Veliden çuvalla para, öğretmene asgari ücret: Trajikomik düzenden haberdar mısınız ?
Bugün özel okul tabelası asanların çoğu eğitimci bile değil belki. Esnaf, yatırımcı, hatta hiç pedagojik bilgisi olmayan insanlar, “kolej” açıp eğitim ticaretine soyunmuş durumda. Onlar için okul, çocuklara ışık tutacak bir kurum değil; kâr getiren bir işletme.
Emeğin üstünden kâr
Veliden çuvalla para toplanıyor, ama o parayı hak eden öğretmene asgari ücret teklif ediliyor. Çocuğun geleceğini inşa eden, gecesini gündüzüne katan öğretmen, emeğinin karşılığını göremiyor. Eğitimcinin değersizleştirildiği yerde nasıl nitelikten söz edilebilir?
Başarı masalı
Bu kurumlar, kâğıt üzerinde “başarı hikâyeleri” yazıyor. Reklam panolarına afilli cümleler asıp, topluma bir masal satıyorlar. Oysa perdenin arkasında gerçek bambaşka: Öğretmen sömürülüyor, öğrenci eşitsizliğe mahkûm ediliyor.
Finlandiya’nın sırrı
Finlandiya örneği hâlâ gözümüzün önünde. Orada özel okul furyası yok. Her çocuk aynı hakka, aynı imkâna sahip. Öğretmen değerli, sistem eşitlikçi. Başarılarının sırrı da işte tam burada gizli.
Son söz
Eğitim ayrıcalık değil, haktır. Parası olanın önünün açıldığı, olmayanın geride bırakıldığı bu ticari düzenden kurtulmadıkça, ülkenin yarınını kaybederiz. Eğitim satılık değildir; çünkü satıldığında kaybolan yalnızca bilgi değil, çocuklarımızın yani BİZİM geleceğimizdir.
Yazık edilen ise koca bir ULUS olacaktır. Eğitimsiz kalmış bir ulus kime nasıl faydalı olabilir ki ?
