Oya Orhan

Cumhuriyet! Yüzyıllık Miras

Oya Orhan

Parla Ay Yıldızım,  ışık saç kırmızı beyazım. Geçmişden  geleceğe yüzyıllık bir adım,  yüzyıllık miras. Nasıl sahip cıkmalıyız?  Özgür ve bağımsız  bir millete. Yürekleri ellerinde, savaşları kazanan Cumhuriyet sevdalıları. Kağnısında mermi  taşıyan anneler, Nene Hatunlar. Sahi,  nasıl kazanıldı? Vatanmızı, azim ve inançla; memleketin her karışını, yürekleri bir meşale misali savundular.   Onuncu yıl, yüzüncü yıl ve  binlerce yıl geçse de onurla  savunacağız.

"Az zamanda çok ve büyük işler yaptık. Bu işlerin en büyüğü, temeli Türk kahramanlığı ve yüksek Türk kültürü olan Türkiye Cumhuriyeti'dir."
Onuncu Yıl Nutkunda böyle bahsetmişti  Atamiz. "Ey Türk gençliği birinci vazifen." Diyerek, nutukda gençlere sesleniyordu. Cumhuriyet  ilan ediliyor;  çocuklara bayram, gençlere bayram. Ne mutlu Bize. Ne çabuk bir çırpıda yazılıyor bu kelimeler...  İçimize işleyen o savaş  soğuğunu nasıl anlatabilirim şimdi ben? oturduğum yerden.  Savaşlar, uykusuz geceler... Paltosu  üzerinde  yarı uyanık... Vatan nöbetindeydi.  Nasıl da  üşüdü Sarı Zeybegimiz. Halkını sırtına almıştı O, üşümezdi.  Ne de kağnısıyla mermi taşıyan kahraman annelerimiz. Ne de ben... Üşümek  bu vatan uğruna. Üşümek az kalırdı,  yüreklere kadar işleyen soğuktu bu. Vatan, bayrak  uğruna  savaşanların haklarını  nasıl ödeyecektik?  Canla başla mücadele eden insanlara, yürekleri ellerinde cephelerde vatan uğruna canlarını feda edenlere..
Bir güneş gibi parlayacak ve doğacak  Cumhuriyet.  Parla Ay Yıldızım,  Parla Bayrağım,  Parla Cumhuriyetim. 
Cumhuriyet ne demekti?  Okulda şiirlerini ezberleyip, resimlerini yaptığım...  Okul sırasında oturmaktı, özgürce kız çocuklarının okutulmasıydı, kadınların da  yönetici  olabilmesiydi. Eşit haklara sahip olmaktı cumhuriyet.
Atam:
"Bağımsızlık benim karakterimdir." Derken ne çok haklıydın. "Beni Türk hekimlerine emanet ediniz. " Dediğinde de . "Yurtta Sulh Cihanda Sulh."  Dediğinde de bir tek kendi memleketini değil diğer ülkeleri de düşündün  Atam. Tüm dünya çocuklarına bayram hediye ederken ne de evrensel düşünmüştün.  Halkına inanmış bir önderin, hayat felsefesiydi bunlar. Kalem, kağıt elimde,  ilk hecem de Atam, yazarken ne mutlu olmuştum. Onun fikirlerini  anlamak içindi bu telaşım, Cumhuriyetin altmışıncı  yılında okumayı, yazmayı öğrenmiştim. Neler birikmişti zihnimde;  babamın vatan, millet, bayrak seygisiyle büyüttüğü çocuktum ben. Çünkü: Biz Samsun'a çıkışla başlayıp Cumhuriyet ile sonuçlanan, bir devre tanıklık etmiş  milletin çocuklarıyız.
"Çıktık açık alınla on yılda her savaştan,
On yılda onbeş milyon genç yarattık her yaştan."
Onuncu Yıl Marşını söylerken gururla,  Cumhuriyet çocuklarıydık!  Şimdi özgürsek; kadınların okumasına engel yoksa;  kadınlar da yönetici olabiliyorsa;  her alanda söz hakkına sahipse;  çiftçisi, işçisi ülke kalkınmasi için elini taşın altına koymuşsa;   bu milletin sırtı yere gelmez.

İyi ki Cumhuriyetim var.
İyi ki Cumhuriyet Çocuğuyum.
İyi ki Cumhuriyet Kadınıyım.
Nice Kutlu Bayramlara...

Yazarın Diğer Yazıları