
Deprem ve Deprem Uzmanları…
Galip Önlü
Değerli arkadaşlar her şeyden önce İstanbul Depremini yaşayan tüm vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi sunar, ülkemizin daha büyük bela ve afetlerden uzak olmasını ümit ederim.
Bugün depremden çok deprem uzmanlarına değinmek, onların ayrılıkçı ve sözde kesin konuşmalarına yer vermek istiyorum.
Bilindiği üzere “İstanbul boşaltılsın” adı altında algı oluşturulmaya çalışılıyor.
Peki Deprem Uzmanları neden farklı farklı şeyler söyleyip duruyor?
Neden kaos yaratırcasına yapılan açıklamalar ana akım medyada bu denli geniş yer buluyor?
Celal Şengör Bey’den başlayayım.
Dönüp bakın kendisi, 2000 yılından bu yana yaptığı bütün açıklamalarda 5-10 yıl içerisinde İstanbul diye bir yer kalmayacak deyip durmuş.
2010 yılında söyledikleri çıkmayınca bu sefer 3 yıl ekleyerek 8 üzerinde deprem olacağını, İstanbul’un yerle bir olacağını anlatıp durmuş.
Celal Bey, siz ayrıca bir öğretim görevlisisiniz.
Toplum psikolojisiniz bilmeniz ve göz önünde bulundurmanız gerekir.
Bakıyorum söylemlerinize, sadece şu dört başlık var.
-İstanbul yıkılacak
-İstanbul yerle bir olacak
-İstanbul kana bulanacak
-İstanbul’u boşaltın
Başka hiçbir şey yok…
Fatih Altaylı gibi büyük bir gazetecinin çoğu zaman bu şahsı davet etmesi ile buna benzer söylemlerin her defasında izleyicilere aktarılmasını sağlaması oldukça üzücüdür. Şaşırtıcıdır.
Naci Görür’e gelecek olursak esasında kendisi bilgin bir insan.
Keza Maraş Depremi için söylemleri yerini bulmuştu.
Lakin Naci Görür ’ün açıklamaları da son zamanlar da değişmeye başladı.
Bir yandan takip etmek istiyorum, bir yandan istemiyorum.
Bir yandan üst seviye görüyorum, bir yandan görmüyorum.
Naci Görür ile ilgili adeta ikilem içerisindeyim.
Gelelim Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki’ye…
Deprem sonrası bir açıklama yaptı ve bu gece çok büyük bir deprem beklediğini söyledi.
O gece birçok kişi evlerine girmeye çekindi. Hiçbir şey de olmadı.
Normal açıdan böyle bir açıklama suçtur.
Değerli arkadaşlar, Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki ile ben iki yıl önce konuştum ve hatta bir de röportaj yaptık.
Lakin şuan bakıyorum da pişmanlık duyuyorum.
Japonya’dan taşınıp İstanbul’a yerleşiyorsun.
Ev aldığın yerde, insanlara eve girmeyin diyorsun.
Neye dayanarak?
Bu tür söylemleri sadece resmi kaynaklar duyurabilir.
Üstüne üstelik kendisi profesör de değildir. Deprem Uzmanı da değildir.
Kendisi İnşaat Mühendisidir. Mühendislik konusundaki uzmanlığına saygı duyarız.
Lakin deprem ve fay hatları konusunda bu denli itibar etmeyiniz.
Bunu açık yüreklilikle söylüyorum.
Çünkü Türkiye’nin fay hatları veya deprem geleceği ile pek bir şey bilmiyor.
O yüzden ana akım medyaya çok kızıyorum.
Neden her yerde bir numara olarak lanse ediyorsunuz?
Yemin edebilirim ki bu kişi bu açıklamaları Japonya’da yapamaz.
Bu kişi inşaat mühendisi olarak inşaatın nasıl yapıldığı, kolonları, kirişleri, dayanıklılığını bilir.
Ki ben de röportajı 2 yıl önce bu açıdan yapmıştım.
Tutup insanları paniğe sevk etmesini siz ana akım medya olarak neden izin veriyorsunuz?
Sadece yıllardan beri söylediklerinin arkasında duran başka birinden de bahsetmek istiyorum.
Şener Üşümez…
Bundan 2- 3 ay önce 6 veya 6.5 noktalarında Silivri bölgesinde bir deprem beklediğini söyledi ve bu gerçekleşti.
Dün ise İstanbul’da 7 üzerinde bir deprem beklemediğini beyan etti.
Şener Üşümez’i ön plana koymamın sebebi, söylemlerinin yıllardır aynı olmasından ileri gelmektedir.
10 yıl önce ne diyorsa şu anda da aynı şeyleri söylemektedir.
Kendisine de ayrıca selam ederim.
İstanbul Depremi adına bir yıldır çok köşe yazısı ve röportajlar kaleme aldık.
Endişelerimizi ve ürpertilerimizi dile getirdik.
Bu hususta en önemli noktanın baştan beri tedbir olduğunu beyan ettik. Önlemler alınmasını söyledik.
Ki hala da söylüyorum.
Her ihtimale karşı gerekli önlemlerin ve tedbirlerin alınması zaruridir.
Lakin toplumu ve halkı paniğe sevk edecek açıklamalar, psikolojik savaş anlamına gelir ki insanlarımıza zarar vermekten başka hiçbir işe yaramaz.
Tekrardan ülkemiz adına geçmiş olsun der, önlem ve tedbirlerin artacağı bir süreç dilerim.
Ayrıca “İstanbul’u boşaltın” açıklamalarını yapan sözde deprem bilimcilere de tepkim söz konusudur.
İstanbul’u boşaltın diyorsanız, İstanbul’u ilk terk eden siz olun.
Çıkıp gidin…