Milletlerin Dönüm Devirleri

Tarihin kimi dönemlerinde; kimi milletlerin yeryüzünde hakimiyet skalasında, kimi zamanlar insan ömrünün onlarca nesil boyunca bir o kadar farklı milletleri idareleri altında, yönetme becerilerini ortaya koyarak, varlıklarını kimi zaman yüzyıllar, kimi zamanlar da bin yıllar, devirler halinde, imparatorluk hükümranlıklarını sürdürmüş ya da sürdüre gelmişlerdir.

Milletler tarihinde bu ve benzeri yaşanmışlıklar bilinen yazılı tarihi kayıtlar da ziyadesiyle mevcuttur.

Örnekler arasında son üç bin yıllarında doğu-batı roma ya da Bizans imparatorlukları olmak üzere doğuda ÇİN ya da orta Asya da TÜRKİ ya da İRANİ birçok milletler yüzyıllar boyunca farklı milletler olarak bir arada büyük ve güçlü yönetimler altında varlıklarını sürmüşlerdir.

Hele İslamiyet le birlikte yeryüzü insanlık yeni bir devirle tanışarak; yeni bir dizayn, yeni bir düzen ya da yeni bir nizam yaklaşımıyla yepyeni bir çığırla bir farklı ufka yelken açmış oldular.

Bu yeni ufka ilk zamanlar başta orta Asya milletleri olmak üzere tüm Arap yarımadası sorgusuz, sualsiz bir büyük teslimiyetle bu anlayışı başının üstüne koyarak, bu uğurda bir dev mücadele ile bir büyük kutlu dava yoluna koyuldular.

Bu kutlu Davanın hizmet kervanında birçok millet bu onurlu yolda Cihat kervanında bulunmuş olsalar da bir millet vardı ki, o başka bir destan yazıyordu.

Çünkü; bu destansı millet, bu büyük ve kutlu davanın her bir harfini, her bir hücresine bir nakış gibi işleyerek, tüm bir saf ve samimi bir niyet, bir imanla varlıkları pahasına tereddütsüz bir şekilde mücadele ederek peşi sıra zaferler yazıyordu.

Bu büyük millet ilk zamanlar koca bir büyük Selçuklu imparatorluğu sonraları Anadolu Selçuklu İmparatorluğu ve daha sonraları yüzyıllar sürecek bir büyük Osmanlı imparatorluğunu kurarak yüz yıl öncesine kadar bir büyük şerefle taşıdılar.

Geçtiğimiz yüz yıl bir fetret yüzyılı olarak kabul dersek içinde bulunduğumuz bu yüz yıl, tıpkı geçen bin yılda bu millettin inandığı Davasını asırlar boyunca sancağı yükseklere en yükseklere nasıl taşıdıysa, bu millet bu Dava sancağını bıraktığı yerden bir büyük iman ve inançla kaldırma kudretin sahiptir ve de muktedirdir.

Bu dönem tamda o dönemdir. Buna inancım mertebenin en yükseğindedir. Bu dönüm noktasını asla ve asla ıskalamaya lüksümüz yoktur. Çünkü tarih bizi buna mecbur kılıyor. Ve bağırıyor!

Neredesin Ey şanlı ve de şerefli Anadolu milletti.

Coğrafya kan ağlıyor, coğrafya sefalet içinde, coğrafya fakrı zaruret içinde, namus pay mal altında, kardeşlik yok olmakta, senin uzakta durma şansın yok.

Zira bu Dava senin omuzlarında. Sen Davaya bigâne kalamasın. Hele hele Gazze bu büyük zulmü yaşarken…

Bunu yapabilirsin.

Bu güç, bu kudret bu kuvvet senin asil damarların da zaten mevcuttur.

Çünkü tarih bunu söylüyor.

Çünkü bu devir o devir bu dönem o dönemdir.