konum ve durumumuz penceresinden bakılmasının faydalı olacağını ifade ediyoruz. Zira hırsla kalkıp inatla vereceğimiz bir oy belki iktidarı düşürür ama bizleri de perişan edebilir!

Yazarın Diğer Yazıları