Hacıbekiroğlu'ndan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Mesajı

15 Temmuz hain darbe girişiminin yıl dönümünde Saadet Partisi Elazığ İl Başkanı İbrahim Hacı Bekiroğlu yazılı açıklamada bulundu.

Hacıbekiroğlu'ndan 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Mesajı
TAKİP ET Google News ile Takip Et

 

Yapılan açıklamada şu ifadelere yer veridi;

Dört sene önce 15 Temmuz’u 16’ya bağlayan gece çok geç olmayan saatlerde başlayan bir darbe girişimi hayatımın en acılı günlerinden birisiydi. Çünkü ülkemizde 1960’da başlayan darbeler döneminin yeni bir halkasıydı. Genellikle olduğu gibi bu darbe girişiminin ardında da yabancı ülkeler ya da bazı ülkelerin istihbarat örgütleri vardı. İnsanımız tarafından darbe püskürtülüp sabah olduğunda bu gerçek net bir şekilde görüldü. Görülmenin de ötesinde Adalet Bakanlığımız tarafından başta ABD olmak üzere çeşitli ülkelerde yaşayan darbecilerin iadesi istendi. Ne yazık ki, bu taleplerimiz karşılık bulmadı. Hatta ABD’ye verilen çeşitli dosyalara rağmen darbeciler ve elbaşları iade edilmediği gibi tam koruma ve kollama altına alındılar. Korumalarını bugün de aynen sürdürüyorlar. Böylece darbecilere hesap sorulmasını engelliyorlar. Böyle olunca darbecileri koruyanlar da darbeciler kadar akan kandan sorumlu olmazlar mı?

Bir darbe girişiminin yıl dönümünde farklı şeylerde yazılabilirdi ama ülkemizde geçmişte yaşanan her darbe ve darbe girişimlerinin ardında bir yabancı ülke ve istihbarat örgütünün bulunduğu düşünüldüğünde, sanıyorum ülkemizde bundan sonra olsun kimse darbeye kalkışma cesareti bulamaması için söz konusu dış bağlantılar ve uzantıların ülkemize uzanan ellerinin kırılması gerekiyor. Bunun elbette pek çok yolu vardır. En azından darbenin dış destekçisi ülkelerle ilişkilerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Bununda ötesinde bir adım daha atarak darbe sever ülkelerle uluslararası örgütlerde yan yana durmaya son verilebilir. Söz gelimi NATO üyeliğimiz gözden geçirilebilir, AB’ye tam üyelik başvurumuz geri çekilebilir. Daha nelerin yapılabileceğini diplomatlarımız ve ülkeyi yönetenler bilirler sanıyorum.

Netice itibarıyla diyebiliriz ki, bu ülkede bir daha darbe ve darbe girişimlerinin yaşanmaması, insanımızın acı çekmemesi için öncelikli olarak darbelerin dış bağlantılarının hesabının sorulması gerekiyor. Hesap sorma deyince akla ‘savaş mı açalım’ sorusu gelebilir. Sanıyorum savaşa varmadan atılabilecek adımlar vardır ve olmalıdır. Özellikle de artık bunca ihanete ve gösterdiğimiz dostluğa rağmen Haçlı ittifakının düşmanlığında hiçbir değişiklik olmadığı ortada iken, diplomasi gereği de olsa artık bu düşmanların milletimize dost ve müttefik olarak takdim edilmesinden vazgeçilmesi gerekiyor. Bu arada Ayasofya’nın ibadete açılmasının ardından aynı çevrelerden gelen açıklamalar da gösteriyor ki, biz ne yaparsak yapalım, kendimizi onlara benzetmek için kimliğimizi reddedersek edelim onların dostluğunu kazanmak mümkün olmayacak. Bu bakımdan özellikle de bundan sonra olsun darbeler döneminin kesin olarak kapanması özellikle bizim yaştaki insanımızın candan temennisidir.