Dostluklar vardır hep ebedi kalır.Dostluklar vardır dostun adı dahi geçse size huzur verir,dostluklar vardır kardeşten daha öte sıcak ve candandır size.
Uzun yıllar önce medya vadisinde yolumuzun kesiştiği Arif Çakmak ağabeyimizle ilişkimiz hep en üst sevgi ve saygı temelinde oldu.
Bizlere meslekte iyi bir rehber ve örnek olmakla kalmadı, bizleri de sürekli iyiye ve doğruya yöneltti. FHGC Başkanlığı görevine talip olmamızı tavsiye etmekle kalmadı,yoğun bir şekilde destekler verdi.
Başkanlık görevimiz sonrasında da öneri, teklif ve hatta zaman zaman yapıcı eleştirileri ile bizlere yön verdi,önder oldu.
İlk kez kurduğu ve şehirde önemli bir marka değere ulaşan “haberayrıntı” haber sitesinin isim hakkını bizlere vermesi,bizler adına asla unutulmayacak bir ağabeylik örneği oldu.
Arif Ağabey, mesleğini en güzel bir şekilde ifa ederken mesleğe yeni girmiş gençlerin yetişmesine de ciddi emek verdi.
Gazetecilerin toplumsal görevine dikkat çekerek hep vicdan vurgusu yaptı ve kalemlerin hakkı yazması yönünde telkinlerde bulundu.
Ona göre mesleği kutsal yapan mazlumların sesi, toplumun vicdanı olmaktı. Nerede kanayan bir yara, bacası tütmeyen, ocağı kaynamayan bir yuvadan haberi olsa Arif Ağabey oradaydı.
Yeryüzünde nerede bir zulüm yaşansa biz ilk Arif ağabeyden öğrenir ondan duyardık. Türk ve İslam coğrafyalarında uygulanan zulüm ve işkenceleri ilk o duyururdu halkımıza. Duyurmakla kalmaz bu coğrafyalara nasıl el uzatır, nasıl ses ve nefes olur, nasıl destek oluruzun derdine düşerdi.
Çeçenistan’ı,Bosna Hersek’i Uygur Türklerini asla unutmaz, İsrail’in en şiddetli bir şekilde Gazze’ye saldırdığı günlerde her haber aralığında o sahneleri ekrana getirerek dünyanın bu katliama dikkatini çekmeye çalışırdı.
Arif ağabey, devletin en tepe idarecileri, bakanları, milletvekilleri, üst düzey bürokratlarıyla olan samimi ilişkisine karşın yakın dostları ve halktan insanlarla olan diyaloğu da bizlere örnek teşkil edecek nitelikteydi.
Kendisinden hem gazetecilik, hem dostluk, hem dürüstlük hem de insanlık dersi aldığımız Arif Çakmak ağabeyimizi ne yazık ki çok genç yaşta kaybettik.Hayatının en verimli çağında, daha çok güzel işler başaracağı ve topluma, şehrine, ülkesine ve insanlığa önemli katkılar sağlayacağı bir dönemde ne yazık ki ayrıldı aramızdan.
Bazı insanların bu dünyadan göçse bile ölmediğini, eserleri, fikirleri ve şahsiyetleri ile yaşadığına şahidiz. Arif Çakmak da önden giden erken kayan ancak asla unutulmayacak yıldızlardan oldu.
Meslek büyüğümüz olmakla birlikte kendisinden çok şeyler öğrendiğimiz ve hayatımız boyunca da rehberimiz olacak Arif Çakmak ağabeyimizin cenaze töreninde de gördük ki tüm şehrin hatta ülke insanının dahi gönlüne taht kurmuş bir isimdi Hakk'a uğurlanan.
Şehrimiz ve meslektaşlarımız O’na karşı son görevini hakkıyla yaptı ve yoğun bir katılımla ebedi istirahatgahına uğurladı.
Rabbim başta eşi Tuna Hanım'a, evlatları Yahya ve Şamil kardeşlerimize, anne babasına, ailesine ve camiamıza sabırlar versin.Mekanı cennet olsun inşallah.Şehrimizin başı sağ olsun. Duam o dur ki Arif Ağabeyimizin mesleki emanetini taşımayı ve onun yolunda gitmeyi de tüm meslektaşlarımıza Allah nasip eylesin.