Geçtiğimiz Cuma günü bu köşemizde, AK Parti İl Başkanı Şerafettin Yıldırım’a evladı üzerinden birilerinin operasyon çektiğini, Yıldırım’ın bunu hak etmediğini yazmış ve bu tür şantajcı çetelerin hayatın her alanında var olduğunu, temizlenmesi gerektiğini dile getirmiştik.
Bu yazımızın yayınlanmasından sonra Şerafettin Yıldırım, AK Parti İl Başkanlığı’ndan istifa ettiğini sosyal medya hesabından paylaşmıştı.
Elbette bu istifanın tek sebebi, evladı üzerinden yapılan tehdit ve şantaj değildi. Elazığ ile birlikte 8 il başkanının görevden alınması karşısında yapılan farklı yorumların önüne geçmek amacıyla AK Parti Genel Merkezi bir açıklama yapma gereği duymuş ve bu istifaları, “Beklediğimiz ve özlediğimiz çalışma performansı ve başarısını veremediler” cümlesiyle gerekçelendirmişti.
Genel merkezin yaptığı bu açıklama bir yönüyle elbette doğruydu ve geçerli bir sebepti. Çünkü AK Parti teşkilatları son yıllarda aynı isimlerin, aynı yüzlerin ve aynı dedikoduların kol gezdiği bir mekân haline gelmişti.
Yine AK Parti yönetim kurulu üyelerinin şahsi çıkar peşinde koşmaları, bu unvanlarını kötüye kullanıp iş takipçiliği yapmaları, gayriahlaki davranış ve ilişkilerin sıkça kamuoyunda isimler zikredilerek ayyuka çıkması, teşkilatları yozlaştırmıştı.
AK Parti’nin kuruluş ilkeleri ile Erdoğan’ın kurmak istediği teşkilat yapısına uymayan bu kötü yapı ve imaj, tüm ülke genelinde arz-ı endam edince görevden almalar da kaçınılmaz hale gelmişti.
AK Parti Genel Merkezi, sütten ağzı yandığı için bugünden sonra yoğurdu üfleyerek yeme gibi bir hassasiyet ve titizlik içinde olacak.
Ve yine il başkanı, milletvekili ve belediye başkanı adayları için öneride bulunan her bir isim, “referans” olarak not edilip aykırı veya mahcup olunan bir konuda ilk hesap sorulan kişi olacak. Bu açıdan artık kimse, ehil ve liyakatli olmasa da en yakın arkadaşı, iş ortağı ya da yumuşak halkası olduğu için istediği gibi kullanacağı zayıf karakterli isimleri bu görev ve makamlara öneremeyecek.
AK Parti Elazığ İl Başkanlığı belirleme sürecinin de bu hassasiyetlerle yürütüleceğine dair genel bir kanaat var. Şunu da dile getirmek lazım ki şu an için AK Parti Elazığ İl Başkanlığı için adı geçenlerden birkaç isim hariç, diğerleri bu kriterlere uyan; teşkilatçılığı ve dirayeti ile temayüz edip öne çıkmış, bugüne kadar herhangi bir şaibesi olmamış, görev verildiğinde de birilerinin değil sadece Erdoğan’ın adamı olacak kişilerden oluşuyor.
Bakalım bu kriterlere ne kadar uyulacak ve AK Parti’nin sürekli oy kaybettiği bu kritik süreçte, yine çok önemli bir görev olan Elazığ AK Parti İl Başkanlığı kime emanet edilecek?
